ADİL DÜZENCİ ÜNİVERSİTE...
ADİL DÜZENCİ ÜNİVERSİTE
YÖNETİCİLERİNİN MARİFETLERİ
Hayatımın büyük bir kısmı Milli Görüş ve Adil düzen politikalarını anlatmakla geçti. Ne zaman ki Refah Partisi iktidar oldu adil düzenin ne demek olduğunu daha iyi anladım. Peki ne anladın derseniz benim literatürümde adil düzenin tarifi şu; İktidara gelen her siyasi parti vatandaşı düzüyor ama kendi partilisini düzmüyor, adil düzende ise durum farklı iktidar olan adil düzenci dostlarımız parti farkı ayırmaksızın herkesi düzüyorlar. Bu benim tarifim, ancak Ondokuzmayıs Üniversitesinde iş başında olan arkadaşlarımızın durumu adil düzene de uymuyor çünkü bunlar kendi yandaşlarını kollayıp diğerlerine her türlü zulmü yaptıkları ortada.
Yıllarca Hak'dan adaletten bahsedip yönetimi gelince tüm geçmişi inkar ederek reddi miras yapan bu arkadaşlarımızın yaptıkları geçmiş dönemde Ferit Bernay' ın yaptıklarına rahmet okutacak cinsten. Ferit Bey'de bir çok hatalar yapmıştı, kafasına göre adamları işe almıştı, örneğin eski idare mahkemesi başkanının kızını sınavsız memur yaptı, daha sonra memurlukta yükselme sınavına girmeden terfi ettirdi. Bu arkadaşlarımız idarede değilken bu tür uygulamaları şiddetle reddederken kendileri iş başına gelince çok daha vahim uygulamalar yaptıkları açıkça ortada. Bu konuda başlattığımız haberler devam edecek ancak o kadar çok şikayet geliyor ki haber yapmakla bitmez bu yüzden zaman zaman gelen şikayetlere dokunmaksızın sizlerle paylaşacağız. Bu arkadaşlarımızın yaptığı uygulamalarla ilgili üniversite personelinin yazdığı yazılar akıllara durgunluk verecek boyutta. Bu yazılanlarla ilgili geniş haberleri de siz değerli okurlarımızla paylaşacağız. Bugün sizlere bunlardan birisini noktasına virgülüne dokunmaksızın sunuyoruz;
(BUNLARI ALLAH RIZASI İÇİN YAZIN BİZLER ÜNİVERSİTEDE 20-25 YILINI DOLDURUP HENÜZ TORPİLLİLER YÜZÜNDEN YÜKSELMEK İÇİN DEĞERLENDİRİLMEMİŞ PERSONELLERİZ)
Üniversite Genel Sekreteri de İstanbul Sağlık İl müdürlüğünde memur olarak çalışan kayınbiraderini Kavak Meslek Yüksek okuluna Yüksekokul sekreteri olarak atamak suretiyle hülle yolu ile Müdür kadrosu verdi, daha sonra da anlaşılmasın diye tekrar eskiden çalıştığı İstanbul Sağlık İl müdürlüğünde müdür olarak döndü. Daha önceki haberiniz de bahsettiğiniz gibi Rektör de Manisa Spor İl Müdürlüğünde Antrenör olarak çalışan yeğeni Ertuğrul AKAN'I Yüksekokul sekreteri olarak atamak suretiyle müdür kadrosuna denk getirdi. Dahası da var Rektör daha önce Refah partisinde siyaset yapmış, içinde bulunduğu siyasi hayatından mütevellit eski arkadaşlarına da vefa borcu duymakta ve bunu kendi cebinden değil de, Üniversitenin cebinden onun kadrolarını peşkeş çekmekle ödemekte. Buna örnek olarak kendisi çok iyi, dürüst, adam gibi adam olmasına rağmen bu kurumdakilerin hakkı olan kadroya gelmesi sebebiyle gelişi etik olmayan AKP ilçe belediyelerinin birinde AKP'ye olan çalışmalarından dolayı, hiç memuriyeti de bulunmadığı halde özel kalem müdürü olarak atanan daha sonra bu kadroyu alarak Samsun'da bir ilçeye İlçe Özel idare Müdürü olarak atanacakken hakkında gazetelerde sayfalarca yazı çıktığında Üniversiteye Müdür olarak gelen İbrahim Tan. Bunun ardından Müsbet bir insan olmasına rağmen başkalarının hak ettiği yere