Kar Üzerinde Kan
Kar Üzerinde Kan
3400 rakımlı sönmüş volkan olan Yiğit dağının eteklerinde, bahar geldiğinde yeşile boyanan Hanasor yaylası içinden küçük bir çay akar. Yeşilin içerisinde kırmızı gelincik çiçekleri başka bir güzellik katar bu yaylaya , gelincik çiçeklerinin çokluğu nedeni ile bölgede ki karakol bu isim ile adlandırılır. Gelincik karakolu 2400 rakımlı alan üzerinde kurulmuş olmasına karşın çevresinde ki dağların yüksekliğinden ve araziye hakim olmaması nedeniyle baskın için müsait bir konuma sahiptir. Doğusunda Tavla dağı, kuzeyinde Yiğit dağı, güneyinde 2860 rakımlı dağ silsilesi ile yaylanın içinde yalnızlaşmış bir görüntüye sahiptir. Hemen ardında Belekü tepe üzerinde karakolun emniyetini sağlayan ağır silahlarla donatılmış bir unsur, telsiz tepede ise karakolun emniyeti için ikinci unsur konuşlandırılmıştır.
Soğuk havalarda eğer tepelerde iseniz, yaklaşan sisin içinde yavaşça kaybolan karakolu , sisin üzerinde kalan Yiğit ve Tavla dağının eşsiz manzarasını izlersiniz. Siste Yiğit dağının heybeti artar, ta ki sis onu tamamen kaplayana kadar.
Gece hüzünlü başlar karakolda,soğuktur her şey.fırından çıkan ekmektir tek sıcaklık dersek abartmamış oluruz. Aydınlatma ışıkları sisle buluştuğunda geriye yansımasından dolayı çevre daha aydınlık olur, eşsiz bir manzara karşınızda durur da, kimse o manzaraya bakmaz.
Gecenin herhangi bir saatinde bir mesaj gelir, şu bölgeye unsur çıkartılsın diye. Karakolda bir koşturmaca başlar, tim hazırlanmış, yiyecekten giyime, ilave mühimmattan ,silahlara kadar kontroller yapılır. Görev , intikal, molalar ve karşılaşılacak olaylarda ki hareke tarzları hakkında bilgilendirmeler yapılarak tim intikal düzenine geçer.
Unsur yürümeye başladığında artık hayallerde, sevgilerde, anne ve babada geride kalmıştır. Herkes için timin bütünlüğü bir destek unsurudur. Hiç kimse konuşmaz, telsiz sesleri kısılır, taşınan malzemede ses çıkartacak her şey sabitlenir ve karanlığın kucağına doğru yol alınır.
Yürürken ,esen rüzgar tepelerde ki kar taneciklerini yüzünüze sertçe vurur . Herkes bir önündekinin izinde yürüdüğünden öncüler kısa zamanda yorulurlar, o nedenle önde ki kişi daha sıklıkla değiştirilir. Üzerinizde bulunan gece görüş cihazları sisli havalarda pek işinize yaramaz, yürürken ses dinlemek zorundasınız.
Siste gideceğiniz noktaya rahatlıkla ulaşırsınız fakat ne ile karşılaşacağınızı bilmediğiniz için daha temkinli hareket edersiniz. Görüş şartlarının düştüğü anlarda tim daha çok birbirine yakınlaşır. Yolda tipiye yakalanırsanız işleriniz biraz daha zorlaşır. Soğuk ne kadar güçlü olursa olsun silahlar her an kullanılmak üzere elde tutulur.
Ordu teçhizat olarak 2000 li yıllardan sonra daha güçlendi, kar yürüyüşleri için elbiseler, gözlüklerin yanı sıra soğuk iklim giysileri personeli soğuğa karşı korumaktadır. Tek olumsuz olan şey ise, soğuk iklim malzemelerinin ısıyı dışarı vermemesidir. Doğal olarak uzun yürüyüşlerde terleme başlar. İlk mola verildiğinde iç çamaşırlarının mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir.
Saatlerce yürüdükten sonra verilen molalarda, emniyet alınır ve personel yemek için çantalarda bulunan kumanyayı açtığında, konservelerde,akşam çıkan sıcak ekmekte ,suda donmuş olur. Ateş yakamazsınız, onları bir şekilde yemeniz gerekmektedir, çoğu zaman ise tek lokma yiyemezsiniz.
Bu yürüyüş sonunda çıkan bir çatışmada şehit olacak bir askeri düşünün ,kimsesizdir, geride bıraktığı anne ve babasına özlem doludur. Belki de oradan aldığı 300 lira ile ailesinin geçimine destek sağlıyordu. Öylesi soğukta yurdun bir başka noktasından gelip, vatan için beyaz kara, akan kan ile şehit olan asker unutulurken.
Sokaklarda sekiz yıl önce ölen Ermeni vatandaş, yada eylemlerde vefat eden genç için gösteriler düzenlendiğinde ister istemez insanın içinde burukluk oluşur.Vatan için toprağa düşmüş binlerce asker kimsenin umurunda olmazda, siyasi nedenlerle öldürülen bir gazeteci yada genç bütün gün ekranlarda boy gösterir. Sokaklar da ise ona destek olanların görüntüleri. Ve o zaman anlarsınız şehide verilen değeri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.