GÖNÜL DÜNYAMIZDAN/5
(Dünden devam)
Şimdi de, Yûnus Emre'nin şiirlerinden örneklere göz atalım:
* "Yûnus imdi sen Hakk'a ir dün ü gün gönlün Hakk'a vir
Gönül gözi görmeyince hiç baş gözi görmeyiser" (Sf. 27)
* "Koyup nakş u nigârı nakşa yol virme zinhar
Nakşıla yola giren âkibet dünya sever
Dünyeyi bırak elden dünye geçmez bu yoldan
İki ışk bir gönülden aslâ geçmez bu haber" (Sf. 39)
* "Bu dünyâya gönül viren son-ucı pişmân olısar
Dünyâ benüm didükleri hep ana düşman olısar
İy dostını düşman dutan gaybet yalan söz söyleme
Bunda gammazlık eyleyen anda yiri tar olısar
(...) Alun evliyânun elin toğru varun Hakk'un yolın
Ma'ni budur belli bilün bildüm diyen bilmeyiser" (Sf. 55)
* "Hak bir gönül virdi bana hâ dimedin hayrân olur
Bir dem gelür şâdi olur bir dem gelürgiryân olur" Sf. 56)
* "Dost senün ışkın okı key katı taşdan geçer
Işkuna düşen kişi canıla başdan geçer
Düni güni zâr olur ışkınula yâr olur
Endişesi sen olan cümle teşvişden geçer
Işkuna düşenlerin yüreği yanar olur
Kendüyi sana viren dükeli işden geçer
Dünyanun mahabbeti ağulu aşa benzer
Âhirin sanan kişi ağulu aşdan geçer
Başında aklı olan ücrete amel itmez
Hûrîlere aldanmaz gözile kaşdan geçer
Gerçek âşık ol ola can virmeğe ol ive
Dostıla bazar içün nice bin başdan geçer
Âriflere bu dünya hayâlü düş gibidür
Kendüyi sana viren hayâl ü düşden geçer
Yûnus'un gönli gözi toludur Hak sevgüsi
Sohbet ihtiyâr iden yad u bilişden geçer" (Sf. 58-59)
* "İşidün ey yârenler ışk bir güneşe benzer
Işkı olmayan gönül misâli taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu düter
Nice yumşak söylese sözi savaşa benzer
Işkı var gönül yanar yumşanur muma döner
Taş gönüller kararmış sarp katı kışa benzer" Sf. 61)
* "İlim ilim bilmekdür ilim kendün bilmekdür
Sen kendüni bilmezsin yâ nice okumakdur
Okmakdan ma'ni ne kişi Hakk'ı bilmekdür
Çün okudun bilmezsin ha bir kurı emekdur
Okıdum bildüm dime çok tâat kıldum dime
Eri Hak bilmezisen abes yire yilmekdür
Dört kitabun ma'nisi bellüdür bir elifde
Sen elif dirsin hoca ma'nisi ne dimekdür
Yûnus Emre dir hoca girekse var bin hacca
Hepisinden eyüce bir gönüle girmekdür" (Sf. 65-66)
* "Bir kez gönül yıkdunısa bu kılduğun namaz değül
Yetmiş iki millet dahı elin yüzin yumaz değül" (Sf. 107)
* "Niçe bir besleyesin bu kaddile kâmeti
Düşdün dünye zevkına unutdun kıyâmeti
Düriş kazan yi yidür bir gönül ele getür
Yüz Kâbe'den yiğrekdür bir gönül ziyâreti
Uslu değül delüdür yüce saraylar yapan
Âkıbet vîrân olur cümlenün imâreti" Sf. 227)
* "Dervişlik didükleri hırkayıla tâc değül
Gönlin derviş eyleyen hırkaya muhtâc değül" (Sf. 104)
* "Benüm bunda karârum yok ben bunda gitmeğe geldüm
Bazirgânam matâum çok alana satmağa geldüm
Ben gelmedüm da'viçün benüm işüm seviyçün
Dostun evi gönüllerdür gönüller yapmağa geldüm" (Sf. 115)
* "Toldur bize sun kadehi ışk şarabından iy sâki
Ol denizoden içür bize ki andan içer şeyh u fakı
Sohbetimiz ilâhîdür sücimüz kevser suyıdur
Şâhumuz şahlar şâhıdur çalgumuzdur dost fırâkı
(...) Bin kez hacca vardunısa bin kez gazâ kıldunısa
Bir kez gönül sıdunısa gerekse var yollar dokı
Gönül mi yiğ Kâ'be mi yiğ eyit bana aklı iren
Gönül yiğdurur zira kim gönüldedir dost turakı
Gönüllerin konşılarun ısmarladı Hak Resul'e
Mi'rac gicesi dostıla bu keleci oldı dakı
Yûnus işün budur (hemin) dutgıl gönüller eteğin
Dilersen bâki olasın gönüller oldılar bâki" (Sf. 221)
7. Fuzûlî (1489/1494?- 1556), Kâinatın Efendisi Şanlı Peygamberimiz için yazdığı "Kasîde Der Na't-i Hazret-i Nevbevî (Hazret-i Peygamber İçin Kasîde)" adlı şiirinde, gönül dünyâmızı ışıklandırmaktadır:
"Saçma, ey göz, eşkden gönlümdeki odlare su
Kim bu denlû dutuşan odlare kılmaz çâre su
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhit olmuş gözümden günbed-i devvâre su
(Devam edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.