İngiltere çıkışlı olduğu söylenir, milattan 2500 yıl önce Çin’de buna benzer bir oyunun olduğu tarihi belgelerle gösterilirken, Kaşgarlı Mahmut'un “ Divan-ü Lugat'it-Türk “ adlı eserinin birinci cildinde eski Türklerin, futbol adı verilen oyunun çok benzeri olan bir türünü oynadıkları, ayrıca çeşitli kaynaklarda “TEPÜK “ adıyla geçen bir oyunun ilkel kurallarının günümüzdeki modern futbolu anımsattı söylenmesine karşın bize benimsetilen İngiltere kaynaklı olduğu konusunda ,günümüze kadar aldığımız başarılar ile dünya futbolunu milli takım ve kulüpler bazında değerlendirdikten sonra bizimle bağı yokmuş diyebiliriz.

Her ne kadar ata sporumuz Güreş olsa da , aldığımız başarılı sonuçlara bakıldığında bu da bizim ata sporumuz değilmiş diyebiliriz.

 12. yüz yılda İngiltere kralı 3.Edvard, futbolu yasakladı dendiğinde futbolun atası bu devlettir diyerek çokta ses çıkarmamız gerekiyor. Sonuçta günümüzde büyük paraların döndüğü bir sektör olarak yerini almıştır.

 İzmir'de tütün ve pamuk işi ile uğraşan İngiliz aileler akşam saatlerinde Bornova çayırlarında futbol oynamaya başlar. Bir süre sonra Kadıköy'deki İngilizler de Moda ,Kuşdili ve Papazın çayırında takımlar kurarak futbol oynamaya başlar. Rum gençlerde kurdukları takımlar ile İngilizlerle maç ederken seyirciler bizim Türklerdir. Çünkü dönem, Abdülhamid dönemi ve kalabalıkların siyasi görüntü vermemesi gerektiğinden Müslüman Türk seyircisinin futbol oynaması yasaktı.

1985 yılında boks sporu ile ilgileniyorum ,fiziğim güçlü diye İmam Hatip Lisesinde okul futbol takımına aldılar. Bir gün dersimize nöbetçi müdür muavini geldi , şort ile neden futbol oynadığımı sordu, “Hocam okul sizin okulunuz ,ben öğrenciyim ,bize verilen malzeme bu,oyna dediler oynuyoruz ,şorta bakacağınıza okul güreş takımının mayolarını bakın “ diyemeden tokadı yedik. E ,o zaman hak arayan anne ,baba, bunu haber yapacak basın olmadığı için , yediğimiz tokat ile kaldık. Hocamız sanırım Abdülhamit ekolünden geliyordu, o tokat beni motive etti, en soğuk havalarda bile yıllarca şort ile futbol oynadım.

Bir grup Modalı genç Siyah Çoraplar “Black Stocking “adı ile takım kurarlar. Fransızca yayın yapan bir gazetede “Müslüman gençler tarafından futbol takımı kuruldu “ haberi ile 1901 yılında Moda çayırında maç esnasında hafiyelerce baskına uğrarlar. Yine bu dönem “Bobby” takma adı ile Kadıköy de İngiliz takımında oynayan bir Türk vardır.

Saray nazırı Osman Paşanın oğulları bir kaç arkadaşı ile Beşiktaş’ın kurdu. Bunlar da hafiyelerin baskını uğrayınca ,padişaha kulübün futbol kulübü olmadığı ,Jimnastik Kulübü olduğu rapor edildi .Bunun üzerine kulübün adı 1903 yılında Osmanlı Bereket Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi, daha sonra Beşiktaş Jimnastik Kulübü olarak kaldı.

Bornova 1886, Black Stockings 1889, Moda 1896, Beşiktaş 1903, Elips ve Imegone 1904, Galatasaray 1905 , Fenerbahçe 1907 de kuruldu. İzmir’de Hürriyet ve İtilaf Fırkası desteği ile 1912 de Karşıyaka kurulurken ,Altay ve Altınordu İttihatçılar tarafından kurularak günümüze gelinmiştir.

Tekkeköy istikametine giden bir minibüste yolculuk yaparken  yanımda oturan yaşlı kişini elindeki liste dikkatimi çekti. Ne olduğunu sorduğumda ‘’Samsun sporun  aidatlarını  toplamaya çalıştığını  ‘’  söyledi. Boynuna astığı çantası ve elinde ki isim listesi ile düşünceli duran  kişi, milyonluk şehrin takımının düşürüldüğü durumu yansıtıyordu, doğal olarak büyük takımlara kök söktüren bir takımın bulunduğu yeri  sorgulamaya gerek kalmamıştı.

Asgari ücret ile çalışıp gönül verdiği takımın deplasman maçlarını dahi kaçırmamaya çalışan insanların umutlarının yüzde biri kadar umut ile takıma destek verilirse Samsun sporun eski günlerine döneceğine olan inancımız solmayacaktır.