"DSP temiz kalmak demektir"

Demokratik Sol Parti Samsun İl Başkanı Oktay Ergör, DSP'nin sessiz ve derinden gelen yükselişini, Samsun'daki çalışmaları, ülke ve kent gündemine ilişkin görüşlerini gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Miraç Öztürk ile paylaştı...
Miraç ÖZTÜRK :  Öncelikle DSP"nin 6 ay önceki değişiminden bahsedelim. Bir genel başkan değişti. Peki parti politikalarında bir değişim yaşandı mı? Yaşandıysa da bu değişim yerellere nasıl yansıdı?

Oktay ERGÖR : Öncelikle 29 Mart yerel seçimlerinde bekleneni veremeyen bir DSP vardı. O zamanki genel başkan da sayın Zeki Sezer'di. Daha sonra Sezer, istifa etme kararı aldı. Bu kararı Ankara'ya topladığı il başkanlarına danışmadan aldı. Kendi kararıdır saygı göstermek gerekiyor. Daha sonra kurultay gerçekleştirdik. Şimdiki genel başkanımız, Zeki Sezer'e eğer aday olacaksa kendisinin aday olmayacağını söylemiştir. Ve Zeki Sezer aday olmadı. Şu anki genel başkanımız da her durumda önde giderek demokratik bir ortamda ilerleyen seçimde büyük bir güven kazanarak genel başkan olmuştur.

İNANDIKLARIMIZIN PEŞİNDEN
GİDECEĞİZ

Muhalefetler tarafından genel başkanımız Masum Türker için partinin programını değiştireceği konuşulmuştu. Ancak bu böyle olmadı. Bizim genel başkanımız güzel şeyler yapmak adına girişimlere başladı. Bizler de iyi birer solcu olarak inandığımız kişinin peşinden gideceğiz. Çevredekilerin ne söylediği bizleri ilgilendirmiyor. Partimizde Türkiye genelinde rahatsızlık duyulan illerde bir kan değişikliği yapılsın istendi. Bir önceki il başkanımıza bazı şeyler teklif edildi. Partiden uzaklaştırmak için değil, bilakis ödüllendirmek için kendisini genel merkeze alacaklarını söylediler. Ancak bu bazı insanlarda sıkıntı yarattı. 16 Eylül'de bana görev verilene dek.

ÖZTÜRK : Bahsettiğiniz bu süreçte parti çok fazla zarar gördü diyebilir miyiz ?

ERGÖR : Türkiye'de tek kapanmayan parti Demokratik Sol Parti"dir. Ben saygı duyuyorum. O dönemde güzel şeyler yapıldı. Bu dönemde bir duraklama dönemi yaşandı. Mesela bir seçim bittikten sonra ertesi gün çalışmalara başlarsın. Ancak biz bunu başaramadık. Bu da kötü sonuçları doğurdu. Bu dönemde genel başkanla da çok sık görüştüm. Şundan emindik, DSP'nin kendi kuralları aynen işledi. Çizgimizden asla çıkmadık ve çıkmayacağız da…

ÖZTÜRK : Sizinle birlikte partide gözle görülür, hissedilebilen bir değişim oldu. Mesela ilk olarak işe partinin iç dizaynını değiştirerek başladınız. Ardından Atakum"u toparladınız. Olmayan Canik ve İlkadım ilçe teşkilatların kurdunuz.  Kısacası, aslında var olan bir potansiyelin hamurunu siz işlemiş oldunuz. Bundan sonra DSP Samsun İl Örgütü olarak nasıl bir süreç izleyeceksiniz?

ERGÖR : DSP olarak biz sadece yapacağımız icraatlarla konuşulmak istiyoruz. Parti binamızdaki şartlarımızı da değiştirdik. Oldukça geniş bir binaya sahibiz. Şu an binamızda olan İlkadım'ı belki de ileride başka bir yere taşımak zorunda kalacağız. Biz bugün DSP olarak başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Her gün üye olmak için insanlar geliyor. Çeşitli insanlar geliyor. Zamanında küstürülmüş insanları kazanıyoruz. Eskiden küstürülen insanları araştırıp yeniden kazandırdık partimize.

ÖZTÜRK :  Ciddi bir yerel seçim süreci yaşadınız. Sonrasında bir gelişim var mı ?

