Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

DELİYE HER GÜN BAYRAM

                     DELİYE   HER   GÜN   BAYRAM

 

           Bu sözü yıllar önce çok sevdim ve tutmuştum. Zamanın kadın yöneticisi için, bir erkek siyasi liderin sözüydü. Birkaç özel gün, bir aradaydı. Kadınlar günü, o kadının yönetici oluşunun yıldönümü, bir de bayram mıydı neydi. Bu kadın yöneticinin siyasi rakibi olan erkek yöneticiye de, basın mensupları, görüşlerini almak için mikrofon uzattıklarında, o meşhur cevabı almışlardı: 'Deliye her gün bayram'

          Şimdi arkadaşlar, bir erkeğin bir kadına 'deliye her gün bayram' demesi benim çok tasvip ettiğim bir cevap değildir ama durum da bundan farklı değildir. Bu hafta bu konuyu bu şekliyle işlemeden önce, şahit olduğum bir şey oldu. 48 daireli bir blokta, 480 haneli bir sitede oturuyorum. İnsan biraz, yaptığı hareketin tepki çekip çekmeyeceğine dikkat etmeli.

          İkinci kattaki evimin mutfağında, haftasonu sabahı oturuyorum. Vatandaş da kalkmış arabasıyla bir yere gidiyor. Binadan çıktı, elindeki peçeteyi çöp kovasına atarken, peçete yere düştü. Ondan sonra, o peçeteyi oradan alıp çöp kovasına atmazsan, ben de seni bu köşeden yazarım. İsmin cismin de bana lazım değil.

         Benim yaşadığım yeri, senin kirletmeye hakkın yok. O bina sadece senin babanın malı değil, kocanın malı hiç değil. Burada beraber yaşıyoruz. Senin çöpünü, gün boyu görmek zorunda değilim.

          Neymiş efendim, kapıcının işi ne? Bir kere düzgün konuşmayı öğren. Kapıcı diye bir kelime, senin genç kızlığın zamanında kaldı. Artık 'blok görevlisi' diye bir kavram var. Haa, yeri gelmişken şunu da öğreteyim, mağlum ben öğretmenim, öğretirim, işim öğretmek! Apartman yöneticisi diye bir kavram da yok bizim sitede, 'blok temsilcisi' diye yepyeni bir kavram var.

          Blok görevlisinin görevi, senin yere attığın çöpleri toplamak değildir. Yere çöp atmak saygısızlıktır, pisliktir. Blok görevlisi çöp kovalarındaki çöpleri boşaltmakla görevlidir. Birisi yere çöp atar da, sen arkasından o çöpü yerden alırken ne söylersen, emin ol ki, o blok görevlisi de senin için aynı sözü söylüyordur. Valla ben söylüyorum. Benim yaşadığım ortamı, binamı, sitemi, işyerimi, şehrimi kirletene, hiç iyi söz söyleyemiyorum.

          Adam tuvaletten çıkıyor, tuvaletin kapısını açık bırakıyor. 24 Kasım da öğretmenler günüymüş. Abiciğim, 24 Kasım hep öğretmenler günü olsa ne olur? Senin ülkende öğretmen var mı ki, günü olsun! Kullandığı tuvaletin kapısını kapatmayandan öğretmen olur mu? Bu kişi öğretmen olsa, benim çocuğuma ne verebilir? Diğer arkadaşlarım için geçerli değil bu söylediklerim. Onlara her zaman minnettarım.

          Sabah kalkıp arabaya binenin, kendini adam zannettiği bir dünyada yaşıyoruz. Yine duyarlı arkadaşları tenzih ederim. Hemen alınmasınlar. Hepimiz kusurluyuz, hepimiz insanız, insan hata yapar. Ama birileri de bu hataları söyler, konuşur, yazar. Bunlar hep olan şeyler. 24 Kasım öğretmenler günü çerçevesinde bunları söylüyorum. Gün, bizim günümüz olduğu için derdimi anlatıyorum. Yoksa her zaman böyle konuşmadığımı biliyorsunuz.

            Gönül istiyor ki güzel şeyler söyleyelim ama adam yere çöpü atıyor, sonra da arabaya binip gidiyor. Şimdi sen bu 'insan' için ne söyleyebilirsin! Çalışan insanımızda birçok şey yıpranıyor. Örneğin, hanımlık. Bir çalışmayan hanıma bakıyorum, hanım gibi; bir de kimi insana bakıyorum, bakamıyorum. Yaav, onlar hanımsa bunlar ne? demeden edemiyor insan. Kadının tipsizi, erkeğin beceriksizi sözü geliyor aklıma. Kırıldığımız için kırıcı olabiliyoruz.

           Uzun lafın kısası, arabasına verdiği önemi, insanına vermeyen bir toplum olduk. Samsun Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki, Tüyap Oto Show Fuarı'na gittim. Sanki dünya, 'arabalar' üzerine kurulmuş. Her arabanın yanında, bir bakımlı bayan. Tamam da yere çöp atan da 'bayan'. Hangisi doğru? soruyorum size.

           Cevabınızı yazın gazetemizin web sitesine, haber portalına. Ekleyin yorumunuzu, görsün okusun herkes. Bir güzel tepki de sen ver, bir paylaşımda bulun. Hep ölüm, intihar, kaza haberleri duymaktan bıktık. Bu iç karartan haberleri duyacağımıza, biraz da duyarlı olmayı öğrenelim. Yazalım, paylaşalım, hayatı güzel paylaşalım, yere çöp atmadan!

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR