Söylem Başka Eylem Başka
 

Grup toplantısında sayın Kılıçdaroğlu ; Bütün yurttaşlarım öğrensin. Muhafazakar kardeşlerim, dindar kardeşlerim. Hepiniz çok iyi bilin. CHP hiçbir zaman hiçbir kutsalın karşısında olmamıştır hepsine saygı göstermiştir.

Chp’nin beğendiğim bir söylemi vardır ‘’ Her zaman haksızlığın karşısında , mağdurun yanındayız’’ Hırant Dink olayında hem mağduriyet, hemde haksızlık vardır, Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı haberden dolayı gösterilen tepkiler içinde aynı şeyi söylememiz mümkün, fakat neden o haber yapıldı diye de sorgulamadan geçilmemelidir.

‘’Yüzleşin ! Hırant’la, soykırımla!’’ Diye açılmış bir pankart , ardında üç Chp’li vekil, o pankart üzerinde ‘’ Soykırım ile yüzleşin’’ yazısını gördüğünüzde, hakta, mağduriyette yerini  tepkiye bırakıyor.  Yazar Orhan Pamuk, Das Magazin adlı haftalık İsviçre dergisine verdiği bir röportajda, "Bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi" açıklamasında bulundu.  Sonuçta Nobel  Edebiyat ödülü o yazarımıza verilmişti.

Chp’li milletvekillerinin Hırant’ı anma yürüyüşüne katılmaları normal karşılana bilinirdi fakat böylesi bir pankartın tam arkasında durarak boy göstermeleri geçmişte Ermeni soykırımı iddeaları hakkında konuşan parti yetkililerinin söyledikleri ile tezat bir davranış içerisinde olmalarına bir anlam verilemez.

Geçmişteki değişik söylemlere bakıldığında;

19 Ekim 2006, Chp Genel Başkan Yardımcısı  Onur Öymen,’’ TBMM'nin önceki gün aldığı karar doğrultusunda Ermeni soykırımı inkarı suç sayan yasa teklifini kabul eden Fransa'ya karşı hükümetin gerekli önlemleri almasını istedi. Öymen, bu konuda öncelikli bir hukuk mücadelesi başlatılması gerektiğine işaret ederken, AİHM'de devlet olarak gerekli girişimlerin yapılması ve bireysel girişimlerin desteklenmesi gerektiğini ‘’söyledi.

25 Nisan 2014, Chp, Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu,’’ Türk ve Ermeni halklarının sürekli yapıcı bir diyalog içinde, araştırarak, konuşarak, uzlaşarak ortak bir öyküde buluşabilecek akıl, fazilet, tarihi birikim, ortak hukuk ve dostluğa sahip olduklarına inanmaktadır.’’ Demiştir.

ABD ziyaretinin son gününde Johns Hopkins Üniversitesinde  Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘’Ermeni soykırımı yoktur ‘’ diyememiş. "1915  dramatik olayları konusunda Türkiye çok önemli bir adım attı, bütün arşivlerini kamuoyuna açıkladı. Çünkü 100 yıl önce olan olayların hangi gerekçeyle, nasıl olduğu ayrıntılarını ancak tarihçilerin objektif oturup incelemeleri karar vermeleri, yazmaları ve bizim önümüze getirmeleri gerekir. Tarihçiler karar versinler, raporlarını yazsınlar, kitaplarını yazsınlar hep beraber bakalım ve geçmişte hatalar yapılmışsa aynı hataları tekrar etmemeye hep beraber özen gösterelim." Demiştir.

Böylesi bir eylemde milletvekillerinin boy göstermesinin ülkeye ne gibi yararı veya zararı olabilir. Eğer bir seçim yatırımı ise, getireceği oydan kat kat  fazlasını kaybetmiştir.  İki ülke arasında ki yakınlaşmaya atıfta bulunmak ise, daha önce ki iktidarın yaklaşımlarına eleştirilerde bulunarak eylem ile söylem arasında uçurumlara neden olunmuştur.

Grup toplantısında hiçbir zaman kutsalın karşısında olmadık söylemi biraz yavan kalmaktadır. Ermeni meselesi, birileri tarafından kullanılmaktadır, ülkenin yıllarca Abd’ye ödünler verdiğinin unutulmaması gerekmektedir. Bunun yanında birde Peygamberimize hakaret içeren yazı veya resimleri yayınlamaya kalkıp, var olduğunu ispatlamaya çalışan gazeteyi gidip desteklemekte  tam olarak kutsallara saygısızlıktır. O kişinin kendi kararıdır partiyi bağlamaz derseniz de, vah ki ne vah derler.