BEYAZ GÖMLEKLİ YÖNETİCİLER

Yazdığım köşe yazıları ile ilgili, toplumun büyük bir bölümünün mutlu olduğunu, ancak küçük bir bölümün de rahatsızlık duyduğunu biliyorum. Toplumun tamamını mutlu etmek mümkün değildir, Hedefimin kişilerden ziyade Yaradan"ı mutlu edebilmek olduğunu da belirtmek isterim. Ayrıca biz kişilerden çok yaptıkları fiillerle ilgilendiğimizden, elimizdeki bilgi, belge ve tespitler doğrultusunda yazı yazarız. Aksi halde insanların onuru ile oynamak hem çok büyük bir vebal, hem de kişilik haklarına saygısızlıktır. Her insanın siyasi düşüncesi olduğu gibi, benim de dünya görüşüm vardır, ancak hiçbir zaman yaptığım iş ile siyasi düşüncemi karıştırmamışımdır. Yaptığım tenkitlerin ise müesseselerin hükmü şahsiyetlerine yönelik değil, tam aksine müesseselere zarar verdiklerine inandığım kişilere yönelik olduğunu belirtmekte yarar var. Şayet bir din görevlisi hata yapıyor ise bu İslam dinini değil, hatayı yapan din görevlisini bağlar. Biz de yazılarımızda İslam Dinini değil, hatayı yapan kişiyi ele alıp, müesseseye zarar vermesini engellemek adına toplumu bilgilendiririz. Mahalli idarelerle ilgili yazdığım değerlendirme yazısında, bazı belediyelerle ilgili müstakil yazı yazacağımı belirtmiştim, bu ifadem farklı kişilerce değişik yorumlanmalara neden olmuş. Bir kısım arkadaşlar bu başkanları öveceğimi sanmışlar, bir kısım arkadaşlar ise tam tersini anlamışlar. Beni tanıyan herkes bilir ki haksızlık yapan babam olsa yazarım. Benim elime gelen belgeler doğrultusunda yazdığımı düşünecek olursanız, önce bana evrakları gelenleri bitirip, ardından bilgileri gelenleri yazacağımı da bilmeleri gerekir. Bu konuda aklıma gelen bir hikayeyi aktarmak istiyorum; Kabadayının biri binmiş gemiye ve tüm yolculara başlamış hakaretler yağdırmaya, sizin hepinizin üstüne başına bilmem ne edeceğim diye bas bas bağırırken, gözüne beyaz gömlekli birisi ilişmiş ve anında beyaz gömlekli sen hariç demiş. Bunun üzerine beyaz gömlekliyi almış sıkıntı, bu kadar adamın üstüne başına pisleyecek olan bu adam acaba bana ne yapacak diye merakla beklerken, daha fazla dayanamayıp, demiş ki; Ağam anladık bu gemidekilerin üstlerine, başlarına pisleyecen de bana ne yapacaksın (aklından da herhalde beni öldürecek diye geçiyormuş) kabadayı sert bir edayla; Seninle de kıçımı sileceğim demiş. Gelelim sadete, hakkında müstakil yazı yazacağım başkanları nasıl bir akıbetin beklediğini sanırım anlamışınızdır. Benim için şu partili, bu partili fark etmez, benim için önemli olan şu dürüst adam veya bu düzgün kişidir, bu kişilerin hangi partiye mensup oldukları beni hiç ilgilendirmez. Burada üzerinde durmak istediğim insanların her şeyi başkalarından beklemeleri yerine kendilerinin de en azından ellerinde olan bilgi ve belgeleri gerekli mercilere iletmeleridir. Ben sadece yazmakla kalmıyorum, gidip bizzat savcılıklara suç duyurusunda bulunmak suretiyle, olayların takipçisi oluyorum, vatanseverliğin veya yurttaşlığın gereğinin de bu olduğunu düşünüyorum. Öncelikle geçmiş dönemdeki yöneticilerin evraklarını yayınlıyorum ki, vatandaşımız yaptığının doğru mu, yanlış mı olduğunu görsün, ardından ise şu anda iş başında olanların yaptıklarını yazacağım. Örneğin hangi il başkanının çocuğunun hangi belediyede çalıştığından tutun da, çok dürüst gözüken belediye başkanlarının belediyeleri ne hale getirdiklerine, hangi meclis üyesinin yakınının belediyede iş başı yaptığına, hangi partiliye hangi ihalenin verildiğine, hangi Müslüman geçinen belediye başkanının dul bir öğretmenle yaşadığına, hangi idarecinin kimi kolladığına varıncaya kadar hepsini yazacağımdan endişe etmeyin, ancak öyle gaz vermelere de gelmeyeceğimi bilmenizi isterim.Gerek haberlerimizin, gerekse köşe yazılarımızın her partinin genel merkezlerince takip edildiklerinin ilgililer tarafından bizzat şahsıma ifade edildiği gibi, bu konuda bir yıldan beri gazetelerimizi her hafta ilgili makamların talebi üzerine gönderdiğimizi bilmenizi istiyorum, zira bazı yorumcu kardeşlerimiz neden yazıların gereğinin yapılmadığını soruyorlar, hiç endişe etmesinler, zamanı geldikçe tüm yazdıklarımızın gereği yapılacaktır. Bunun örneğini geçtiğimiz altı aylık süreçte yaşadık. Beyaz gömleklilerin beklemede kaldıkları sürede okurlarımız üzülmesinler, onların da zamanı geldiğinde gereğinin yapılacağından emin olabilirsiniz. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR