Prof.Dr.M.Okuyan

Prof.Dr.M.Okuyan

Fatiha hakkında açıklamalar(3)

Değerli dostlarım,
Birkaç yazıdır sizlere Fâtiha"yı tanıtmaya çalışıyorum. Bu yazıda da konuya devam etmek istiyorum. Belki şu söylenebilir: Fâtiha gibi toplam yedi âyetten oluşan kısa bir sûre hakkında bunca detay gerektirecek içerik ne olabilir? Bu, haklı bir sorudur ve cevaplandırılması da gerekir.
Fâtiha, Kur"ân"ın giriş sûresidir; özüdür; özetidir; Kur"ân"ın anasıdır. Böylesine büyük bir önem ve özellik arz eden bu sûrenin daha yakından ve mümkün olduğu kadar dikkatlice tanıtılması gerektiği de açıktır.
Sûrenin ilk âyeti Besmele"dir ki bunun hakkında bir önceki yazıda değerlendirmeler yapmıştık. İkinci âyet ise “Hamd (övülme, övgü), âlemlerin Rabbi Allah"a olsun” şeklinde tercüme edilebilecek olandır. Bu cümle hakkında da bazı değerlendirmeler yapmak istiyoruz.
“Hamd, Allah içindir.” Fâtiha"nın üç konusun¬dan ilki bu âyetlerde dile getirilen “hamd (övgü)” konusu¬dur. Hamd, “övgü” anlamına gelen bir kavramdır. Arapça medh ile hamd arasındaki fark, medhin canlı cansız her varlığa, iyilikten önce de sonra da yapılabilmesi ve bazen de yasaklanması, hamdin ise sadece canlı varlıklara, iyiliklerden sonra yapılması ve teşvik edilmesidir. Bu yapısıyla medh, hamdden daha geneldir.
Hamd ile şükür arasındaki farka gelince hamd, kişinin kendisine veya başkasına iyilik gelmesi veya edilmesi halinde yapılabilirken, şükür, kişinin sadece kendisine yapılan iyilikler için gerçekleştirilir. Bu durumda Fâtiha ikinci âyetteki “hamd, âlemlerin Rabbi Allah"adır” ifadesi şöyle de yorumlanabilir: “İyilik bana ulaşsa da ulaşmasa da, iyiliği görsem de görmesem de, bana özel olsa da olmasa da, diğer varlıklar yararlanıyor olduğu ve kâinat bundan istifade ettiği için bütün övgüler sana olsun.” Bazı görüşlere göre de hamd, defedilen belalar için, şükür ise alınan nimetler için yapılır.
Âyette Arapça metin olarak ahmedü “hamdederim” denilmeyip de el-hamdü “hamd olsun” denmesinin nedeni, bu ifadenin daha kapsayıcı oluşundandır. İnsan hamd etse de etmese de, bugün ve burada hamdedilse de edilmese de, başka yerlerde, başka zamanlarda ve başka varlıklar tarafından da Yüce Allah"a hamdedilmektedir. Elhamdü lillâhi ifadesi, hamdin O"nun varlığıyla birlikte başladığını ifade etmiş olmaktadır.
Hamd, Yüce Allah"ın hakkıdır; gerçek hamd sadece O"na layıktır ve Yüce Allah"a layık olan hamdi de sadece O bilir ve gerçekleştirebilir. Fâtiha"nın bu âyetinde aslında “ne yaparsa yapsın, kulun bir acziyeti ve tam anlamıyla hamd görevini yerine getirememekten kaynaklanan dolaylı veya gizli bir itirafı” vardır. Adeta “ben kimim ki O"na layıkıyla hamdedeyim; O bütün hamdedenlerin hamdiyle övülmektedir” denmek istenmektedir.
“İnsanlara hamdetmeyen, Allah"a da hamdetmez” (Tirmizî, Birr, 35; Ahmed b. Hanbel, II, 258; III, 32) hadis-i şerifinde kastedilen hamdin asıl hedefi, yine verdiği imkanlar nedeniyle Yüce Allah"tır. Yani insana yönelik gerçekleştirilen hamdin asıl hedefi, Allah rızasını kazanmaktır. Kur"ân"da bu anlamda bize şu âyetler hatırlatılmaktadır: “Allah, kendisinden başka ilâh olmayan tek varlıktır. Hamd, en başta da en sonda da sadece O"na aittir; (O"na layıktır)” (Kasas 28/70); “Göklerde ve yerde hamde sadece O layıktır” (Rûm 30/18); “Hamd, sadece göklerin Rabbi, yerin Rabbi, yani bütün alemlerin Rabbi olan Allah"a layıktır” ( Câsiye 45/36). Âhirette, cennet nimetleri içerisinde “Dualarının sonu, hamd âlemlerin Rabbi Allah"a olsun” (Yûnus 10/10) sözünü söyleyebilmek için dünyada hamdi dillerden ve gönüllerden eksik etmemek gerekir.
“Âlemlerin Rabbidir.” Rabb kelimesi Kur"ân"da çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Fâtiha sûresinin bu âyetinde rabb kelimesi, Yüce Allah"ın kendi dışındaki bütün varlıkların sahibi olduğunu, onları yetiştirdiğini, eğitip terbiye ettiğini, onları sahipsiz bırakmayacağını, bütün yaratılmışların sığınağı olduğunu, başka arayışların bâtıl olduğunu ve mürebbilerin çocuğu koruması gibi O"nun da varlıkları koruduğunu ifade etmektedir. Bu sebeple de Yüce Allah hamde layıktır; gerçek ve mükemmel hamd sadece O"nun hakkıdır.
Rabbimize layıkıyla hamdedenlerden olmamız dileğiyle Allah"a emanet olun.

 


Mehmet Okuyan

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr.M.Okuyan Arşivi
SON YAZILAR