Hayal Kırıklığı

Geçenlerde çok sevdiğim bir dostumla sohbet ediyoruz. Herkesin mutlaka kendine yeter derecede derdi olduğu ve bu dertlere de, tanımış olduğu insanların dost sandığı kişilerin sebep olduğu üzerinde sohbetimiz yoğunlaştı. Konuşurken bir iki cümle söyledi, hemen not aldım. Hepimin bildiğimizi zannettiğimiz sözleri başkası yerinde söyleyince çok daha güzel yerine oturuyor. Ne söylemişti benim bu güzel dostum : “ Aslında insanlar bizi hayal kırıklığına uğratmıyorlar, biz yanlış kişiler üzerinde hayal kuruyoruz, ondan dolayı hayal kırıklığına uğruyoruz.” Çok basit görünen ama hepimizin gözünden kaçan ne güzel gerçekleri ifade ediyor bu bir cümlelik söz. Teşekkürler güzel dostum. Bana çok şeyler ifade eden bu sözleri her gün hatırlamaya çalışacağım.

Yakın çevremizde çok değer verdiğimiz, defalarca yanlışlarını görmemeye çalıştığımız, aklınca karşısındaki kişiyi kandırdığını zanneden veya kullandığını sanan bu aciz insanlar ne kadar küçüldüklerini göremeyecek kadar küçülüyorlar. Bu insanları tanımak zorunda olmak da insanın gücüne gidiyor. Ama yaşamak zorunda olduğumuz hayatın gerçekleri gereği kaçamıyorsun ki!

Bana bir anda, bu kadar tecrübeden sonra ufkumu tekrar farklı bir şekilde açan bu dostuma minnettarım. Keşke herkesin bu şekilde dostları olabilse.

Bu konu ile ilgili örnekleri çoğaltmak elbette mümkün. Herkesin hayatında bu ve buna benzer örnekler çoktur. Tek sebep yukarıdaki ifade edilen gerçek: Yanlış kişiler üzerinde hayal kurmak.

Aslında işin ilgin tarafı bu tip insanlar bu ikiyüzlülükleri sayesinde toplumda mutlaka kendilerine bir yer bulabiliyorlar.Ellerine fırsat geçince kendilerine çok büyük değer veren, toplumda bir yere gelmesine imkân veren o kişilere acımasızca çamur atarak, yalan ve iftiralarla kötülük yapmaktan çekinmiyorlar. Hani çamur at da izi kalsın hesabı. Bu insanların yetişme tarzlarını ailelerini çok merak ediyorum. Mutlaka o kişilerin ailelerinde geçmişte çok çirkinlikler vardır. Bu çirkinlikler çocukları ve torunları ile devam etmektedir.

Sevgili dostum bana nereden nereye çağrışımlar yaptırdı. İnsanlar ölünceye kadar bir şeyler öğrenmeye muhtaç sözü ne kadar doğru. Bu dostumdan bildiğimi sandığım çok şeyi öğrendim. Yanlış insanlarla mecburen beraber olsan da, ihtiyaç nispetinde ilişkilerini tutmak lazım. Daha doğrusu herkes ne ise o olmalı. O şekilde bakılmalı. Acıma, merhamet hislerinin bir yere kadar olduğu unutulmamalı. Hâşâ Yüce Allah'tan daha mı merhametliyiz? Her şey ölçüsü içinde olmalı, sınırlar çok iyi bilinmeli.

Evimizin karşısında çiçek satan 18 yaşlarında esmer bir delikanlı var. Her hafta veya iki haftada bir oradan geçerken ondan çiçek almayı alışkanlık haline getirdim. Hırsızlık yapmıyor, kendi ekmek parası için bu soğukta çiçek satıyor. Ben sen çiçek almasak o kişi belki de daha başka kötü işler yapabilir diye düşünüyorum. Onunla sohbet ediyor, hal hatır soruyorum. İnsanları kim olursa olsun yaratandan ötürü seviyoruz. Bu çiçekçi de Allah'ın yarattığı bir kul. O esmer vatandaş diye çoğu kimse hor görüyorlar bunları. Güya hor görenler o kişilerden çok değerli imiş gibi. Benim için onlar da güzel insanlar. Toplumumuzun kültürel bir parçası. Esmer olmayıp ta bu insanlarla asla kıyaslayamayacağım o kadar çirkin insanlar tanıdım ki. Önemli olan o kişinin kalbinin çirkinliği yahut temizliğidir bence.

Bu haftalık bu kadar!

Kalbi ruhu temiz güzel dostlara, güzel insanlara selam.

Hoşça kalın efendim.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yaşar Koca Arşivi
SON YAZILAR