Profesyonelik  işini eksiksiz ve tam olarak yapmaktır.  İşini eksiksiz yapmak için de tüm detayları önceden incelenir, analiz edilir. Bir çok kez  detayların üstünde çalışır. Ne kadar çok kafa yorar,deneme yaparsanız başarılı olma ihtimaliniz o kadar artar. Ülke adına  yapılan bir  faaliyet iki kez profesyonellik ister.  Başlangıçı , gelişimi,sonuçlanması harfiyen planlandığı gibi, bölümlerden herhangisinin birinde oluşacak değişiklikler yada beklenmedik gelişmelere  karşı alternatif planların yapılmış olması gerekmektedir.Devlet faaliyetlerinin stratejik planlanması beş yıl üzerinden yapılır. Stratejik planlar en az iki yıl uygulandıktan sonra  planın kalan süresi  güncelleştirilebilir. Güncelleştirme, stratejik planın misyon, vizyon ve amaçları değiştirilmeden, hedeflerde yapılan nicel değişikliklerdir, bu açıklama  kamu idarelerinde stratejik planlamaya ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmelikte yazmaktadır.Ya devlet derinliklerindeki  organizasyonlar  planlama yaparsa ne olur,ben sizinle  ülkemizin bir dönemindeki  iki olayı paylaşmak istiyorum. Ülke eğer dış meseleleri bırakıpta iç meselelerden korku imparatorluğu yaratmaya başlamışsa,gerçek olan şudur; bir dönemin  sonu gelmiştir.  Sürekli  cumhuriyetin yerini  şeriatın alacağı yönünde propaganda yaparsanız,bunu belgelemek için bir takım faaliyetleri sahaya sürmeniz gerekir ki,  buda  derin bir mantık çelişkisine düştüğünüzün resmidir.Kim olduklarını, amaçlarının ise ne olduğunu bilemediğimiz bir figüran toplluğu üzerinden  bir takım olguları kötü olarak göstermeye çalışıyorsanız kusura bakmayın ,teknoloji gelişti,  O zaman halkı yanınıza değil karşınıza alırsınız. Bulundukları yeri  kaybetmeme derdine düşen insanlar Aczimendileri sahaya sürdüler. Mantar gibi türediler yada türetildiler.Onlara  baktıkça cumhuriyetin elden gideceğini  anlamamız gerekiyormuş, ama büyük bir bölüm bu  faaliyete acı acı gülümsedi. Bir oyun sahneye konulmuştu.Aczimendi tarikatı, şeyhlerinden Tayyar Şaşmaz ile Nurculuk akımı liderlerinden Hulusi Yahyagil'den etkilenen  MüslümGgündüz tarafından 1985 yılında Elazığ ilinde faaliyete geçirilen bir gruptur. Said Nursi'den etkilenmiş olmasına rağmen diğer Nurcu gruplardan farklılıklar gösteren ve bir takım odaklar tarafından kullanılan bu yirmi kişilik grup her akşam ekranlarda beynimize zorla sokulmaya çalışıldı. Eğer  faaliyetin başındakiler halkın içerisinde olsaydılar şu sorulara  bakarak belkide planlarını değiştirirdiler. Neden şimdi ? daha önce nerdeydi bu adamlar? Neden aczimendiler ? Sonra final Fadime şahinle yatak odasında son buluyor. Bu arada cinci hocalar,göbeğine yazı yazılırken tacize uğrayan kadınlarda cabasıydı. Bu faaliyete pek inan çıkmadığı için başarısı, milli bayramlarda başı bağlı birkaç kadını oradan  kovmaya çalışan, birkaç ev  kadınından ileriye gidememişti .Diğer bir konu  türban muhabbetiydi. Sen  türbanı  açtırmaya çalışırken, karşı taraf peruk ile çözüm buldu yada okulu bıraktı. Hani şeriatçılardı kızları okutmayan, e farkına varamadınızmı kızların okumasını engelleyen sizlersiniz,yoksa siz şeriatcımıydınız.  Farzedelim  türbanı kafalarda çıkardınız, kafanın içindeki düşüncelerde çıkmış olacakmıydı , hadi onlarıda çıkardınız. Aynı fikirdeki erkek öğrenciler ne oluyordu. Kızlar okullara alınmıyordu ama , erkekler okullarına devam ediyordu. Gerçi şalvar ,sarık   takmadılar  çok uyanık çıktı erkekler. Siyasi simgedir, siyasetin  kendisidir,ben bundan bahsetmiyorum.  Olayları kurgulamak,yönlendirmek hatalarla dolu olduğu için, aceleci davranılmış. Bu aceleciliğin  sonunda hatalar sürekli birbirini kovalamış, terörle uğraşan ülkenin başına yeni sorunlar açarak, yeni bir cephe oluşturmuşsunuz. Yüzde doksanın üzerinde Müslümanı olan ülkede Aczimendi , türban konuları, Müslüman mahallesinde salyangoz satılmasına benzemiş.O dönemin planlayıcılarının beyinleri bloko edilmişçesine korktukları olguların ekmeğine sürekli yağ sürdüler. Bu saçma zihniyette ülkeyi kim yönetmeye kalkarsa onlarında sonu,bir öncekilere benzeyecektir. Tek amacımız yarının gençlerine huzurlu bir ülke bırakmak olmalıdır.