28 Mart 2008 tarihinde Karabük deplasmanından alınan 1-1'lik beraberliğin ardından, İstanbul'dan giden taraftarlarla sohbet eden yöneticilerimiz " bu sene geleceğin takımını kuruyoruz, gelecek sene maddi güçle gelip süper lige direk çıkacak takım kuracağız" diye esip gürlüyorlar. Geleceğin takımı diye kurdukları ekip Mayıs ayında 1 gol averajı ile ligde kalıyor.
Haziran,Temmuz ve Ağustos aylarında Samsunspor'lu taraftarların eli yüreğinde. Transfer yasağının kaldırılamama ihtimali var. Yönetime göre herşey yolunda, açılma veya açılamama ihtimaline karşılık A-B-C-D-E-Z her türlü planları mevcut, tabiki lafta. Transfer yasağı kalkmamasına rağmen takım kaptanlarından Can Ulun ve taraftarın sevgilisi kaleci Hasan "paragöz ve fırsatçı" diye lanse edilerek, takımla ilişkileri kesiliyor. Halbuki paragöz Can, Samsunspor yönetiminin kendisine önerdiği ücretin altında bir paraya Mersin'e imza atıyor, beğenmedikleri ve yerine daha iyisini alacağız dedikleri Hasan'da Antalyasporun süper ligin yolunu tutuyor. Bank asya ligi için yeterli standartta olduğunu düşündüğümüz Gökhan Kolomoç'la da sözleşme yenilenmiyor o da İskenderunspor'un yolunu tutuyor.
Transfer süresinin bitmesine kısıtlı zaman kala, yönetimin dediği gibi kendi girişimleri ile değil bakanın ricası ile bulunan paralarla transfer yasağı kaldırılıyor. Yönetimin B-C-D planları hemen devreye giriyor ve 2-3 gün içerisinde 13 oyuncu ile imza atılıyor. Oluşturulan geniş kadro bizleri de heyecanlandırıyor en azından geçen seneye nazaran daha rahat bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz. Ama her nedense ne yönetimden ne de teknik heyetten bu seneki hedefimize ilişkin bir açıklama gelmiyor. Oyuncuların takıma alışmasını beklerken ve kalitesini çözmeye çalışırken ; 14.haftada kendimizi 17.sırada buluyoruz. Hedefimizi kendi elimizle belirlemiş oluyoruz bu arada.
Transfer edilen oyuncularımız alınmasınlar ancak hiçbirisinin kapasitesi bu takımda oynamaya yetmez. Ne Okan ne de Serkan ; Hasan'ın yerini tutmaz. Defansa takviye olsun diye alınan Hakkı ve Can Özgür ; Gökhan'ı aratır durumda. Hele Can Ulun'un yerine sol bek diye alınan İlhan ve Orhan'ın futbolcu oldukları hakkında ciddi şüphesi olan taraftarlar var. Hakan Hacıbektaşoğlu ile yollar ayrıldı, golcü diye alınan Chelidze golle buluşamadı. Eli-ayağı düzgün bir Adem vardı, o da son haftalarda büyük düşüş içerisinde. Diğer alınan ancak süre alamadıkları için kuru kalabalıktan başka bir işe yaramayan oyunculara ne demeli?
Peki bu gönderilen 3 isim neden takımdan uzaklaştırıldı? Yöneticilerle yaşadıkları kişisel husumetlerden dolayı. Yöneticilerden bazıları egolarını tatmin etti, mutlu oldular. Aldıkları 13 tane oyuncu da takımı son sıraya taşımayı başardılar. Kulübün hesap-kitap defterlerine zarar olarak geçecek bu oyuncuları kimler bulup getirdiyse ellerine sağlık! Devre arasında yapılacak operasyonla kişisel husumetlerinin devam ettiği birkaç arkadaşla daha yolları ayırıp, yine böyle oyuncular alacaklardır. Olan yine Samsunspor ismine ve o isme aşık taraftara olacaktır.