DOĞRULARI KONUŞMAK ZOR İŞTİR
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovmanın zamanı geçmiş olsa bile toplumda yanlış yapanlar çoğunlukta olunca doğruları söylemek insanlara aykırı geliyor. Bazı insanları gördüğümde aykırı yazdığım için çok hoşlarına gittiğini söylediklerinde onlara aykırı olanın ben değil, güçlüden yana olanlar olduğunu söylüyorum. Aslında bu söylem bazılarına göre pek inandırıcı değil ama işin doğrusu budur.
Siyasetin canlandığı bu günlerde birçok insan yazdıklarımla ilgili şaşırıyor. Gazeteciler için hasat mevsimi olarak görülen bu mevsimde aday adayları ile ilgili menfi yazılar yazmanın akıl karı olmadığını düşünenlerin çoğunlukta olduğunu ben de bilmeyecek kadar ahmak değilim, ancak bu insanları topluma hakkı ile veya gerçek kimlikleri ile tanıtmamanın vebal olduğunu düşündüğümden bu yazıları yazıyorum.
Dilerseniz bazı örneklerle bu işi detaylandıralım. Aslan Karanfil Bey ile en ufak bir şahsi problemim yok, buna rağmen neden sürekli olarak neden gündemimde olduğunu merak edenleriniz olabilir. Bu süreçte kimlerle ilgili neden yazdığımı tüm detayları ile bu sütunlarda sizlerle paylaşmayı düşünmekteyim. Önceki yıl Büyük Otel ile ilgili bazı bilgiler geldi bana ve otelin tekrar eski kiracısına verileceğini, arka planda olup biten bazı pazarlıkları öğrenince kendisini aradım ve bu konuda görüşmek istediğimi, benimle yapacağı görüşmenin birileri tarafından bilinmesinden rahatsızlık duyması halinde şehir dışında görüşebileceğimizi, ancak mutlaka bazı konuları paylaşmamız gerektiğini, aksi halde otelin eski kiracısına verileceğini söylememe rağmen benimle görüşmedi. Daha sonra öğrendim ki çetelerden korktuğu için benimle görüşmemiş. Nihayet bazı gerçekleri ortaya koyunca olayların arka planını hep birlikte gördük.
Belediyede çalıştığım zaman ziyaretime gelip, organ nakli ile ilgilendiğini söyleyen Eyüp Kahveci'yi gözüm hiç tutmamıştı, ancak çok sevdiğim Nihat Kahveci getirdiği için yorum yapmaktan kaçınmıştım. Aday adaylığı sürecinde yaptığı işleri öğrenince şaşırmadım, zira ondan beklenirdi. Merhum Adnan Kahveci öleli nerede ise yirmi yıl olmasına rağmen bu güne kadar Adnan Kahveci'yi anmak, resimlerini sokaklara asmak kimsenin aklından geçmez iken şimdi tüm bulvarlarda bilboardlarda Adnan Kahveci resimlerinin olması sizce manidar değil midir? Merhum Erbakan dini siyasete alet ediyor diye kızanlar şimdi ölüler üzerinden siyaset yapanlar için ne diyecek merak ediyorum. Bir kaç gün önce üç genç geldi Eyüp Kahveci adına gazetemize reklam vermek istedi, olmaz dedim. Adamlar şaşırıp kaldılar bu memlekette böyle ahmak gazeteciler de var mı diye düşündüklerinden eminim ancak, temayül oylamasında Kahveci Vakfı'nı kullanarak teşkilatlara para yardımında bulunduğu iddia edilen bir adam benim gazeteme reklam veremez düşüncesinde olduğumdan reklam tekliflerini reddettim.
Gazetemizin yaptığı ankette 22 isim var, bu ankete hiç bir aday müdahale etmezken, Eyüp Kahveci'nin müdahale etmek istemesi de çok manidar değil mi? Bu arkadaş kendisini uyanık başkalarını keriz sanıyor ama karşısında Adnan Bahadır'ın olduğunu bilmediği için böyle küçük çaplı oyunlara tenezzül ediyor. Bizim gazeteyi veya siteyi para ile satın alabileceğini veya internet oyunları ile ankete müdahale edebileceğini düşünüyorsa başka kapıya müracaat etmesi gerektiğini unutmasın. Önümüzdeki süreçte diğer adaylarla ilgili düşüncelerimi paylaşmak üzere kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.