ZOR GECE
Ülkem ve insanlık adına kötü bir gece geçirdik. Televizyonun olmadığı bir ortamda yavaşlayan internet ağından sosyal medyadan okuduklarımızla karamsarlığa düştüğümüz olumsuz bir gece.
İlk okuduğum haber, devletin televizyonundan ordunun yönetime el koyduğu haberi idi. İçim içime sığmıyordu, ülkem, ülkemin çocuklarının geleceği, nereden çıktı bu darbe, neler oluyor diye iç sıkıntısıyla haberlere ulaşmak istiyordum fakat kara propaganda eseri olan haberleri artması ile işlerin kötüye gitmeye başladığını hissediyordum.
Ülkenin değişik yerlerinden arayan daha önce birlikte görev yaptığımız insanların verdiği haberlerle dönüşü olmayan bir yola girildiğini düşünürken, ilerleyen saatlerde internet ağının netleşmesi üzerine olabilecekler veya yapabileceklerinin neler olacağı hakkında fikir sahibi olmaya başladık.
Önemli olan konu hangi ordu komutanlıklarının darbe girişimine destek verdi ve Genel Kurmay Başkanlığının pozisyonuydu. Bunlar kısmen belli olurken daha önce görev yaptığım yerden kalkan helikopterlerin, halka ateş ediyor haberleri ile irkildim. Bu doğru olmamalıydı, o helikopterleri kullananlar belli rütbeye yükselmiş ve seçilmiş askerlerdi, kendi halkına ateş etmemeliydi. Eğer ateş ediyorsa güçlü bir darbe girişimi değil di bu. Zayıf olan korku ile hakimiyet sağlar, doğal olarak destekleri kısıtlı ve karmaşa yaşadıkları belli oluyordu.
Daha sonra 1. Ordu komutanlığının açıklaması geldi, darbeye destek vermiyoruz diye, o zaman rahatlamaya başladım. Çözülmeler başladıkça ülkemin üzerinde ki kara bulutlar dağılmaya başlamıştı. Fakat Asker , polis ve halkın karşı karşıya gelmemesi için dua ediyordum. Bunlar gerçekleşmeye başlasa da, son sözü halk söylemişti.
Sabah televizyon olan yere ulaştığımda yaşanılanları görünce lanet olsun dedim. İlk izlediğim görüntülerde askerlik görevini yapan erler bir televizyon binasının içerisinde darp ediliyordu. Bu çocukların hiç bir suçu yoktu,onlara birileri '' Görev'' diye emir vermişti de er safhasında bunca işleme nasıl bir ruh hali cesaret etmişti.
Daha sonra birliklerin Ani müdahale mangası askerlerinin yerde yatırıldığını, boğaz köprüsünde terk edilen tankları,silah ve teçhizatı görünce ordunun düşürüldüğü duruma üzülmüştüm.
Halk bir darbe istemiyordu ve tankların önünde durmuştu, haklı olarak tepki gösteriyordu fakat o tepkinin sorumlusu hiç bir şeyden habersiz o çocuklar olmamalıydı. Onlar bizim çocuklarımızdı.
Askerlikte bir emir verilir ve o emir yapılır. Emir yanlış bir emir ise o emre itirazda edilebilir fakat bunu böylesi bir konumda bir er veya alt rütbede birinin yapması pek mümkün değildir. Operasyon bölgelerinde göreve çıkılırken görevin mahiyeti hakkında bilgi verilir, kimin nerede neler yapacağı anlatılır. Devam eden görevlerde ise sadece görevin ne olduğu bilgisi askere verilir ki asker nerede ne yapacağını mutlaka bilir. Görev diye kışlasından çıkarılan asker olayın bilincine varamaz, asıl sorumlular o askerin kışladan çıkmasını sağlayanlardır.
Sonuçta ülke insanın hak etmediği bir kalkışım, şehit olanlar ve kaos bu ülke insanına yaşatıldı. Bu darbe girişimini planlayanlar ve buna bilinçli destek verenler suçludur.Halkın önüne atılan o rütbesiz askerler ise ülkenin göz bebeği ordu adına kara bir lekedir ki neden olanlar mutlaka yargı önüne çıkartılacaktır. Gidenleri geriye getirmeyecektir mutlaka bu ama gelecek için acı bir ders olarak kalacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.