Biraz Sakin Olun

İç politikaya ülkenin tüm değerleri feda edilmektedir ki, yarın birlik, kardeşlik zemini diye kim ayağa kalkarsa sert bir kayaya çarpacaktır. Ordu hiç bir dönem bu kadar yıpratılmamıştır  oysa  ordu bu milletin göz bebeğidir.

Düne kadar Suriye'ye müdahale konusunda ayağa kalkanlar, bu gün  müdahale ihtimali doğduğunda neden  kaçınıldığı konusunda ortak noktada buluştular. Caber kalesi anlaşmalarla Türk toprağı olarak belirlenmiştir. oraya yapılacak herhangi bir müdahale batağa saplanmaktır. Daha önce bir manga (3 ay eğitim almış) askerin koruduğu yere  olumsuz gelişmeler doğrultusun da  son zamanlarda özel kuvvetlere bağlı  askerler  yerleştirildi.

Suriye'de dengeler değişirken, orada ki  askerleri  ölüme terk ederek onlar üzerinden siyaset yapmak, sadece politika malzemesi olmaktan ileriye gidemez. Ne kadar seçkin asker olunursa olunsun , elinde yeterince silahın yok ise başarı ihtimalin oldukça düşüktür. Karakol baskınlarında bunları görmedik   mi ?  Bir miktar askerin o bölgede,  herhangi bir saldırıya maruz kaldığında ,elinde ki tüm imkanları seferber edecek ve savaşa gireceksin.  Adamlar bir tepenin ardından   6-7 tane havan topunu oraya döndürüp, 2-3 tank ile 2000 metreden nokta atışı için hazırlık yapmışken  ve  tüm bu silahlarla 3 er kez sadece savunmada kalan bir birliğin üzerine ateş yağdırdığında oradan sağlam asker ve bina çıkma ihtimali oldukça düşüktür.  İlk ateş sonucu ölenlerden  sonra senin orayı vurman, vurduktan sonra birliklerini bölgeye sokman ve direk savaşın içine girmen kayıplar vermen anlamına gelmektedir. O esnada birkaç askerinin esir düştüğünü varsayalım. Bu halk kafes içinde yakılan yada kafası kesilen askerini gördü mü nasıl bir travma yaşar sizce.

Bunun dışında günlük politikalarda;

1. Savaş durumu oluşsa idi, neden oluştu diye sesler çıkacaktı.

2. Askerler geri çekildi, neden çekildi diye sesler çıkmakta

Kısa zaman önce ‘’Oraya saldırtır ve Suriye'ye gireriz’’ dendiğinde herkes ayağa kalkmıştı. Şimdi o ayağa kalkanlar ‘’Neden savaş zemini oluşturulmadı ‘’diye seslerini yükseltmektedir.

Kuzey Irak’ta  askerin kafasına çuval geçirildiğinde herkes ayağa kalkmış, eğer bu iktidar olmazsa, ülke askerini korurdu diye konuşanlar bunun nasıl olacağı konusunda fikir bile beyan edemediler. Adamlar gitti çuvalı askerimizin başına geçirdi. Hangi iktidar olursa olsun sesini çıkartamazdı, o günün gelişen koşullarıyla ya ülkeni Abd askerine açacaktın, yada o askerleri oradan hemen çekecektin, 11 askerle kimseye direnemezsin. Onların yerine istihbaratın bölgede faaliyet gösterecekti, fakat o dönem senin istihbaratın polis istihbaratı gibi ülke içinde çalışıyordu.

Neden çuvala ses çıkartılamadı, çünkü  o bölgede söz sahibi olacak kapasiten yoktu, çuval geçirenin müttefikin, oyunu onlar kuruyor, onlar otur derse oturmak kalk derse kalkmak zorundaydın. Bunun aşılması gerekiyor, bunun içinde bölgede söz sahibi büyük bir ülke olmak zorundasınız.

Suriye'ye müdahale ediliyor muhalifler destekleniyor derken, sen desteklemezsen yanı başında başkalarının devletini bulurdun, o devlette burnundan getirirdi her şeyi,

Şuan orada çatışmalar var, herkesi sakin olup gelişmeleri takip etmesi gerekir ki yarın tükürdüğünü yalamazsın .

Olayı iç politika malzemesi yapmak için mücadele edersen, kendi ordunu yıpratırsın, iktidar gitse de gitmese de senin ordun bu, iktidarlar değişir ama ordu değişmez. Herkesin tek amacı olmalı, oda bölgesinde ve dünya siyasetinde sözü geçen büyük bir devlet  olmak için çalışmak.