Çeşitli etkenler yüzünden vücutta oluşabilecek, aşırı serbest radikal fazlalığı vücutta istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sağlık sorunlarına örnek olarak, iltihabın artması, erken yaşlanma, çeşitli kalp hastalıkları verilebilir. Karabiber ise bu noktada vücut için çalışarak, içerdiği antioksidan bileşikler sayesinde vücudu serbest radikallere karşı korur. Bu antioksidanların, hücresel hasarı azalttığı ve bağışıklık sistemini destekleyerek genel sağlık bütünlüğünü koruduğuna dair çeşitli çalışmalar mevcuttur. Çalışmalar, antioksidanlar açısından zengin bir beslenmenin serbest radikallerin zararlı etkilerini önlemeye ya da etkilerini geciktirmeye yardımcı olabileceğini savunmaktadır.
Karabiber, Dünya mutfaklarında oldukça yaygın olarak kullanılan ve genellikle lezzet verici özellikleriyle bilinen bir çeşit baharat türüdür. Bununla beraber, karabiberin geçmişi, bir baharattan daha fazlasıdır! Karabiber, çok eski zamanlarda ticaret yollarını şekillendiren ve kültürler arasındaki etkileşimi önemli derecede etkileyen bir baharat olmakla beraber,
Hindistan’dan Çin’e kadar uzanan ticaret yollarının gelişmesinden sonra, karabiber bütün Dünyada bilinir bir baharat haline gelmiştir. Ayrıca, karabiber sadece lezzet vermekle, kültürel etkileşim kurmakla kalmayıp aynı zamanda da insan vücuduna çeşitli yararlar sunar.
Karabiber, içerdiği bazı bileşikler sayesinde zihinsel tazeliği ve beyin fonksiyonlarını destekleyebilir. Özellikle, fareler üzerinde yapılan çalışmalarda Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi dejeneratif beyin rahatsızlıklarıyla ilgili semptomlar için potansiyel yararlar gösterdiği gözlemlenmiştir. Ancak, bu etkilerin hayvan çalışmaları dışında da görülüp görülmediğini doğrulamak için insanlarda yapılacak daha çok çalışmalara ihtiyaç vardır.
Vücutta çeşitli sebeplerden ötürü, kalp hastalığı, diyabet ya da kanser gibi birçok durumda kronik inflamasyon oluşabilir. Karabiberin içeriğindeki bazı bileşikler, antiinflamatuar özelliklere sahiptir ve bu nedenle eklem ağrıları gibi inflamatuar durumları hafifletebilmektedir. Ayrıca, eski zamanlarda karabiber, lokal olarak uygulandığında ağrı kesici olarak kullanılmıştır çünkü karabiberin ağrı kesici özelliği de bulunmaktadır.
Bir çalışmada, karabiber özüyle beslenen farelerin, glikoz tükettikten sonra kan şekeri seviyelerinde, kontrol grubundaki farelere kıyasla daha küçük bir artış görüldüğü için karabiberin içeriği sayesinde kan şekeri metabolizmasını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Ancak, bu çalışmada birçok aktif bitki bileşiğinin bir kombinasyonu kullanıldığından, aynı etkilerin tek başına karabiberle ortaya çıkıp çıkmayacağı belirsizdir. Fakat, çalışmalar sürmektedir.
Karabiber, sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan pek çok bileşeni içerir. İçeriğinde bulunan piperin adlı aktif bileşik, sindirim enzimlerinin salgılanmasını uyararak sindirimi kolaylaştırır ve gaz, şişkinlik gibi günlük hayatı olumsuz etkileyen sindirim problemlerini azaltır.
Yüksek kan kolesterolü, Dünya çapında ölümün önde gelen nedeni olan kalp hastalığı riskinin artması ile ilişkilidir. Karabiber ekstraktı, kolesterol seviyelerini düşürme potansiyeli açısından hayvanlarda incelenmiş ve kolesterol de dahil olmak üzere kan kolesterol düzeylerinin azaldığı görülmüştür. Fakat, insanlar üzerinde kesin bir cevap verilmesi için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.