Koşturmaca
Koşturmaca
Son günlerde operasyon ve etkileri açısından akıl almaz bir tempo yaşanırken, hükumet kurma konusunda bir o kadar yavaş hareket edilmektedir. Anayasal sürenin tamamı kullanılmak isteyen partilerin pazarlıklarını son ana kadar sürdürmesi kaçınılmazdır. Eğer pazarlıklardan olumlu sonuç çıkmazsa azınlık hükumetinin erken seçime ülkeyi taşıması beklenecek. Kısacası bu ana gelene kadar, herkes birbirinden daha fazla vatan severken. İş başa düştüğünde vatan pazarlıkların mezesi olmaktadır.
Hükumet kurma konusunda kimse acele etmezken, ülkede çok hızlı hareket etmekte olan bir terör sorunu fakat ondan daha hızlı hareket eden bir operasyonun varlığını kimse inkar edemez. Teröre karşı başlatılan operasyonların seçim yatırımı olduğu konusunda muhalefetçe ortak bir kanaat oluşturulabilmesi de bir o kadar ilginçtir.
Suruç’ta oluşan bir eylem ve Işid’in bir askerimizi şehit etmesi üzerine havalanan uçaklar Kuzey Irak’taki kampları vurmaya başlamasıyla üç örgüte karşı başlatılan operasyonlar Güneydoğu’da terör örgütünün karşı hamlesi ile hızlanmış, bölgenin geneline yayılmaya çalışılan eylemlerle kaos ortamı oluşturulmaya çalışılırken ilk kez meclise parti olarak giren bir grubun arayışları dikkat çekici idi.
Bölge genelinde eylemlerin küçük gruplar halinde ses getirici özellikte planlanması, barış süreci döneminde örgütün hazırlıkların tamamlanmış olduğunun göstergesidir. Doğal olarak silahlı grupların ülkeyi terk etmesi barış için şart koşulmasına karşın, silahlı teröristlerin alan içerisinde sürekli boy göstermesi niyetlerini ortaya çok net koymakta idi.
Bu gelişmeler yaşanırken ,başlangıçta bir partinin yöneticileri tarafından terör örgütü mensubu gibi verilen demeçlerin yanı sıra, operasyonların yapıldığı Kuzey Irak bölgesinde ki bir alanın, sivil yerleşim yeri olduğunu ispatlamak üzere adı geçen partinin mensuplarının gitmesi, bu parti ve yaklaşımlarının milletin vekilliğinden ziyade örgüt temsilcileri olduğunu daha çok belirginleştirmeye başlamıştı.
Aynı parti başkanının Avrupa’da ki örgüt yöneticileri ile görüşme isteği ise bu baş döndürücü trafikte soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır. Terör örgütü mensuplarının cenazelerinde ön sıralarda olan vekillerin, şehit asker cenazelerinde olmamasının yanında, kınama gereği bile hissetmemeleri tam olarak nerede durduklarının göstergesidir.
Bu ülkede yapılan seçimlerde o bölgeden ve batı bölgelerinden, gerçek Kürt halkının temsilcileri olan vekiller mutlaka çıkmış olup, Hakkari milletvekilliğini, Edirne’den herhangi bir vekil yapmamış doğal olarak Kürt kökenli kimseye sen vekil olamazsın denmemiştir.
Bir takım basın organları ve belli başlı grupların bir partiyi ısrarla ön plana çıkarma istekleri ve bölge halkının temsilcisi olduğu yönünde ki çalışmalarının sonucu gördükten sonra, arka planda ki fotoda terör örgütünün seçim zamanı yapmış olduğu baskının meyvelerini verdiğini ve seslerinin daha net duyulmasının sağlandığını görmekteyiz.
Bu gelişmenin sonucunda iki vekilin konuşmalarında terörle ne kadar iç içe olduklarını ve niyetlerini açıkça ortaya koyarken, bu günlerin oluşması adına kasıtlı verilmiş bu demeçlerin planlı bir çalışmanın eseri olduğu iyice belirginleşmişti.
Terörün bitmesi yönünde yaklaşım tarzı beklenirken bu partiden, onlar sürekli olarak dışarıdan destek arayarak operasyonların bir an önce durdurulmasını istemelerinin, ani baskın tarzında oluşan hava akınlarının etkisinin fazla olduğuna işaret etmektedir.
Herkes amacı doğrultusunda koştururken , ülke insanının duaları bölgede görev yapan güvenlik görevlilerinin her zaman yanında olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.