Acı ama gerçek
Ülkemizde o kadar yazılacak konu var ki, hangisini yazsam acaba, diyorum. Enteresan bir ülkeyiz. Çarşıyı bir dolaş yeter. Yazılacak neler buluruz neler. Ancak ben bugün biraz daha farklı olsun istedim.
Siyasi konularda yazı yazmayı hiç sevmem. Ancak ne var ki, o kadar siyaset her şeyin içine girmiş ki, ne yazsan azda olsa mecburen siyaset bulaşıyor. Geçen hafta mecliste bütçe görüşmeleri sırasında ilginç diyaloglara şahit olduk. Muhalefet partisine mensup sayın milletvekilimiz, simit- çay hesabı yaptı. Malumunuzdur tekrar anlatmak istemiyorum. Simit çay hesabı sonunda 5 kişilik bir ailenin birer simit ve çay yemesi halinde 900 TL. Tutarında masrafı olacağını, ancak asgari ücretin 500 TL civarında olduğundan, simit çay masrafının yarısını bile karşılayamadığını güzel bir örnekle gösterdi. Sağ olsun. İktidar partisinden çok değerli bir bakanımızda cevap vererek bu hesabı biraz aşağı çekerek 450.TL ye indirdi. Hâlbuki asgari ücret 557. TL imiş, bunu hatırlattı. Biz sayın izleyicilerde Bak gördün mü, bakanımız gerçeği ne kadar güzel açıkladı diye sevindik!...Bu açıklamayı yapan, hükümette gerçekten güzel şeyler yaptığına inandığım çok değerli bir bakanımız.İsmini yazmama gerek yok hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Bu bakanımız bu açıklamayı yapmasaydı keşke. O güzel çiçek gibi ağzından bunları duyunca üzüldüm. Neden mi? Bakanımız en resmi ağızdan en düşük ücretten hesapladıktan sonra ancak bir simit ve bir çay içmesine yetecek kadar asgari ücret verdiklerini kabul ediyor. Sayın bakanım, bir çay ve bir simitle karın doyar mı? Her gün çay-simit bu insanlara reva mı? Bu insanların çocukları okula gitmiyor mu? Çocuklarının okul masrafı yok mu? Kira vermiyorlar mı? Elektrik, su, odun (doğal gaz demiyorum bu insanlar doğal gazlı evde zaten oturamazlar) parası yok mu? Telefon parasını da saymıyorum onlara göre çok lüks sayılır. Hasta olmayacaklar mı? Birde hastanelerde sağlık ocaklarında alınan ücretler çıktı. Sayın bakanım daha sayayım mı? Otobüs parası ne olacak nasıl işe gidip gelecekler? Asgari ücretle çalışanların evde sıcak bir çorba içme hakları yok mu? Daha sayılacak çok şey var. Ama bakanım bile, asgari ücretlinin çay simit alsa bir ayda 450 TL vermek zorunda olduğunu kabul ediyor. Yani yaklaşık olarak asgari ücret kadar.
Yukarıda saydığım olması gereken ihtiyaçların bir kısmını karşılaması ve insanca yaşayabilmek için nereden bakarsan bak, en az asgari ücretin şimdikinin iki katı olması gerekiyor.
Peki buna rağmen nasıl geçiniyor bu insanlar değil mi? Allah razı olsun bizim kadınlarımız cefakardır. Ailesine düşkündür. Düğünlerinde kendisine takılan o kıymetli altınını, bileziğini, hatta küpesini bile bozduran aileler tanıyorum. Zorla geçiniyorlar işte. Ayrıca her gün karanlık kuyuya daha çok batıran kredi kartlarını söylemeye gerek yok. Bu kartlara batmayan kim kaldı ki? Yarın Allah kerim, deyip geçinmeye çalışan, bu arada psikolojileri bozulan insanların sayısı hızla artmaktadır.
Sayın bakanım!.. Başbakanım!.. Millet çok zor durumda. Geçinemiyor. Tek umutları bütçede yapılacak iyileştirme idi. O da boş çıktı. Sizin yaptığınız çalışmaları görmüyor halkımız. Göremiyor. Aç açık. Ne ile nasıl geçindiğini onların arasında olanlar çok iyi biliyor. Yazık bu millete. Onların ekonomik durumlarının acilen iyileştirilmesi lazım. Yoksa meclis kürsüsünde simit çay hesapları konuşmak milletle alay etmek gibi oluyor.
Asgari ücretle çalışan zor durumda olan halkımızın Allah yardımcısı olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Hoşça kalın sevgiyle kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.