AB ' nin hali ortada, Yunanistan derken ortaya İspanya, Portekiz, İrlanda hatta İtalya bile krize girecek söylentileri çıktı. Uzmanların söylediğine bakılırsa ABD 'nin de hali hiç iç açıcı değil yeni bir kriz bekleniyor. Yani anlayacağınız Dünya ekonomik krizden çıkmadı hatta denilene bakılırsa bu defa gelecek kriz eskisinden daha kötü olacak. Peki bu durumda bizim halimiz ne olacak AB ' nin parçalanması gündemde  biz hala  AB üyeliği hayali peşinde koşturuyoruz.
         Aslında yapmamız gereken  AB"yi unutup  topyekûn ekonomik bir kalkınma hamlesi peşinde koşmamız gerektiği ancak bunu yapacak siyasal iktidar nerede. Son yıllarda  hep övünürüz ya Dünya Ekonomisine entegre (bütünleşmiş) olduk diye, keşke olmasaydık. İhracatımız AB bölgesine Avro düşüyor dolayısıyla ihracat gelirimiz düşüyor ithalatımız Dolar üzerinden yani dış açık açısından durum hiç de iyi değil. Dünyanın önümüzdeki yıllarda ekonomide düzlüğe çıkamayacağı ortadayken bizde de şunu söyleyebiliriz işsizliğin düşmesi ekonominin düzenli bir büyüme trendine girmesi hayal. Yani AKP hükümeti her alanda olduğu gibi bu alanda da duvara çarpmış durumda.
          Korkum şu giderken kendisi perişan olacak ama ülkeyi de perişan edecek. Hani  bir kaç ay içinde işsizliği düşüreceklerdi. İşsizlik artmasında, yatırım olmayan ülkede işsizlik düşer mi. Gerçekten 8 yılsonunda ülkeyi getirdikleri nokta her alanda perişanlık. Bunların olacağı zaten belliydi. Ama halkımız biraz geç fark ediyor olup biteni. Dertleri şu kendilerini ve çevrelerini zenginleştirmek bunda da başarılı oldular . Halbuki ne iddialarla iktidara geldiler ama 8 yıl sonunda her alanda hüsran hiç bir şey götürmese bunları terör götürür.
           En iddialı oldukları alan sağlık reformlarıydı ama orada da yükü bindirdiler çalışanlara ve emeklilere . Özel hastaneler kazanıyor vatandaş her şeye para ödüyor. Tekrarlıyorum tek iyi becerdikleri şey  kendilerini ve çevrelerini zengin etmek. Ama bunun da hesabı sorulur gün gelir.

   Başbakan hala açılım devam edecek diyor . Acaba bu dediğine kendisi de inanıyor mu ? Belki de 1984 ' den beri Kürt sorununda en zor günleri yaşıyoruz.Eskiye dönemeyiz yani OHAL ya da sıkıyönetime , yeni atılacak adımda yok ortada kışa kadar  bu böyle devam edecek gibi görünüyor. Acaba AKP tüm bu açılım söylemlerine rağmen gözünü karartıp 1990 ların kirli savaşına döner mi ? Ne Başbakanın ne de AKP nin yerinde olmak istemezdim, gerçekten durumları zor gözüküyor. Ama kendin ettin kendin buldun durumu her olaya yaklaşımları gibi bu olaya da yaklaşımları ben yaptım oldu mantığı ; oysa  yıllardır kangren olmuş bir sorun düşünülmeden taşınılmadan sanatçılarla sporcularla çözülemeyecek kadar büyük bir mesele.
         AKP ve Başbakan için şunu söyleyebiliriz müthiş bir özgüvene sahipler. Biz her işin üstesinden gelebiliriz diyorlar ama her alanda da duvara tosluyorlar; şu göründü artık gidiciler kesinlikle gidiciler  hem  Dış Politika alanında yaptıkları hem ekonomi de halledemedikleri - işsizlik , tarımın ve hayvancılığın çökmesi - kadrolaşma ve yolsuzluk iddalarını söylemeye bile gerek yok. Yolun sonu göründü artık AKP için . Hep denir Türkiye ' de dış dengeler belirleyici olur iç siyasette de  sanırım buna da gerek kalmayacak artık ,  yani ABD nin girişimlerine.
            Önümüzde ki seçimlerde gidecekler ve AKP diye bir muhalefet partisi de olmayacak gelen iktidar devri sabık yaratacak  yolsuzluk dosyaları açılacak hepsine Yüce Divan yolu görünüyor. Korkarım hesaplaşma çok ağır olacak çünkü  Devletin tüm üst düzey kadrolarıyla kavgalılar . Yargı üst düzey Sivil ve Askeri Bürokrasi hepsi şu an büyük bir kin duyuyor bu iktidara.
             Gelelim tekrar açılım meselesine bu sorunu çözmeye AKP  'nin gücü yetmez . Bu sorun ağırlaşarak devam eder ve korkarım iş daha da vahim bir durum alır. Yıllardır hep diyoruz ya terör örgütünün tüm çabalarına rağmen  ülkede Türk - Kürt çatışması meydana gelmedi ama PKK artık bunu sağlamak için uğraşıyor. Ve bunun için çok büyük uğraşlar vermesine de gerek yok artık ufak kıvılcımlar dahi büyük çatışmalara yol açabilir. Yani anlıyacağınız AKP ' nin yanlış politikaları ülkeyi bu hale getirdi kendisi gidecek gitmesine de ülkeyi felakete bari sürüklemese.