Ertuğrul AKAN gibi torpille gelen ve İmam Hatip Lisesinde öğretmenken Üniversitede Müdür kadrosu alan Cengiz ÇELİK. Bunlara örnek çok... Kurum içinde torpil yapılanlarsa ayrı, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk sadece oğluna değil, Kendi dönemlerinde hastanede Müdür olan İsa ERFALAY, Müdür İbrahim, hastanede Müdür Halis' e de torpil yapmış, bunlar sınavsız ve hülle yoluyla önce Fakülte yada Yüksek okul sekreteri olmuş, sonra müdürlüğe geçirilmişti. Rektörlük Güvenlik Müdürü Recep Agce yine Rektöre yakın arkadaşlarının torpiliyle olmuştur. Hele bir de Torpil sırasında bekleyenler var, Çarşamba Adalet Meslek Yüksekokuluna siparişle Yüksekokul Sekreteri kadrosu almak üzere gönderilen Hasan ERGİN ve daha onlarca örnek. . BU BAHSETTİĞİMİZ TORPİLLE KADRO ALAN ŞAHISLAR VARYA, BU KADROLAR İÇİN ADALETLİ SINAV YAPILSA, REKTÖRÜN YEĞENİ İÇİNDE OLMAK ÜZERE HİÇ BİRİ KAZANAMAZ!!! Biz personel olarak imdaaaaaat demek istiyoruz, yok mu hakkımızın yenmesini engelleyecek kimse! Üniversitelerde haksızlığa sebep olan bu girişimlerin sebebi Görevde Yükselme Yönetmeliğindeki eksikliklerdir. Üniversitelerde Müdür olarak yükselebilmek için kurumun açacağı sınava girip, başarılı olmanız gerekirken, Genel Sekreter, Fakülte Sekreteri, Yüksekokul Sekreteri gibi Müdürlüğe ve Daire Başkanlarına denk kadrolara ise Üniversite Yönetimi istediklerini atamaktadır. Bu istedikleri de Hısım akraba, ve eşrafındakilerin torpillileridir ama nedense bu kadroları hak eden bu kurumun yükünü çeken ve bu kurumda edindiği bilgi birikimiyle, donanımlı personel bir türlü değerlendirilmemektedir. Bu personele yıllardan beri Müdür kadrosu için neden sınav açılmadığını Yönetime sormak gerekmektedir, neden personelin yükselmesi için kurum içinde sınav açmıyorsun ey Üniversite yönetimi? Çünkü o kadar çok hısım akraba varki atanacak bu kadrolar, bu kadroyu hak eden kurum personeline değil, Rektör yardımcıları, Genel Sekreter ve yönetimin çanakçısı Rektör Danışmanları, ÖSYM nin geliriyle bunlara özel sofralar kuran, ÖSYM Samsun İl Temsilcisi ve Yardımcısına lazım. Bu kurumda yükselmeyi bekleyenlerinse canı cehenneme diyorlar. Acı olan yan ise bu hak yemeyi, hak çalmayı utanmadan beş vakit Allah'ın c.c. secdesine baş koyan insanlar yapıyor, yazıklar olsun! (Kurum personeli olarak adalet istiyoruz, haklarımızın dışarıdan kimselere değil, kurum içindeki personele sınav yoluyla verilmesini istiyoruz.
Okumuş olduğunuz bu yorumla ilgili gerekli belge ve dokümanlar elimizde olup, önümüzdeki günlerde bunlarla ilgili haberleri tüm detayları ile sizlerle paylaşacağız. Bu arkadaşlarımız üç kuruşa beş köftenin nasıl olduğunu daha iyi anlayacaklar. Üniversiteyi babalarının çiftliği gibi kullanan bu insanlar sadece ahirette değil Dünya'da 'da cezasını çekeceklerini unutmasınlar. Orası yetmiş milyon insanın hatta tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergi ile yapılmış bir ilim yuvası, aile boyu maaş alıp bu insanların hakkını yiyenlerden hesap sormayacağımızı veya hatır gönül güdeceğimizi zannedenler avuçlarını yalasınlar. Üniversiteyi yağma hasanın böreği gibi peşkeş çekenleri bu toplum tanıma hakkına sahiptir. Bizim işimiz de bu tanıtımı yapmaktır. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.