Düşünen insanların beynini kemiren soruları sıralayarak bitirmeniz imkansızdır. Soruların tespiti yetmiyor.Cevapları bulamamanın verdiği sıkıntıyı kim nasıl dindirecek? Bir de bu cevapsız soruların sahibi öğrenci ise vay haline..

Öğrenci en masum,saf,temiz,özgür,dinamik,sevimli,delidolu… gibi birçok statüde bulunan insandır, bu yüzden her zaman öğrenciler yem olur belli stratejik amaçlar için.. Bugün değinmek istediğim konu ise, küf kokan düşüncelerden kurtuluyormuyuz? Dedirtecek kadar ilginç bir haber;

Bir üniversiteye Enerji Bakanı Taner Yıldız, panele konuşmacı olarak katılıyor, konuşma sonunda bir genç protestoya başlıyor. Buraya kadar herşey tamam, sonra polis ve korumalar öğrenciyi susturmak için insan dışı bir yaklaşımla yaka paça dışarı çıkarmaya çalışırken Bakan “durun bırakın, gel arkadaşım” diyor.

Haydaa…

Salonda herkes şaşırmış durumda, Bakan öğrenciyi yanına alıyor ve mikrofonla konuşturuyor, üstelik öğrencinin üstünü düzelterek vücut dili ile ben senin düşmanın değilim mesajı veriyor. Öğrenci konuşuyor ve panel sonlandırılıyor…

Buradaki şaşkınlığın sebebi şu; bu zamana kadar öğrenciye insan dışı muamele yapıldı, şimdi bir anda bu zıtlıkların iletişimi nasıl oluyorda böyle sakin ve anlayış içinde gerçekleşiyor?

Tüm bu görüntüler umut verici ancak sadece vitrin mi? Arka yüzündede bu özgürlük ve anlayış devam edecek midir? Yoksa bu görüntüler bir oyun cd'sinin demosundan mı ibaret?

Düşünen insanların birarada bulunduğu yer olan Üniversitelerde yıllarca yaşanan “öğrenci mağdurluğuna” bu görüntü ile sayın bakan son vermiş olur umarım.