Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

ÇATIŞMAYA DEĞİL, ÇALIŞMAYA GELDİK

      ÇATIŞMAYA  DEĞİL,  ÇALIŞMAYA  GELDİK

 

           Şehir dışında yaşamış insanla, şehir dışında yaşamamış insan arasında ciddi fark vardır. Bu farkları avantaja çevirmek gerektiğine inanıyorum. Bir şehri geliştirmek, o şehirde yaşayan insanların bakış açılarıyla, ufuklarıyla doğrudan ilgilidir.

            Yetişmiş insan gücünü ne kadar iyi olursa, o kadar yol alabilirsiniz. Tam bu noktada, kendini başka şehirlerde, başka kültürlerde geliştiren insanların, kendi şehirlerine çok fazla verebilecekleri değer olduğuna inanıyorum.

             Başka şehirlerde yaşayan insanlar, kendi doğup büyüdükleri memleketlerine geldiklerinde, bir vefa duygusuyla hareket ederler. Kendi insanını ve bölgeyi daha iyi tanıklarından, verecekleri kararlar daha yerinde ve isabetli olur. Daha fazla risk alır ve daha özverili çalışırlar.

             Bu hususa değindikten sonra, kayıp edilen zamanların bir an önce hayata kazandırılması için sadece ve her zaman tartışmak yerine, bir an önce harekete geçip üretmek, ciddi derecede anlam ifade eder.

             Artık Yeni Türkiye; çalışmanın anahtarı, şifresi, simgesi ve sembolü olmuştur. Bu gerçeği birçok yerde görmek, insanı heyecanlandırıyor. Toplumun her türden katmanları, yıllardır sıkıntı içinde mücadele ederken, tecrübelerimizden faydalanmamak da, bizim gibi büyük bir topluma yakışmazdı.

             Çok değerli arkadaşlarım, insanımız yöneticilerinden hizmet bekler. Yönetim bir tecrübe ve cesaret işidir. Size dertleriyle gelen insanlar için karar almak konumundasınız. Bir heyecanınız, bir derdiniz, bir gönül yaranız, içinizde kalan bir uhdeniz yoksa, tüm bu kararları nasıl alacak ve nasıl bu yüzlerce insana, binlerce insana her gün farklı bir azimle cevap vereceksiniz?

               Mağlum, iş yapan insanlar bilirler ki çok değişik mevzuatlarla karşılaşırsınız ve bunalırsınız. Yatırım yapmak istersiniz ama önce güven istersiniz. Yapacağınız yatırımın yerinde olması için Ar-ge'ye ihtiyacınız vardır, istatistiğe ihtiyacınız vardır. Devletin istatistik kurumundan size ve topluma sağlıklı istatistikler, sağlıklı bilgiler gelmezse, böyle eli kolu bağlı, her gün şikâyet eden, tartışan insanlar çıkar karşımıza.

               Bütün bu söylediklerim aslında, bir toplumu ve insanı sevmekle doğrudan alakalıdır. Siz eğer bir toplumu severseniz, o toplumla ilgili kayıt tutarsınız, o toplumla ilgili araştırma yaparsınız, düşüncelerinizi, verilerinizi ve tespitlerinizi bir şekilde halka ulaştırırsınız. O toplum için gece uyku uyuyamazsınız ki, birçok yöneticimiz de bu dediklerimizi yapıyor ama her nedense kurumlar arasında çok da istenilen ölçüde bir değer ve veri paylaşımı olabilmiş değil.

               Her kurumun hitap ettiği kitle aynı olmakla beraber, yönetimlerin kendi aralarında ortak bir ruhun olması, ortak bir hedefin olması, ortak bir çalışmanın olması ve bütün bunların ortaya konulması, herkesin arzusudur.

               Çatışmanın kimseyi faydasının olmadığını, çatışan taraflar acı bir şekilde görmüşlerdir. Çatışmanın tek güzel tarafı, bu acı tecrübeden güzel sonuçlar çıkarmaktır, barışmaktır, aynı hatalara tekrar düşmemek için çaba göstermektir.

               Şu fani âlemde, geride hoş bir seda bırakmak gerek. Verilmeyecek hesabının olmaması, başının dik, alnının ak olması çok güzel bir duygu. Bu duyguyu herkesin tatmasını arzu ederim. Zaten toplumda, işte o zaman barış olur, gayret olur, çalışma olur, heyecan olur, mutluluk olur. Kendini sevmeyen, kendiyle barışık olmayan, kendi görevlerini yapmayan bir insanın, başkasına ve çevresine verebileceği bir şey yoktur.

               Bana ne milletin mutluluğundan diyen insanlar, mutsuz insanlardır. Kendi derdiyle baş edemeyen, başkasının derdine merhem olamaz. Herkesin, kendi işlerini ve toplumun işlerini yoluna sokmak için, gayretli olduğunu gördüğümüz güzel günleri, hep birlikte yaşamak dileğiyle, sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR