OMÜ dünya'da bir ilke imza attı. Dünkü bazı gazetelerimizde haberini okumuşsunuzdur. Dünya'da bir ilk ama benim haberini okuduğum gazete de haberi çok sıradan bir haber klişesinde "OMÜ Seferihisar'da okul açıyor" başlığıyla vermiş. Dün izinliydim. Bizim gazeteye baktım tek satır yok. Tabi diyecek sözümüz de yok. Oysa bu olay ne yok sayılacak, ne de sıradan kabul edilecek türden bir haber değil bana göre. Özellikle de yazarak, çizerek insanları bilgilendirmeye çalıştığını iddia eden biz gazete ve gazeteciler için özellikle. O nedenle şaşkınlığımı nasıl ifade edebileceğimi bilemiyorum doğrusu. İşte bu hafife aldığımız olay "Uluslararası Yaratıcı Yazarlık Merkezi" nin temel hedefi; bir tür sanayi olarak da tanımlanabilecek "hayal sektörü" ve "üniversite" işbirliğini akademik ve uluslararası bağlamda ele alarak, konferans, workshop, seminer ve yaz okulları yanında lisansüstü eğitim için üniversal bir konuma gelmektir.

Kültürlerarası etkileşim ve değişim niteliği itibariyle de büyük bir imkân sağlayacak bu akademik merkez, Türk kültür, sanat ve tarihi için de sürekli üst düzey bir tanıtım işlevi görecek.

CHP İLGİLENDİ Mİ?

Seferihisar'ın CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer, böyle bir proje için Samsun'da diyerek köşemizde defalarca yazdık. CHP'lilere hatırlatalım istedik. CHP Tunç Soyer ile Samsun'da buluşabildi mi bilmiyorum. Ben yazdım. İl yönetiminden bir arkadaşımıza da duyurdum. Ama Sayın Başkanın burada olduğu gün neler yaşandı haberim yok. Bu sayfamı hazırlarken de haberim yoktu. Malum, sayfam "erken baskı" gibi. Öğreneceğiz CHP'nin Tunç Soyer ile ilgili neler yaptığını. Köstebek avcısı dostlarımızın haberi olsun!

BARIŞ HAKKI

Temel insan hak ve özgürlüklerinin tam gerçekleşmesinin öncelikli koşulu, savaşsız bir yaşamın uluslar arası alanda içtenlikle benimsenmesiyle oluyor. Savaş her şeyden önce yol açtığı ağır kıyım ve yıkımlarla, insanın varlığına karşı oluşturulan ciddi bir tehdit anlamına geliyor. Tarih boyunca savaşlar sonucu doğan yitimler hiçbir doğal yıkımla karşılaştırılamayacak büyüklükte olduğunu herkes biliyor. Savaşlar kimi toplumları tarihten siliyor, kimi toplumların özgün varlıklarını sürdürme olanağından yoksun bırakıyor. Savaşlarda üstün gelenlerse gelişmeye ve uygarlığa katkı güçlerini yitiriyor. Kısaca savaşı, insanı yok ettiği gibi onun kaynaklarını, kültürel birikimlerini alabildiğince tüketen, insanlık suçu olan bir toplumsal kıyım olarak tanımlamak gerekiyor. Bu bağlamda barış ve insan haklarını birbiriyle yakından ilişkili olan, başka deyişle birbirini içeren kavramlar olarak görmek yanlış olmuyor. İnsan haklarını kullanabilmenin ön koşulu olan barış, bu bağlamda temel bir insan hakkı olarak kabul görüyor.. Savaşın insan haklarıyla ilişkisi bu noktadan başlayarak açıklanabiliyor. Savaş başta yaşam hakkı olmak üzere insan onurunun hiçe sayıldığı, temel hak ve özgürlüklerin alabildiğince çiğnendiği fiili bir durum olması nedeniyle insan haklarına aykırılıkların tümünü anlatıyor. Uluslararası insan hakları belgeleri her türlü savaş propagandasının yasaklanması kuralını getiriyor. Bu çerçevede ayrımcılığa, düşmanlık ve şiddete yol açan ulus, ırk ya da din karşıtlığı da yasaklanıyor. (umut vakfı)

RASİM USTA

Tam 33 yıl Büyük Samsun Otel'de aşçılık yapmış 60 yaşında 45 yıllık aşçı Rasim Kurtbay'dan söz ediyoruz. O hala çalışıyor. Aşçılık maharetlerini Havuzbaşı Cafe Restorandaki müşterilerine gösteriyor şimdi. Yemek yapmanın dünyanın en güzel işi olduğunu söyleyerek anlatıyor mesleği ile ilgili sırları anlatmaya. Yemek yapmak sevgi ister diyor. Yemeği severek kendinizden bir şeyler katarak yapmazsanız aynı malzemeyle , her şey birebir aynı olsun el değişikliğinden farklı lezzetler ortaya çıkar. Lezzetli yemeğin en önemli sırrı hangi malzemenin ne zaman ilave edileceğidir. Gecikmeli ya  da önce yapılacak ilaveler lezzetten kayıptır. Diyor. Uzun söz etmek gereksiz. Siz hala Rasim Usta'nın yemekleriyle tanışmadınızsa Ağabali Caddesi'nde Havuzbaşı cafe retoranta bi uğrayın. Bizden söylemesi. Tüh yaa haberimiz yoktu mazereti istemiyorum ben Arka Oda okurlarından. Orada Nurettin Gümüşdağ da var. Selamımı söyleyin kendisine sizi Rasim Ustanın yemekleriyle buluştursun.

Günün Fotoğrafı

KALEM SİZDE

Bir gün bir kuş uçarken soğuktan donar ve hızla yere düşer. Tam soğuktan öleceğini düşünürken ineğin biri üstüne sıçar. Kuş küfür ederken, bokun sıcaklığı ile kanatları ısınır. Kuş buna çok sevinir fakat bokun içinden çıkamaz ve ötmeye başlar. O sırada bir kedi gelip onu bokun içinden çıkarır. Kuş tam teşekkür edeceği sırada, kedi onu yer!!! Demek ki neymiş;
1-Her üstüne sıçanı düşmanın sanma!!
2-Seni boktan her çıkaranı dostun sanma!!
3-Bokun içinde mutluysan sesini çıkarma:))))
(Coşkun Sözer)
****

Senden özüer dileriz gizem. yoksulluğu ve daha eşit bir dünayayı kuramadık...
(Cem Şahan)
****

KARİCUĞUM

Temel ölüm döşeğindedir, yanında ise Fadime vardır...
 
 Temel'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve
 konuşmaya baslar;
 
 "-ilk işten kovulduğum zaman yanumdaydun,
 
 iflas ettuğum gün oradaydun,
 
 Firulduğum zaman ilk gözumi açtuğumda seni gördum,
 
 Trafik kazası geçirduğumde hastanede başucumdaydun.."
 
 Fadime takdir edilmenin mutluluğunda...

Temel devam eder:

"- Şimdi ölmekteyim gene başucumdasun...
  Sonunda anladum ama, çok geç oldi; yahu sen ne uğursuz karisun.

Tanıdız mı?

EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA

Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza  tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. Önceki günkü fotoğrafımızda tanıdığınız kişiyi sormuştuk. Meral Okay ile Ali Orhan arkadaşlarımız vardı. Doğru cevabı bilen Rasim Kurbay oldu. Kartı bizde. Bugünkü fotoğrafımızı tanıdınızsa bildirin. Cevaplarınız için adresimiz [email protected] veya

BERBER SAMİ

Samsun'un en eski berberi Sami Demir. 1970 yılından bu yana yaptığı mesleğinde çok ünlüleri traş etme keyfini yakalamış. Berber Sami "Günümüzde her insanın toplum İçinde yaşadığı çevrede kişilik kazanmasında, ilgi görme ve beğenilme arzusu ile ruhsal ve estetik yönden kendisini rahat, huzurlu ve gü­venli hissetmesinde en büyük etken insanın başının tacı olan saçlarının, sakal ve bıyığının düzenli, güzel ve modem şekilde olması ile mümkündür, işte bu sebeple, berberlik sanatının toplumdaki yeri çok önemlidir.."diyor. Doğru da diyor.Kişinin başka insanlarla İletişim biçimi ve ölçüsüyle, başka insanlarla kurduğu İlişkinin karakteri ve sürekliliğiyle belirlenir. Sanatçının iletişimsel potansiyelinin gelişip İyi bir düzende olması için en önemli faktör 'sözlü iletişim'dir. Yani düzenli bir konuşma yeteneğidir. İnsanın toplumda kendisini kabul ettirebilmesi, çevresiyle, müşterileriyle İyi bir diyalog, meslek arkadaşlarıyla dostluk, sevgi ve yakınlık kurabilmesi, düzgün ve güzel bir dille konuşarak kendisini başkalarına anlatabilme yeteneğine bağlıdır. Sami Demir işte böyle bir berberdir haberiniz ola. Beber Sami Demir'de sakal traşınız benden. Gelin bana alın kartınızı.

Tansu Tekin'in Objektifi