DOSTLUK MU? DÜŞMANLIK MI?

Ölçülü yapılmayan her şey zarar verir, vakarın çoğu kibirdir, tevazunun çoğu zillettir, övgünün çoğu da yağcılıktır. Efendimiz, bir Hadis-i Şeriflerinde, “İza raeytümülmeddahin fehsev fi vücühihimüttürab” yani ‘Sizden biriniz sizi aşırı derecede öveni gördüğünüzde onun yüzüne toprak atınız” buyurmaktadır. Yazıma neden bu cümlelerle girdiğime gelince; önceki gün önceki dönem Ticaret Bakanımız, Plan Bütçe Komisyon Başkanımız ve Samsun Milletvekilimiz Mehmet Muş’la ilgili bazı basın yayın organlarında 'Yirmi bir yılda yapılamayanları yaptı' şeklinde bir haber gördüm. Haberi görünce hiç hoş olmamış deyip geçmiştim. Daha sonra arayan birkaç dost haberle ilgili düşüncelerimi sorduklarında, ‘Hoş olmamış, bu yapılan Bakan Muş’a dostluk değil düşmanlıktır.’ dedim. Neden böyle söylediğime gelince; Bakan Muş çok becerikli, akıllı, iş bitiren, polemiklere girmeyip işine odaklanmış bir siyasetçi olduğundan bu haber onu direkt olarak polemiklerin içine sokacak bir haberdir. Daha önceki yazılarımda da kendisinin Samsun’a gelişinin bu şehir için bir şans olduğunu söylemiştim. Ancak yapılan haberin bu şehirde yirmi bir yıldan beri siyaset yapanların tamamını kaldırıp bir kenara atmak suretiyle Bakan Muş’la karşı karşıya getirmenin dışında bir işe yaramayacağı ortada.

Ne demek istediğimi biraz detaylandırayım. Yirmi bir yıl bu şehirde siyaset yapanları ele aldığımızda Vezir Hazretlerinden başlamak gerekirse; severiz sevmeyiz, dünya görüşü bize uyar veya uymaz ki kendisiyle ilgili geçmişte yaptığım eleştirileri beni okuyan herkes bilir, benim dünyamın insanı değildir. Kendisiyle çalıştığımız dönemde kendisine en ufak bir yanlışım olmamasına rağmen sırf kendi inanç dünyasına uymadığımdan Rotaryan arkadaşlarının baskısı sonucunda beni bir çırpıda silmesi onun kişiliğine ve inanç dünyasına mahsus bir durum, umrumda da değil. Ancak Vezir Hazretleri bu şehirde dört dönem belediye başkanlığı yaptı. Sahil düzenlemesinden otogarına, hafif raylı sistemi pahalı yapmış olsa da neticede bu şehre kazandırmasına, Yılanlıdere’deki şehri kokuya boğan çöp istasyonunu katı atık depo sistemi yaparak taşımasına, deniz kirliliğini ortadan kaldıran atık su deşarj sistemine kadar pek çok hizmete imza atmış bir siyasetçi. Aynı şekilde Mustafa Demir gerek vekilliği döneminde gerekse bakanlığı döneminde şehrin merkezi hükümetten alması gereken hizmetler konusunda elinden geleni yapan, İller Bankası Bölge Müdürlüğünün yeni binasının yapılmasından İlkadım Kaymakamlık binasının tahsisinden çok eleştiri alsa da Canik bölgesindeki çevre yolu inşaatının yapılmasına kadar birçok hizmetleri olmuştur. Belediye başkanlığı döneminde eleştirilen icraatları olsa da köy yollarından otoparklara, açılan meydanlardan Bafra, Ondokuzmayıs, Havza bölgelerinin çözülen su sorunlarına kadar pek çok hizmet yapmıştır. Zaman zaman benim de eleştirdiğim konular olmuştur. Örneğin, akıllı trafik uygulamasından yan yollara geçiş dışında en ufak bir sonuç alınamamıştır, bir de ceza uygulamasına geçilince seyredin gümbürtüyü. Subaşı Yeraltı Camisinde iki kez namaz kılma fırsatım oldu, yapılan caminin mimarisi ne Selçuklu mimarisine ne Osmanlı mimarisine ne de İslami motiflere uymayan bir yapı. Dışarıdan bakılınca cami mi yoksa başka bir şey mi belli değil. İçerideki mihrabından minberine, kürsüsünden ezan mahfiline hiç biri geleneksel İslami cami modellerine uygun değil ama adamın yaptığı hizmetleri bir kalemde silip atmak haksızlık değil de nedir?

Aynı şekilde Fuat Köktaş’a kızabilirsiniz, ben de on yıldan fazla bir zaman kendisiyle kavga ettim, mahkemelik oldum ama adam AK Parti kurulduğu günden bu güne kadar bu partide görev yaptı. Halkın tek ulaşabildiği il başkanı ve milletvekili oldu. Kızdı bağırdı ama yanına giden hiç kimsenin işini görmeden geri çevirmedi. Hükümetin yatırımlarının şehrimize gelmesi için canla başla çalıştı; Gıda OSB’sinden Çarşamba, Kavak, Havza bölgelerindeki OSB’lere, Eğitim Araştırma'dan yeni bölge hastanesine, Adalet Sarayından çevre yollarına varıncaya dek pek çok yatırımda taşın altına elini koymuştur. Belediye başkanlarının ilçelerindeki yatırımların önünü açmak adına sürekli yanına gidip destek aldıkları bir siyasetçidir. Orhan Kırcalı hakeza öyle, sürekli sosyal medya hesaplarından yanına belediye başkanlarını veya ilçe başkanlarını alarak bakanlara gidip yatırımlarla ilgili verdiği uğraşları paylaşan bir siyasetçidir. Bir de bunların dışında üç dönem vekillik yapmış Cemal Yılmaz Demir, Musa Uzunkaya, Ahmet Yeni gibi isimlerin hizmetlerini de yok saymanın âlemi yok. Hatta Çiğdem Hanım, genel başkan yardımcısı olması hasebiyle Samsun'la çok ilgilenmese de projelere her türlü desteği vermiştir. Bunları bir kalemde silip, yirmi bir yılda yapılmayanlar yapıldı demenin o insanlarla Bakan Muş’u karşı karşıya getirmek dışında hiçbir işe yaramayacağı açıkça ortada.

Bir insanı övmek için başkalarını yermeye gerek yok. Övdüğümüz insan buna layıktır onda şüphe yok ama onu överken başkalarını inciterek hakkına girmenin veya başkaları ile o insanları karşı karşıya getirmenin hiçbir anlamı yok. Adamlık başkalarını kavga ettirmek değil, kendi kavgamızı kendimiz vermektir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Not: İlimizde bakanlık yapan, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, şu an büyükelçi ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü Akif Çağatay Kılıç ile eski Sağlık Bakanı Ahmet Demircan beyefendiyi de ayrıca pazartesi günü yazacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR