Bu satırlarda belki de binlerce kez tekrarladık ama muhteşem bir taraftarımız var. Oldukça soğuk bir havada oynanmasına rağmen stadyumu tıklım tıklım dolduran ve büyük emeklerle hazırlanan kareografiyi başarıyla uygulayan taraftarımız büyük bir alkışı hak etti.
 
 5 haftalık galibiyetserimiz ve dün oynanan Giresun-Bolu maçından çıkan beraberlik, Adanaspor maçından mutlak 3 puan almamızı işaret ediyordu. Bunun farkında olan takımımız maça çok ateşli başladı ancak aynı ateşi hucüm noktalarında gösteremedi. 14.dakikada Savaş'ın kaçırdığı mutlak pozisyonü gole çevirebilseydik önde oynamanın verdiği avantajı kullanabilirdik zira bu maçta öne geçmek çok önemliydi. İlk çeyreğin ardından oyunun kontrolünü eline alan Adanaspor, bol pas ve hızlı hucüm çıkışları ile takımımızı fiziken yordu. Bu süreçte sakatlığı nedeniyle kadroda olmayan Murat'ın yokluğunu çok aradık. Hucüm tercihlerimizi de günün en beceriksiz ismi olan Abdülaziz'in dengesiz top kayıplarında eritince Adanaspor'un golüne karşılık veremedik. İlk yarıda Adanaspor'un hızlı hucüm elemanları Mbilla ve Okan savunmamızı çok bunalttı ancak Ahmet Şahin kalesinde devleşti. Biz de ise Oktay'ın hucüm girişimleri Adanaspor'un başarılı taktik faulleri ile sık sık kesildi.
 
 İkinci yarıya golle başlamamız hem takımın stres yükünü azalttı, hem de tribünleri ateşledi. 45-65 arası sol kanadımızda Turgut-Oktay-Sezer-Orhan dörtlüsü harikalar yarattı. Adanaspor'un kurt hocası Kemal Kılıç maçın hamlesini yaparak sağ bekleri İzzet'i ve ileri uçtaki Okan'ı oyundan aldı. Bu hamleler ile hem sağ beklerindeki arızayı giderdi, hem de forvete yerleştirdiği oyuncusu ile ileride top tutmayı başardı. İkinci yarının ilk çeyreğinde yakaladığımız hava ile bir gol bulmamız içten bile değildi ancak Adanaspor tandemi buna izin vermedi. Yapılan kenar müdaheleleri ile toparlanan Adanaspor topa daha çok sahip olmaya başladı. Yine Murat'ın eksikliğini hissettiğimiz dakikalar yaşadık ve orta sahanın tüm yükü Turgay'ın üzerine kaldı. Nitekim fiziken yorulan Turgay bunun hırsını Adanaspor'lu oyuncudan almak isteyince takımımız 10 kişi kaldı. Hüseyin Kalpar'ın Sezer-Ömür değişikliği 6-7 dakika erken olsaydı Turgay belki o kartı görmeyebilirdi. 10 kişi kalan takımımızın maça dair umutlarını kaybettiği ve fiziken oyundan düştüğü dakikalarda, savunmamız da uyuklayınca mağlubiyet golü kaçınılmaz oldu. Skor 1-1 iken yan hakemin Abdülaziz'e kaldırdığı yanlış bayrak da cabası.
 
 Takımımızı incelersek; Ahmet Şahin yine muhteşemdi. Pavlik-Ersin ikilisinin hızlı forvetler karşısında zorlanacağını söylediğim de eleştiri almıştım, ilk yarı çok bunaldılar, ikinci devre toparladılar. Orhan günün en başarılı isimlerindendi, Adem için ise aynı şeyi söylemek çok güç. Orta sahada Murat'ın yerine yer alan Sezer elinden geleni yaptı ancak kendisinin sahip olduğu futbol matematiği o bölgeyi toparlamamıza yetmedi. Turgut'un ikinci yarının başında yaptığı resitallerde golü bulamamız şanssızlıktı, sakatlığının da etkisiyle oyunun son çeyreğinde çok etkisiz kaldı. Ama bir oyuncu var ki Samsunspor'da neden yer aldığını merak ettim dün; Abdülaziz. İlk yarıda takımımızın tüm ataklarını aynı hatayı yaparak mahvetti. Bir oyuncu her maç topla birlikte saha veya taç kenarına çıkmamalı, bu kadar denge problemi yaşamamalı. Savunmaya da yardım etmeyen Abdülaziz'in kanadında oynayan sol bek Anıl sık sık hucüma destek verdi, belki de hayatının en rahat maçını oynamıştır. Abdülaziz'in bu kötü futbolu Adem'in de ritmini bozdu. İkinci yarı ise hucüm tercihlerinde tercih edilmeyen Abdülaziz, saha içinde dolandı durdu, Hüseyin Kalpar'ın ona neden tahammül ettiğini anlamak çok güç! Bir de takımın duran top organizasyonlarına eleştiri getirmek istiyorum. Takımda her duran topu farklı bir isim kullanıyor ve organize olmadığı belli olan ataklar rakip savunmaların arasında eriyip gidiyor. Ligin en golcü takımlarından olmamıza rağmen, duran toptan pek golümüz yok. Bazen ona da ihtiyacımız oluyor.
 
 Olmasaydı sonumuz böyle demek geliyor içimden, yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğimiz play-off'u böyle bir finalle kaybetmek çok acı. Ancak acı olan bir gerçek daha var ki, takımımızın ince nüanslardaki başarısızlıkları bizi ilk 6 potasına biraz zor sokar. Murat Yıldırım'ın olmaması bizi bu kadar etkilediğine göre eğri oturup doğru düşünmemiz şart. Bu kaliteli kadro ve oturmuş düzene biraz da takviye ile seneye bu takım zaten direk süper lige çıkar ama görünen o ki şu an böyle büyük finallere hazır değiliz.