Hakeme atılan yumruk

Bu yazımda sizlere iki konudan bahsedeceğim.

Gergin bir haftayı hep beraber geride bıraktık. Ülkedeki gerginlik, insanların birbirine tahammülsüzlüğü inanın her alanda belli oluyor.

Ankaragücü maçında yaşanan vahim olayı hepimiz gördük. Ben de futbolu yakından takip eden biriyim. Fanatik derecesinde de olabilirim hatta. Ne kadar sinirlensek sinirlenelim, birine yumruk atmak, hatta yumruk attıktan sonra bir de tekmelemek birbirimize karşı dolduğumuzun, sosyal, ekonomik, politik yaşantımızın normal şekilde ilerlemediğini gösteriyor.

Bir hakem darp edildi diye bunları konuşmuyorum aslında. İki dönem milletvekilliği yapmış biri bu şekilde öfke patlamaları yaşıyorsa eğer, bu halk nasıl bir kafa yapısındadır? Ben bunu irdeliyorum biraz da. Ülkede bu kadar asayiş sorununu sorguluyorum. Gün içinde trafikte bile birbirimize silah çekecek duruma gelmemiz sizce de vahim değil mi?

Türkiye’deki futbol zaten çok ayrı bir boyutta. Biz maç izlerken ya da maç sonrası teknik ve taktik yerine hakem hatalarını, kollanmaları ve saha dışı konuları konuşuyoruz. Biz aslında futbolun kendisini konuşmuyoruz. Türkiye’de ne yazık ki futbol doğru düzgün yönetilmiyor. Belli başlı takımlar dışında altyapıdan oyuncu çıkartabilen takım yok. Altyapılarda bile iltimas, adam kayırma ve torpil almış başını gitmiş. Ne olacak bu işin sonu? Gerekli önlemler alınmazsa, daha kötüye gideceği aşikar.

Gelelim diğer konumuza…

Siyaset seçim yaklaştıkça adaylık süreçleri de kızışmaya başladı. Kimileri koltuk için, kimileri CV için, kimileri de gerçekten hizmet için, adaylıklarını açıklamaktalar. Bu konularda çok da konuya girmem aslında. Türkiye’deki herkes siyaset uzmanı olsa da kendimi ‘ henüz ‘ o yetkinlikte görmediğim için bilmiş bir şekilde bir şeyler yazmayı doğru bulmuyorum.

Ancak çok sevdiğim, saygı duyduğum bir büyüğümün aday olduğunu öğrendim. Kendisi Dikbıyık Muhtarlığı yapmış, halkın içinden gelen, halkın sorunlarını bilen birisi. Bu devirde birine kefil olmak çok zordur. Baba oğluna bile kefil olmaz genelde. Kendisinin çalışma sistemini bildiğim için ben o büyüğümüze kefil olurum.

Eski Dikbıyık Muhtarı Dursun Kontbay hocamız MHP’den Büyükşehir Meclisi aday adayı olmuş. Hoş belediye meclis üyeliklerinin çok bir karşılığı yok. Aslında görev tanımları yüksek. Yerelde halkın temsilcisi onlar. Ama ‘ gerektiği ‘ gibi temsil edildiğini de düşünmüyorum. Dursun Hocamızın bu vazifeyi yerine getirebileceğini ve hatta üstüne de koyacağını düşünüyorum. Dikbıyık bölgesinde sıkıntısı olanın her zaman yanında olmuş bir kişi meclis üyesi olmaz, parayı bastırıp başkaları üye olursa orasını bilemem tabi. O tarafına partinin yöneticileri karar verecektir.

Mutlu ve sağlık günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rıza Yavuz Arşivi
SON YAZILAR