Değerli okurlarım, insanlık olarak zor günlerden geçiyoruz. Televizyon ekranlarından izlediklerimiz hiç de iç açıcı şeyler değil. Yakın çevremizde de durum çok farklı değil. Her türlü problemi etrafımızda görmek ve duymak artık sıradanlaştı. Saf ve temiz insanlar bunlardan olumsuz yönde etkilenmektedir.

Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde çukura düşen insanları kurtarmak için tabiî ki çukura gireceğiz, üstümüz kirlenecek. Üstümüz kirlenmeden o insanları kurtaramayız. Ben olayın bu boyutundan ziyade olaylara soğukkanlı ve sağduyulu yaklaşmanın da bir o kadar önemli olduğuna dikkatleri çekmek gerektiğine inanıyorum.

Yani yangına körükle gitmemek gerekli. Olayın değil çözümün tarafı olunmalı. Kaş yaparken göz çıkartılmamalı. Hastayı ameliyat edip içinde makas unutulmamalı. Anlaşamayan iki kişi bize geldiğinde, onlara ikisinin de rıza gösterebileceği çözümler sunulmalı. Aksi takdirde problem devam edecektir. Ve vereceğimiz duygusal bir kararla bizim de olayın bir parçası olmamız kaçınılmaz olacaktır.

İyi niyetli, sabırlı, sağduyulu ve yapıcı her türlü çaba bize ilerde mutlaka artı olarak dönecektir. Birbirimizi sevmeli, tek vücut olmalı ve çok çalışmalıyız. Eğer bu kötü şartlarda dahi bunları yapabilirsek çözemeyeceğimiz sorun olmayacaktır. Benim hayatımda da bu hep böyle olmuştur. Her zor anımda mutlaka bir çıkış noktası bulmuşumdur.

Öğrencilerime de hep onu tavsiye etmişimdir. Çocuklar bir problemi ile bana geldiklerinde, 'Çocuklar! Efendi olmakta fayda vardır.' diyerek onlara hep Hak'kı ve sabrı tavsiye etmişimdir. İnsanların en değerlileri de Hak'kı ve sabrı tavsiye edenler değil midir?

Kaldı ki zahmetsiz rahmet yoktur. Çilesini çekmediğin şey senin değildir. Cefasını çekmezsen sefasını süremezsin. Bu millet için, bu vatan için insanlar canlarını verirken bizler neler yapabiliyoruz? Çözümün parçası olabiliyor muyuz? Yoksa ateş düştüğü yeri mi yakıyor? Tarihimiz bizler için ibretlerle doludur ve tarihçiler der ki; '-Tarih tekerrürden ibarettir.' Tarihten, hatadan ve geçmişten ders almalıyız.

Her şeyden önce sağlığımızı koruyarak işe başlamalı, daha sonra birlik ve beraberliğimizi elden bırakmamalıyız. Bizi biz yapan, millet yapan hasletlerimizi ve hassasiyetlerimizi asla unutmamalı, her zaman ve her yerde bu duygu ve düşüncelerle hareket etmeliyiz.

Bunları yapmadığımız her yerde sorun yaşanmaya devam edecektir. Ve en önemlisi bu sorunları çözecek çözüm noktaları da olaylara çözüm getiremezse işte o zaman problem daha da büyüyecektir. Ve büyüyen problemi çözmek için daha fazla efor gerekecektir.

Sorunlarımızın çözümlendiği daha güzel günlerde bir ve beraber olmak dileğiyle.