Kifayetsiz Muhteris
Geçtiğimiz günlerde arkadaşın biri tüm bu Ergenekon soruşturmaları , gerilimler , AKP "nin bu ""ya herro ya merro"" tutumuna bakarak bana şu soruyu sordu. ""Bunlar başarır mı , istediklerini gerçekleştirebilirler mi dedi ?."" Bu kadar radikal bir tutum içinde olmalarına , yani Cumhuriyetin kuruluşundan beri süregelen statükoyu değiştirme kararlılıklarına ve özgüvenlerine bakılırsa insanın inanası geliyor, ya bir bildikleri var ; ya da çok güvendikleri bir şey var. Benim cevabım şu oldu: ""Mutlaka bir yerde hata yapacaklar ve duvara toslayacaklar , çünkü dünya görüşleri itibariyle dünyayı ve olayları nesnellik içinde değerlendirme yeteneğinden yoksunlar.""
Şevket Süreyya Aydemir , Enver Paşa için bir söz söyler , kendisinin sandığı adama değildi. O kendini olağanüstü vasıflara sahip , tanrısal bir güç tarafından gönderilmiş , özel yeteneklere haiz , İmparatorluğun ve Türklerin makus talihini kıracak bir kurtarıcı olarak görüyordu. Tüm hayatı bu hayal dünyası içinde geçti ve sonunda bu hayal peşinde Türkistan bozkırlarında can verdi. Oysa çağdaşı Atatürk tam tersine son derece gerçekçi , ayakları yere basan , hayal dünyasından uzak ve dünyayı ve kendisini son derece nesnel bir şekilde değerlendirebilen ve bilimsel düşünebilen bir insandı.Başardı ve asla maceraya atılmadı. Tarih kendisine tanrısal güç atfeden , dolayısıyla dünyayı değiştirmek için yollandığını sanan ama sonunda dünyayı ve ülkesini felakete sürükleyen liderlerle doludur.
Tekerlikli sandalyeye mahkum dünyaca ünlü fizikçi Stephan Hawking in bir sözü var '" Tanrı varsa bile uzaktan bizi seyrediyor bize karışmıyor."" Ama çoğu lider günümüzde özellikle de Üçüncü Dünya ülkesi ya da geri kalmış ülkelerde kendilerine tanrısal önem atfediyorlar. Afrika' da ve Asya ' da böyle lider çok var biliyorsunuz.Avrupa' da da 1920 ve 1930" lar da böyle liderler ortaya çıktı . Anlatmaya gerek yok sonrasını , felaket.
Türkiye gibi binlerce sorunun içiçe geçtiği ve çoğunun kronik olduğu bir ülkede yönetime adaysan ve de büyük değişimler peşindeysen toplumsal destek yanında , çok donanımlı olacan , felsefi , siyasal ve ekonomik altyapın çok gelişkin olacak. Niye bugüne değin gelen hükümetlerin çoğu çetrefilli konulara hiç girmedi girenlerde vazgeçti idare"i maslahatçı oldu. Biliyorlar ki büyük değişimler peşinde koşmak , sistemi değiştirmeye çalışmak , kelle koltukta yaşamak demek oysa durumu idare et keseni doldur kendini ve çevreni zengin et musluğun başındayken testini doldur. Kimin yolsuzluktan dolayı başı belaya girmiş ki bu ülkede.
Bu hükümette bir yere gelecek duvara toslayacak ; her ne kadar toplumsal destekle bugüne kadar geldilerse de bu toplumsal desteğe güven olmaz cahil insan anında fikir değiştirir yani aslında en büyük güvenceleri , iktidarlarının payandaları olan bu cahil ve yoksul bıraktırılmış kitle geçmişte Menderes ' i ve Demirel ' i nasıl sattıysa yarın onları da hemen satar kuşkunuz olmasın.
Geriye ne kalıyor bilimsel ve nesnel değerlendirme. Koşulları , çağı ve ortamı anlama bu da onlarda yok . Merak etmeyin yakında duvara toslarlar geriye bir enkaz kalır. O enkazın altında da hepimiz kalırız.Geçmiş olsun.