ERGÖR : Gelişim tabi ki var. Ben bunu sokakta bana söylenenlerden ve gözlemlediklerimden söyleyebilirim. Bunda basınında büyük etkisi var. Ben burada sizin aracılığınızla tüm Samsun basınına da teşekkür ediyorum. Günlük gazetelere baktığımızda bizim haberlerimize sürekli yer verildiğini görebiliyoruz. DSP'nin çok yoğun çalıştığını arkadaşlarım bana söylüyor. Tabi ki bu basının bize olan ilgisinden de kaynaklanıyor.  Bir de biz DSP olarak ülke ve kent gündemini sürekli olarak izliyoruz, takip ediyoruz… Süreçlere müdahil olmaya çalışıyoruz.

ÖZTÜRK :  Olası bir erken seçim konuşuluyor. DSP'nin gerek merkezi düzeyde gerekse yerel düzeyde hedefi nedir  ?

ERGÖR :  Şu an ulusal medya eğer güzel takip ederse çözüm üreten ve sıkıntıları bilen bir parti olduğumuzu bilecektir. Mesela bir Anayasa değişikliği önergesi teklif edildi. Konu DSP'nin Anayasa'ya hükmetmesi değil, tüm halkı nasıl kucaklayacağıdır.

POLEMİK
YAPAN BİR PARTİ DEĞİLİZ

Polemik üzerinden değil çözüm üreterek ilerleyen bir partiyiz. Ben diyorum ki, iyi ki böyle bir genel başkanımız var. Gerçekten bilgili ve deneyimli bir isim. Seçimlerde barajın yüzde 10'dan yüzde 5'e indirilmesini, kadınlara siyasette daha çok yer verilmesini isteyen bir genel başkanımız var. Kadınlar kadar gençlerimizi de siyasete sokmak istiyoruz. Gençlerimizi sadece sokaklarda bildiri dağıtırken görmek istemiyoruz. Biz kadınları ve gençlerimizi de siyasetin içine sokarak güçlü bir DSP olarak seçimlere girmek istiyoruz.

ÖZTÜRK :  DSP'nin oyları bir dönem yüzde 30'larda seyrederken bir dönem yüzde 1'lere kadar düştü. Düz mantıkla bakıldığında kimsenin gelip bu partiye üye olmaması lazım. Ancak DSP'de bir hareketlenme var. Sessiz ve derinden geliyor. Böyle bir partinin de erken seçimde ciddi bir hedefi vardır. Samsun'daki hedef nedir ?

ERGÖR :  Aslında bu hedefleri belirlemeden önce yapmamız gereken çalışmaları yaparsak o hedefe zaten ulaşmış oluruz. Halkın ayağına inip, esnafın derdini dinlemek gerekiyor. Parti ve ofisimin arası 15 dakika ancak 2 saat sürdüğü oluyor. Çünkü esnaflarla sürekli diyalog halindeyim. Herkes kan ağlıyor. Bulvarın üst tarafına gittiğimizde insanların sefalet içerisinde olduğunu görebiliyoruz. Bu insanlara gitmezsek eğer hiçbir çalışma yapmamış oluruz. Bunlar sadece il bazında değil ilçe ve köylerde içinde. Salıpazarı'nda bir köy bizi istiyor. DSP İl Başkanlığını köyümüzde görmek istiyoruz diyorlar.

AK PARTİ"DEN
80 KİŞİ ÜYE OLMAK İSTİYOR

Bir başka sevindirici haber ise AK Partili bazı üyeler buraya gelip üye olmak istediklerini söylediler. Bizim herkese kapımız açık. AK Parti'ye kayıtlı 80 kişi buraya geldi ve neden bizi seçtiniz diye sorduğumuzda, Ecevit'i gösterdiler. Kırsal kesimlerde Ecevit ismine hala saygı duyuluyor. Evlere gittiğimizde kapılar asla yüzümüze kapanmıyor. İnsanlar artık parti aramıyor. Kendilerine sahip çıkacak olan oluşumu arıyor. Biz bu yönde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bunların hepsi birer erken seçim çalışmasıdır.


HİÇBİR İL BAŞKANI
BENİ MAKAMINA ALMADI !

Buraya gelip üye olmak istediğini söyleyen bir kişiye neden DSP'yi seçtin diye sorduğumuzda bize verdiği cevap aynen şudur, "Bugüne kadar hiçbir il başkanı beni makamına alıp dinlemedi" İsim vermeden başka bir örnek vereceğim şimdi. Biz siyaset yapmak isteyen tüm kadınları partimize davet ettik ve aynı politikayı kendi partilerinde uygulamaya çalışan yeni oluşumlar var. Herkes kendi kulvarında başarılı olsun. Darbelerle falan başarılı olunamaz. Ben kendi kulvarımda başarılıyım ki örnek alınıyoruz. Esnafla konuşuyoruz mesela 2 dönem AK Parti'ye oy vermiş ama bundan sonra vermeyeceğini söylüyor. Elim kırılsaydı diyor… 

ÖZTÜRK : Sizin kulvarınızda kurulan 2 yeni parti var. Birisi Rahşan Hanım'ın partisi. Diğeri de TDH. Sizinle ortak noktaları var her iki partinin de… Şu anki kadrolarının bir kısmını DSP üyeleri oluşturuyor. Bu durum sizi şu ana kadar etkiledi mi veya bundan sonra etkileyecek mi?

ERGÖR : Öncelikle DSHP'den başlayalım. Rahşan hanım Masum Türker'in genel başkanlığa geldiği gün istifasını vermiştir. Ancak genel başkanımız bu istifayı Rahşan Hanım"ın yeni bir oluşumu olana kadar kabul etmedi. Bu partinin DSP'yi etkileyecek bir yanı yoktur. Rahşan Hanım"ın bu kararına saygı duyuyoruz.

EĞER HERKESİ
ÇAĞIRIYORLARSA SOL DEĞİLDİR

Diğer oluşuma gelince bu henüz bir parti olamadı. Oluşumun parti olması neden erteleniyor bunu araştırmak lazım. Ancak DSP'den istifa edip bu oluşuma katılanlar yok. Partiden ayrılan insanlar bir şekilde bu oluşuma geçmiştir. TDH adı altındaki insanlar sol bir parti olarak kurulduklarını iddia ediyorlarsa ve bütün siyasi partilerin üyelerinin katılmasını bekliyorlarsa bu kesinlikle sol bir parti değildir. Şu an bir rüzgar estirmeye çalışıyorlar. İzmir'de yaptıkları mitinge 4 bin 500 kişi topladıklarını söylüyorlar. Ancak İzmir'den birebir konuştuğumuz arkadaşlarımızla birçok ilden taşımayla adam getirdiklerini öğrendik. Biz eski genel başkanımızla Cumhuriyet Meydanı'nda bir miting yapmıştık ve hiçbir taşıma yapmadan orayı doldurmuştuk.

ÖZTÜRK : Bu hareketin lideri Sarıgül eski bir DSP'li. Karadeniz Sorumlusu Hayati Tekin yine eski bir DSP'li. Seçimi DSP'nin ismiyle kazandıktan sonra istifa ettiler. Birincisi, bunun etik yönünü hiç tartıştınız mı? İkincisi hiç, “Kendimizi bu adamlara neden kullandırttık” diye tabanınızdan eleştiri geldi mi?

ERGÖR : Sarıgül önce DSP sonra CHP'ye geçti. CHP'deki kurultayda genel başkan adayına yakışmayacak tavırlarla puan kaybetti. Eğer DSP'ye bir faydası olacaksa gelsin denildi. Geldi de ancak hep kaçak oynadı. Seçime kadar Sarıgül bizim adayımız olarak geldi.

SARIGÜL NEDEN KÜÇÜK OYNADI?

Türkiye'yi yönetmeye aday bir kişi neden ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aday olamadı. Ankara açın yolumu Başbakan olarak geliyorum diyor bugünlerde. Peki neden o dönemde küçük oynadı. Hep kısa konuşmalarla insanların gözü boyanıyor. Hayati bey bana istifa edeceğini söylemişti ve bende doğru olacağını söylemiştim. Hem kurulmaya başlayan bir partinin Karadeniz Bölge Sorumlusu olmak hem de DSP'li olmak hiç etik olmayacaktı.

