Fatiha hakkında açıklamalar(5)
Değerli dostlarım,
Bugün beşincisini yazmaya çalışacağım konu yine Fâtiha sûresi ve onun beşinci âyeti. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere Fâtiha sûresi Besmele"den sonra üç temel konudan oluşmaktadır. İlki çeşitli sıfatlarıyla anarak Yüce Allah"a hamdetmektir. İkinci konu ise bu yazıda ele alacağımız ibadet ve tevhid ilanı konusudur.
Fâtiha sûresinin beşinci âyeti mealen şu şekildedir: Sadece Sana kulluk ederiz ve sadece Senden yardım isteriz. Bu âyete sadece Sana kulluk ettiğimiz için sadece Senden yardım isteriz şeklinde de anlam verilebilir. Âyette vurgulanan husus, kulluğun sadece Yüce Allah"a yapılacağını ilan etmektir. Zâriyât sûresi 56. âyette de belirtildiği üzere cinlerin ve insanların yaratılış gayesi sadece ve sadece Yüce Allah"a kulluk yapmak şeklinde belirlenmiştir.
İşte Fâtiha beşinci âyetteki ifade bu gayenin müslümanın hayatının her alanında kendini göstereceğini bilerek ve isteyerek ilan etmesidir. Bakara sûresi 153. âyette Yüce Allah, iman edenlere sabır ve namaz ile Allah"tan yardım isteyin buyurarak yardım isteğinin şeklini ve adeta daha farklı ve avantajlı bir zamanını ortaya koymakta, müslümanı bilinçlendirmektedir.
Benzer bir ifade yine Bakara sûresi 45. âyette de yer almaktadır. Orada sabır ve namaz ile insanın kendisine yardım etmesi veya Yüce Allah"tan yardım dilemesi emredilmektedir. Âyetin sonunda ise bunun Allah"a gönülden bağlı olan ve O"na saygı duyan kişilerden başkasına ağır geleceği beyan edilmektedir. Demek ki sabır göstermek zor iştir; fedâkârlık gerektirir.
Değerli kardeşlerim,
Fâtiha sûresinin beşinci âyetindeki ifadeler bize ne yaptığımızı bilmemizi öğütlemektedir. Bizler bir ilanda ve itirafta bulunuyoruz. Demek istiyoruz ki, Ya Rabb, hepimiz birlikte Sana ibadet bilincindeyiz ve bunu bilerek yapmaya çalışıyoruz. Yüreklerimiz aynı değerlerle dolu olarak hayatımızda ilâh olarak sadece Seni tanıyoruz. Sadece Sana ibadet ettiğimiz için yardımı da sadece Senden bekliyoruz. Biz, Sana ve Senin emirlerine tutkunuz; Senden başkasıyla ilgilenmiyor, başkasına ilahlık isnadında bulunmuyoruz. İlâh anlayışlıyla önümüze gelen veya bize dayatılan ya da dikte edilmeye çalışılan ne varsa hepsini elimizin tersiyle itiyor, sadece Seninle baş başa kalıyoruz.
Günde beş vakit bu bilinçle donanımlı olduğumuzu ilan ve itiraf ediyoruz; Yüce Allah"ı hayatımızın hiçbir anında unutmayacağımızı bildiriyoruz. Her namazın her rekatında tekrarladığımız bu ifadeyle kulluk bilincimizi tazeliyor, ilâhi merhamete daima muhtaç olduğumuzu göstermiş oluyoruz. Demek istiyoruz ki, Ya Rabb, ben buradayım ve Senin huzurundayım; bir taraftan bir önceki namazla bu namaz arasındaki kusurlarımızdan dolayı Senden özür diliyoruz; diğer taraftan bir sonraki namaz vaktine kadar Seni kızdıracak ve Senin gazabını gerektirecek hatalar yapmamaya söz veriyoruz. Biz, hayatımızın geçen kısmıyla ilgili derin pişmanlıklar ve özür dilemeler sahibiyiz; onlar nedeniyle gidecek ve sığınılacak başka kapımız yok. Ne kadar kabahatli de olsak yine Senden yardım istemek durumundayız. Kovulsak da sığınılacak kapı yine Senin ilâhî rahmet ve merhametinin kapısıdır.
Şimdi söz veriyoruz ve diyoruz ki, Bilincimiz yerindeyken ve ne yaptığımızı bilerek Allah"ın emirlerine karşı ilgisiz davranmayacak, takva sahibi olmanın gereği duyarlı insanlar olarak ilâhi emirleri yerine getirmeye çalışacağız.
Yâ Rabb, bizleri kapından kovulmayla cezalandırma; rahmetinle kuşattıkların arasına bizleri de kat. Bizim Mevlâmız Sensin; Sana düşmanlık yapanlara karşı bizlere yardımını esirgeme. Âmîn.
Allah"a emanet olun sevgili kardeşlerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.