Ekigho çıkınca?
5 yıl aradan sonra gerçek yerine dönen Samsunspor için ligdeki diğer takımlara nazaran daha uygun bir rakipti Gençlerbirliği. Ankara ekibini evimizde ağırlamamız nedeniyle taraftarın baskısıyla lige iyi bir başlangıç yaparız diye düşünmüştüm. Başlangıç ki ne başlangıç, birçoğu değil takıma daha kente ayak uyduramış bir 11'le sahaya çıkan takımımız yarım saatte ligin gediklilerinden Gençlerbirliği'ni sürklase etti. Yıllardır birbiriyle oynuyormuş gibi makine düzeninde işleyen hucüm hattımız karşısında Gençlerbirliği savunması ne yapacağını şaşırdı. Sanırım onlarda böyle bir Samsunspor ummuyorlardı gelirken, ilk 45 dakika sonundaki tabela onlara bu ihmalkarlığın pahalıya patladığının resmiydi.
İkinci yarı ise ne olduysa oldu, sahadan tribüne doğru yayılan rehavet kötü şeylerin habercisiydi. Ahmet Şahin'in yanlış hiza tercihi sonucu yediğimiz gol takımımızda bir panik oluşturdu. Bunun üzerine hoca bence hatalı bir tercihle takımı hızla ileriye taşıyan ve önde oynayan rakibi sürekli geriye yaslayacak Ekigho'yu 10-15 dakika erken oyundan alınca tüm ipler konuk ekibe geçti. İleride Bance'nin yorulması, Dominguez'in fiziki yapısının kontra futboluna uygun olmaması ve oyuna giren Savaş'ın sürekli zor olanı terchi etmesi Gençlerbirliği'nin geriden çok rahat çıkmasına şans tanıdı. Fink'in de ilerleyen dakikalarda antreman ve maç eksikliğinin handikap yaratmasıyla stoperlere yakın oynaması takımımızı tamamen topun arkasında oynamaya mahkum etti. Ancak geri dörtlümüz özellikle iki bek oyuncumuzun diri oyunu ile karambollere yönelen Gençlerbirliği'nden yediğimiz yan top golü ve ardından Ahmet Şahin'in büyük hatası sonucu kalemizde yaşanan tehlike bizlere ecel terleri döktürdü. 3 puan sevincini son dakikalardaki stres nedeniyle rahatça yaşadığımız söylenemez.
Yeni transferlerimizde Bance tabir-i caizse cuk diye oturdu takımımıza. İlk 45 dakika boyunca hiçbir hava topunu bırakmayan Bance'yi ikinci yarı hava toplarında Gençlerbirliği savunmacıları yalnız bıraktılar. Bance'yi zaptedemeyecekleri ortaya çıkınca en azından topu indirdiği noktada 2 kişilik markaj uyguladılar. Ekigho ise takımı süratle ileriye taşımak için tek silahımız. Attığı golde rakip stoperleri birbirine vurdurdu maşallah diyelim. Oyundan alınınca takımımız büyük sıkıntı yaşadı, şu şablonda alternatifsiz duruyor. Dominguez yüksek pas oranı ve gol tehlikesi ile oynadı. Ayakları çok yumuşak, pas şiddeti harika bir oyuncu. Tek eksiği hızlı olmaması onu da tekniği ile kapatıyor. Öne geçtikten sonra forvet kenarlarında oynamaması lazım, çok çizgide kaldı ikinci yarıda. Pal Lazar ise 70-80 dakika üst düzeydi. Özellikle topu kontrol etme ve doğru yöne kullanması çok iyiydi. Ergün Teber en zayıf halka gibi görünüyordu ancak maç boyunca sürekli üstüne koydu, açılarak devam etti. Bindirmeleri çok yerindeydi, maç eksiğini kapatırsa daha da verimli olacaktır. Bahia da hatasız gözüktü, Selim'in orta alanda biraz daha defansif gücünü arttırması lazım. Murat çok hırpalandı ikinci yarıda. Fink ise muhteşemedi. Attığı paslar, doğru zamanda doğru müdahelelerle büyüledi. İkinci yarı maç kondisyonu eksikliğinden biraz arkaya yaslansa da, Mustafa Sarp'ın gelişiyle yükü hafifleyecektir.
Hakem ise sağolsun tüm takdir haklarını 90 dakika boyunca Ankara ekibine kullandı. Bance'ye yapılanları es geçen Abitoğlu, çok kritik noktalarda çaldığı ince düdüklerle Ankara ekibini sürekli kalemiz etrafında tutmaya çalıştı.
İlk 45 dakika mermi gibi yakıp geçen takımımızın, bu oyununun daha uzun zaman dilimlerine yaymasını umut ediyorum. Ne olursa olsun süper ligde 3 puan almak kolay değil, hayırlı uğurlu olsun hepimize.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.