Terörle mücadele, aklın akılla mücadelesidir . Süreci doğru tahlil edemezseniz, gelecek nesillere kronik bir sorun bırakırsınız ki,  topraklarınız üzerinden gelecek nesillere bırakacak olduğunuz sadece sorunlar ile bütünleşmiş gelişmeyen, geliştirilmeyen ve köleleştirilen bir toplum olur.

Yaşadığımız coğrafya  stratejik konumundan , yeraltı zenginliklerinden ,temelinde yatan ise gelecekte kaçınılmaz olarak görülen dinler arası bir çatışmanın merkezinin çekim noktasında yer almaktadır. Doğal olarak bölge üzerinde sürekli sorunlar ila boğuşan ve emperyalizmin kontrolünden çıkartılmayan devletler ile din ve tarih birliği olan ülkemiz kendi göbek bağını kesmediği sürece hedef olmadan çıkamayacaktır.

Bölge ülkelerinin yeraltı  zenginliklerine karşın bağımlı olmaları nedeniyle bir takım sorunlar ile uğraştırılarak tabir caizse uyutulmaktadırlar. Gücünü bu suni sorunlarla uğraşarak geçiren ülkeler, halklarının geleceklerini bu sorun için harcamaları nedeni ile gelişmekten ziyade haklarının olan zenginlikleri bir başkaları tarafından sömürülmesinin önüne geçememiştir.

Yapılması gereken sorunun kaynağına inilerek halledilmesidir. Eğer sorun halledilir ise gelecek için daha bilinçli adımlar atılması mümkün olacaktır.

Ülkemizin başına bela edilen bir terör sorunu var. Yıllarca bu sorun ile uğraşan ülkemiz ,maddi ve manevi kayıplardan sonra doğal olarak önü bir türlü açılmamıştır. 

Terör korku, şiddet ve caydırma üzerine kuruludur.  Halk üzerinde gerilim ve korku yaratarak kendi varlığını topluma kabul ettirmeyi amaç edinmiş, halk üzerinde  gücünü kullanabileceği eylemlere girişerek, halka bölgede tek güç olduğunu göstermeye çalışmış, halkı devlet ile örgüt arasında tercih yapmaya zorlayarak bir kırılmayı ve yoğun bir çatışma ortamı yaratmayı hedeflemiş olan  terör örgütü tarihi sürece bakıldığında biten anarşi sonrası oluşturulan yeni sorun olarak çok net görülmektedir.

Ülkemizde terör örgütü eylemlerinin başlangıcında  siviller hedef alınmış ve katliamlar ile   sayıda insan öldürülmüştür. Oluşturulan korku sonucunda bölge halkına varlığını kabul ettiren örgüt özellikle bölge kırsalında hakimiyetini sağlamıştır.

Doğal sonucu, gündüz güvenlik güçleri araziye hakim iken, gece köy ve köylüler teröristin kucağına bırakıldı. Terör örgütü ilk eylemlerini bölge halkına karsı yapmış ve korku ile sindirmiştir .

Daha sonra devlet kavramını kaldırmak için devlete ait kurum ve kuruluşlar ile  güvenlik güçlerine, bir dönem ağırlıklı öğretmenlere daha  sonra şehir eylemleri yaparak terör örgütü psikolojik baskı  gücünü artırmıştır.

Köy baskınları ,yerini karakol baskınlarına , pusu kurma ve el yapım patlayıcıları etkin kullanarak  eylemler düzenlerken, artan dış destek, çatışmalarda elde edilen tecrübeler ile  halk üzerindeki psikolojik baskı artırılmıştır. 

Ülke  terörle mücadelesinde , yetersiz silah ve ekipman, tecrübesizlik,  kaçakçılığı önleme  üzerin kurulu karakollar baskına davetiye çıkartırken, terörle mücadelede öldürülen terörist sayısı halk üzerinde psikolojik bir rahatlama sağlarken, terörle mücadelede  başarı, kısmı kazanımlardan ibaret kalmakta idi. Daha acık söylemek gerekirse 10 terörist öldürmenin geri dönüşümü 20 terörist oluyordu. 

Gece savaş yeteneği olmayan silah ve hava araçları yanında modernizasyonu yapılmamış  etkin güç tankların pasif görevde kalmasının yanında, çatışma tecrübesi olmayan ,çatışma bölgesine geldiğinde en fazla 30 mermi atmış askerler, meskun mahalde sıkışmış karakollar, NATO' nun demode yıpranmış tüfeklerinin yani sıra, gündüz yanında gece karşında olan bir güç ile verilen dengesiz bir çatışma ortamı kazançtan ziyade kayıptı.

Halkın devletin yanına çekilmesi, karakolların hakim alanlara güçlendirilerek alınması, dağınık gezen teröristlerin bir alan içerisinde toplanması , istihbaratın güçlenmesi, bölgeye daha eğitimli askerlerin kaydırılması yanında vurucu gücü ve gece savaş yeteneği artırılmış silah sistemlerinin geliştirilmesi terörle mücadelenin başarılı  olma nedenleridir. 

Tüm bunları yaparak terörle mücadele konusunda başarı kazanmak için atılan açılım süreci kalıplaşmış düşünceler açısından olumsuz görülse de amaca hizmet etmiştir.

Kazılan hendekler, yığılan teröristler , dağda terörist ile kucaklaşan  vekiller bilmeden bölge halkı gözünde de kendi sonlarını hazırlıyordu. Açılım süreci terörle mücadele konusunda ülkenin elini güçlendirmiştir.