ÖZTÜRK : Sizce, Samsun'un en önemli 3 sorunu nedir ? Biz iktidar olduğumuzda Samsun'un en önemli şu 3 sorununu çözeceğiz diyebileceğiniz neler vardır ?

ERGÖR : En önemli sorun elbette ki işsizliktir ancak bu sadece Samsun"un değil Türkiye"nin sorunudur. Bu nedenle bence şu an için Samsun"un en önemli sorunu trafiktir. Merkez olarak bakarsak trafik son derece önemlidir. Yıllardır gelen yerel yönetimlerin popülist yaklaşımlarından kaynaklanan imar sorunu var. Çarpık kentleşmede şehrimizin en büyük sorunlarından birisidir. Genel anlamdaki sorunlardan biriside tabi ki işsizliktir. Bu hem ülkemizi hem de ilimizi ilgilendiren bir sorundur.

İŞSİZLİĞİ ÖNLEMENİN YOLLARI VAR

Samsun'da bu sorun merkeze yığılmaları önleyerek giderilebilir. Fındık üretimine ağırlık verilirse birçok kişiye daha iş kapısı açılır. Bunun için planlamayı iyi yapmak gerekir. Şehirdeki kargaşayı önleyip ilçelere iş imkanı ulaştırırsak işsizlik sorunu bir nebze olsun çözülebilir. Samsun'da gerçekten değerli topraklar var ve bu toprakları bir şekilde üretime kazandırmak gerekiyor.

ÖZTÜRK : İktidarın Türkiye genelindeki durumu belli. Samsun'daki durumunu soracağım. 2 yıl içerisinde Samsun'u tanıyamayacaksınız diyorlar. Bununla ilgili neler düşünüyorsunuz ?

8 YILDA NE YAPTILAR Kİ ?

ERGÖR : Evet ne yazık ki tanıyamıyoruz Samsun'u. Tersane kurulup 16 bin işçi çalıştırılacaktı hani nerede ? Ben Samsun'un kesinlikle bir cazibe merkezi haline geldiğine inanmıyorum. Samsun tam bir cazibesizlik merkezi haline geldi. Samsun'a turizm kenti diyorlar ve şehrimizde küçük çaplı oteller bu eksikliği kapatmaya çalışıyor. Peki Büyük Otel 2,5 yıl neden kapalı kaldı ? İnsanların borç ve alacak ilişkisi olabilir. Ancak senin şehrinde 5 yıldızlı otel yoksa bu şehir cazibe merkezi olamaz. Büyük Otel'de yapılan büyük toplantılar çevre illerde yapıldı. Buraya gelmeyen insanların esnafa vereceği kar göz önünde alındığında ne kadar zararın olduğunu görebiliyoruz. 8 yılda hiçbir şey yapmayan bir partinin 2 yılda da bir şey yapmayacağını biliyoruz.

ÖZTÜRK : Son olarak DSP Oktay Ergör için ne ifade ediyor ?

ERGÖR : Benim aktif siyasete DSP'de başlamamın da etkisiyle DSP'nin benim adına çok şey ifade ettiğini söyleyebilirim. DSP'nin programına baktığımızda herkesi kucaklıyor. İşte bunlar Oktay Ergör için çok anlamlı şeylerdir. DSP, barış demektir. DSP umut demektir, DSP mutlu bir Türkiye demektir, DSP güzel bir gelecek demektir, DSP köylünün de, kentlinin de kaynaşması, işsizliğe karşı, yoksulluğa karşı, yolsuzluklara karşı ortak mücadelesi demektir, kısacası DSP temiz kalmak demektir…

ÖZTÜRK : Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı ?

ERGÖR:  DSP ülkemizde gerçek bir alternatiftir. Ben bu sohbetin gerçekten çok güzel olduğunu söylemek istiyorum. Denge Gazetesi'ne teşekkür ediyorum. Sizin aracılığınızla da Samsun'daki bütün yerel basına teşekkür ediyoruz. Özellikle Denge gazetesi tüm ekibiyle ilkeli çalışmalarından dolayı adından çokça söz ettiriyor. Umarım daha da büyür ve sadece Samsunla kalmaz Karadeniz'de de sözü geçen bir gazete olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Pazar Sohbeti Arşivi
SON YAZILAR