‘‘ANNE BABANIN VE AİLE BÜYÜKLERİNİN EĞİTİME BAKIŞ AÇISI ‘’
Merhaba kıymetli okuyucularım;
Geçen haftaki yazımda;“Çocuğunun başarısına katkıda bulunmak isteyen anne-babalar için öneriler” konusunu sizlerle paylaşmıştım.
Bu gün ise anne babanın ve aile büyüklerinin eğitime bakış açısı, eğitime önem verip vermemesi, çocuğu da benzer yönde etkileri neler olduğu konusunu sizlerle paylaşacağım.
Aile bireyleri için okul sadece zorunlu olduğu için gönderilen bir “yer” ise çocukta okula gelirken bu düşünceyle gelecektir. Bilirsiniz ki, zorunlu olarak yaptığımız işlerle, isteyerek yaptığımız işlerin sonuçları birbirinden farklı olur. Şayet çocukta “okula zorunlu olduğu için geldiği” düşüncesi oluşursa, var olan potansiyeli olsa bile ortaya çıkarmaya gayret etmez.
Her anne baba çocuğu için, “derslerde çok başarılı bir çocuk” ifadesinin kullanmak ister. Ama başarınınsadece derslerle sınırlı olmadığını unutmamak gerekir. Çocuğunuzun var olan zihinsel kapasitesini değiştiremezsiniz. Ama farklı alanlardaki yeteneklerini, ilgilerini keşfetmesine ve bunları en verimli şekilde kullanmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu da ancak,çocuğunuzutanımakla mümkün olur.
Çocuğunuzu tanıyabilmek için ise, öncelikle ona zaman ayırmanız gerekir. Çocuğu tanımanın en iyi yolu ise onunla sohbet etmektir. Çok yoğun anne babalar olabilirsiniz, önemli olan çocuğa ayrılan zamanın uzunluğu değil, o zaman dilimini ne kadar verimli geçirdiğinizdir. Başarısı düşük olan çocuklarının çoğu özellikle “babalarının” kendilerine zaman ayıramadıklarını söylemektedir.
Okuldan eve geldikten sonraki zaman dilimi, çocuk için anne babasının kendisini dinlemesine ihtiyaç duyduğu bir süredir. Komik olaylar, tartışmalar, başarıları, yapamadıkları gibi yaşantıları dinlemeye zaman ayırmak, hem çocuğunuzla ilgilendiğiniz duygusunu verir, hem de okulda neler olup bittiğini anlamanızı sağlar.
Çocuğunuzdan beklentilerinizi de yine çocuğunuzun kapasitesine uygun bir şekilde belirlemek önemlidir. Çocuktan var olanın üstünde bir performans beklemeniz ve bu konuda baskı yapmanız, çocuğunuzu dersten soğutmaktan veya stres yaşamasından başka bir işe yaramaz.Kısacası çocuğunuzun sınırlarını zorlamayın. Anne babanın çocuklarından beklediklerini kendileri sergileyerek model olmaları gerekir. Örneğin; zamanı planlama, kitap, gazete okuma, sorumluluklarını yerine getirme, izlenilen televizyon programları, yatış ve kalkış saatleri beslenme düzeni… gibi. .
Önümüzdeki hafta ise,Ailenin okuldaki etkinliklere katılmasınınveöğretmen ziyaretlerinin sıklığıile ergenlik çağı ve öz güven konularını ele alacağım.
Birlikte siz, biz demeden sıcak sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim.
Hoş çakalın.
I
|
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.