Semiha Sandıkçı

Semiha Sandıkçı

ÇOCUK ERKİL TOPLUMA GEÇİŞ

Çağımız her anlamda değişimlerin çok hızlı yaşandığı bir çağ.Bu değişim hem toplum yapısını ,hem de toplumu oluşturan bireyleri fazlasıyla etkilemiş durumda.Özellikle toplumun en önemli yapı taşı olan aile bu değişimi en belirgin biçimde yaşamaktadır.  

Sanayileşme ile birlikte hem geleneksel geniş aile yapısı yerini çekirdek aileye bırakmış,hem de ailede çocuk eğitiminin önemli kaynağı olan anne çalışma hayatına girmiştir.Böylece ailedeki bütün dengeler değişmiş,ataerkil ailedeki baba otoritesi  anne-baba arasında bölünmüş , çatışmaya dönüşmüştür.Hatta bazı ailelerde otorite yok olmuş.Bu değişimler yeni aile tiplerini oluşturmuş.Tek ebeveyinli aileler,tek çocuklu aileler ortaya çıkmıştır.

Belki çalışan annenin çocuğuyla fazla vakit geçirememesinden,belki tek ebeveyinli ailede genelde annenin tek başına çocuk büyütme çabasından ,belki de tek çocuklu ailede bütün ilginin çocuk üzerinde olmasından mı, sosyal imkanların genişliğinden mi  bilinmez çocuk erkil aile kavramı karşımıza çıktı.

Okuduğum bir makalede "Çocuğun her dediğini yapıyor, gerektiğinde kurallar koyamıyor, aşırı hoşgörülü bakıyor,biz yaşamadık bari çocuğum yaşasın"mantığıyla yaklaşıyorsanız çocuk erkil aile yapısına geçmiş durumdasınız "diye yazıyordu.Durumun gayet güzel bir özeti olmuş bence.

Gerçekten de "ben yapamadım o yapsın,ben alamadım o alsın"düşüncesiyle hiç bir şeyini eksik etmemeye ,daha fazla özgürlük vermeye, yanlışlarına  fazla müsamaha göstermeye çalıştığımız çocuklarımız saygısız,doyumsuz, yetinmeyi bilmeyen yokdan anlamayan bireyler oldular.

Psikologlar "çocuğun her dediğine kolayca boyun eğen aileler ruhsal anlamda sorunlu çocuklar yetiştirmeye aday ailelerdir."diyorlar.

Böyle yetişen çocuklar "ben merkezci"çocuklar oluyorlar.Şişirilmiş egoları ve her istediğinin olmasına alışan ben nesli mutlu bir çocukluğun ardından, büyüyünce hayatın gerçekleriyle karşılaşıyorlar."Eğer istersen herşeyi yapabilirsin"düşüncesiyle büyüyen çocuklar  dünyanın onların etrafında dönmediği gerçeğiyle karşılaşıyorlar.Anne babalarının onlara sağladığı imkanları kendileri sağlayamayınca,her istediklerini elde edemeyince çöküşe geçiyorlar,kendilerini yetersiz hissedip bunalıma giriyorlar.

Bir toplulukta otururken bile çocuğun yaramazlıklarına ,huysuzluklarına ses çıkarmayan aile onun daha özgüvenli olacağını sanıyor.Özgüvenli olsun diye kural koyulmayan ve fazla özgürlük tanınan çocuklar zaman içinde anne babasını denetim altına alıyor,istedikleri olmayınca tehdit ediyorlar.Eleştiriye açık olmayan, "hayır "kelimesine kapalı olan çocuklar inatçı ve agresif oluyorlar.

O kadar çocuk merkezli yaşar olduk ki onların istediği yere gidiyor, onların istediği yemeği yiyoruz.Aman psikolojileri bozulmasın diye kendimizi sınırlıyor onların sınırlarını kaldırıyoruz.Sözlerimize dikkat ediyoruz.Çocukların sesi bizden çok çıkar oldu.Dedikleri olmadı mı kendilerini yerden yere vuruyorlar.Bizlere hesap soruyorlar.

Onlara sorumluluk vermiyoruz.Onların sorumluluğunu biz üstleniyoruz.Onlar zorlanmasın ,bunalmasın istiyoruz.Onlar mutlu olsun derken onları mutsuz amaçsız bir geleceğe hazırlıyoruz.Bizim fedakârlıklarımızı görmeyen, hiç bir şeyin kıymetini bilmeyen, sürekli ailesiyle çatışan, saygısız ve memnuniyetsiz çocuklar oluyorlar.

Ailelerin tek beklentisi iyi not alsınlar,iyi okullar kazansınlar,iyi meslekleri olsun.Onlara örf âdet öğretmek, saygıyı,adaleti, ahlaklı olmayı,aileye bağlılığı v.s öğretmek yerine özel dersler, müzik yada spor aktivitelerine daha fazla özen gösteriyoruz.Bunlarla daha fazla övünüyoruz.

Çocuklar toplamayı çıkarmayı, okumayı zaten öğrenecek.Onlara yetinmeyi, merhameti,sabır etmeyi,sevgi duymayı,adaleti, saygı göstermeyi öğretin.(sosyal medyadan alıntı)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semiha Sandıkçı Arşivi
SON YAZILAR