Anne olunca insanın hayatında birçok şey değişiyor. Artık çiçek koklamaz, bunun yerine bebeğinizi koklamaya başlarsınız. Hiçbir şeyden korkmadığınızı düşündüğünüz anda yepyeni korkuların sahibi olursunuz. Anne-babanıza daha fazla saygı gösterirsiniz.

                  Bebeğinizin ağrılarının, sizin kendi ağrılarınızdan daha yaralayıcı olduğunu hissedersiniz. Kalbinizin daha kolay kırıldığını görmeye başlarsınız. Hayatınızın yeni anlamını, günde bir milyon kez düşündüğünüz olur. Her yeni günün, size yeni bir sürpriz getirebileceğini görürsünüz. Aynaya bakarken kendinize değil de, kucağınızdaki mucizeye baktığınızı fark edersiniz.

                  Sabahın erken saatleri olduğunu da keşfedersiniz. İşlere nasıl yetiştiğinize kendiniz dahi şaşırıp kalırsınız. Cumartesi akşamı erken saatte de uykuya dalınabileceğini öğrenirsiniz. İşlerinizi saate göre değil, bebeğinizin programına göre ayarlamaya başlarsınız. İşe geç kalacağınızı bilseniz de, küçücük bir öpücük için zaman harcarsınız. Dünyayı değiştirme isteğinizdeki güce, inanamazsınız.

                  Çocuğunuza baktıkça, ne büyük iş başarıyorum Allah'ım, diye haykırmak istersiniz. Bebeğinize daha iyi bakmak için, kendinize daha iyi baktığınızı görürsünüz. Sorumluluklarınızın artışına şaşırırsınız. Günlerce uykusuz da yaşayabildiğinizi öğrenirsiniz. Her şeye bir de çocukların gözüyle bakmaya başlarsınız, örneğin balonların ne kadar eğlenceli olabileceğini yeniden anlarsınız. Çocuğunuz göğsünüzde uyuduğunda çift değil, tek bir yürek sesi duyarsınız. Sevginin aslında sınırı olmadığını öğrenirsiniz. ***                   

                  Anne olmak, umut etmek demektir. Anne olmak, asla vazgeçmemek demektir. Anne olmak, hesapsızca sevmek demektir. Anne olmak, sorumluluk demektir. Anne olmak, sadece kendini düşünmekten ömür boyu vazgeçmek demektir. Anne olmak, her zaman yapacak işleri olmak demektir. Anne olmak, dünyanın öbür ucunda da olsa çocuğunun sıkıntısını hissetmek demektir. Anne olmak, kaç yaşına gelmiş olursa olsun çocuğunun aç olup olmadığından endişelenmek demektir.

                  Anne olmak, çocuğunu gördüğüne her defasında coşkuyla sevinmek demektir. Anne olmak, uykusuz geceler demektir. Anne olmak, sınav kapılarında beklemek, yeniden öğrenci olmak hatta asker olmak demektir. Anne olmak, hayatı çocuğuyla birlikte yeniden yaşamak ve öğrenmek demektir. Anne olmak, güçlü ve cesur olmak demektir. Anne olmak, mutluluk demektir. ***

                  Parkta çıkan bir yangın sonrası görevliler, hasar tespit çalışmaları için ormanda geziyorlardı. Görevlilerden biri, bir ağacın dibinde küller içinde neredeyse kömürden bir heykele dönüşmüş bir kuş gördü. Görevli, elindeki çubukla kömürleşmiş kuşa dokundu. Dokunur dokunmaz kuşun kanatları altından üç küçük kuş yavrusunun cıvıldayarak çıktığını gördü.

                  Anne kuş, gelen tehlikeyi fark ederek, yavrularını bir ağacın arkasına getirmiş, kendisinin yanacağını bile bile, onları kanatlarının altında saklamıştı. Yangın yayılmadan çok rahatlıkla uçup oradan uzaklaşması mümkünken, yavrularının yanında kalmayı tercih etmişti. Alevler bulunduğu yere varıp küçücük bedenini kavurmaya başladığında hiç kıpırdamadan kalmıştı. Bedeni yanıp kavrulmuştu ama geriye hiç ölmeyecek bir anne heykeli bırakmıştı.

                  Anne olmak bu kadar zor, değerli ve kutsal ise çalışan anne olmak, şehit annesi olmak, asker annesi olmak, gurbetçi annesi olmak, engelli annesi olmak, babasız çocuk büyütmek kim bilir ne kadar zordur. Tüm annelerimizin ellerini öpelim, onlara saygıda kusur etmeyelim, anneleri üzmeyelim ve onları ağlatmayalım. Bu davranışlar hiçbirimize yakışmaz, öyle değil mi?