KÖY AĞASI
Yeşilçam’ın ilk filmlerinde ağırlıklı köyde birbirini seven iki genç ve onların önünde ki en büyük engel köyün ağası konulu yapımlar mevcut idi. Ağa her yönüyle güçlü, baskıcı, göz koyduğu şeyi mutlaka elde eden, doymak bilmeyen ve kaba saba bir kişi tiplemesi ile ön plana oturtulurdu.
Ağa ile mücadele eden ve başrolde ki karakterler genel de girdikleri mücadeleyi kaybeder ve beklenen sonu yaşayarak seyirciyi hüzne boğardılar.Halk aynı senaryo ile sonu belli olan bir çok filmi izler ve sonunda yine hüzünlenirdi.
O zaman ne güzel anlatılırmış bu günler. Hatta günümüzde sadece ‘’Hıyar Ağası’’ terimin dışında ağa kalmadığını düşünürdük de yanlış bir yargıya varırmışız. Hıyar Ağasının dışında günümüz ağaları dünya üzerinde sayıları azalsa da mevcudiyetini korumaktadır.
Şimdi hayalini kuruyoruz, dünya üzerinde ağalığını ilan edenlerin, yarın Şener Şen’in ‘’ Züğürt Ağa’’ tiplemesinde ki sonu yaşamaları için.Mümkün mü bu ?
Kesinlikle hayır, ülkemizde bile ağalığa karşı olanlar en büyük ağa hizmetçisi olduğunu göremediği sürece,bu konuda yol almamız mümkün olmadığı gibi, kayıkçı kavgasından ileriye de gidemeyiz.
Kahrolsun ağa derken,aslında ağanın emriyle bunu söylediğimizi anlamamız ve sistemin değişmesi konusunda mücadele etmemiz gerekmektedir.
Günümüzün ağası kimdir dediğimizde karşımıza tek bir isim çıkmakta Amerika
Bir Arap devlet yöneticisi, ‘’Amerika’nın menfaatleri müttefiklerine yeni sorunlar yaratabilir.’’ Dediğinde bu ağayı tanıdığını ama bir şey yapamadığını sessiz bir feryat ile öne çıkarttığını görmekteyiz.
Ziyaret ettiği Arap yarım adası için sadece reçete sundu,’’ Suriye’deki giderlerim bu miktardır, bunu karşılayın’’, kimse ses çıkartamadı, Arabistan silah alım anlaşması yaptı. BBC kanalı haberi ‘’ ABD Başkanı Donalt Trump, göreve geldiğinden bu yana ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirdiği Suudi Arabistan’da ABD tarihinde türünün en büyük silah anlaşmasını imzaladı’’ 110 milyar dolar değerinde bir silah satışı,
Amerika başkanı bölgeden ayrıldıktan sonra anında birlik olan birkaç devlet, başka bir Müslüman devlete tepki gösteriyor onu yalnızlaştırmaya çalışıyor, karşılığında yalnızlaştırılan devlet yine Amerika’dan 35 savaş uçağını 12 milyar dolara aldığı anlaşmayı açıklıyor.
Körfezde İran, İslam Cumhuriyetini bölge ülkelerine ihraç edecek haberi yayılıyor, körfez ülkeleri silah alımına gidiyor, İran atom bombası yapıyor dendiği anda bölge ülkeleri silahlanmaya başlıyor, Şii yayılmacılığı dendiği anda yine Amerika'nın kapısı aşındırılıyor. Geçtiğimiz yıllara ait bir haber
‘’Körfez Ülkeleri askeri harcamalarını önemli ölçüde artırdılar. En büyük artışı Suudi Arabistan yaptı. 2005 yılında 28.1 milyar dolar askeri harcama yapan Suudi Arabistan, 2011 yılında tam 46.2 milyar dolar savunma harcaması yaptı. BAE’nin harcamaları ise aynı dönemde 2.9 milyar dolardan 9.3 milyar dolara, Katar’ın 2.4 milyar dolardan, 3.4 milyar dolar, Uman’ın 3.3 milyar dolardan 4.2 milyar dolara, Bahreyn’in ise 0.58 milyar dolardan 0.87 milyar dolara çıktı. Kuveyt’in savunma harcamaları ise 2005 yılında 4.7 milyar dolardan 2008 yılında 7 milyar dolara çıktı.’’
Bu para kime gidiyor ve silah kimden alınıyor. Gelelim esas konuya, klavye başında Cihat haberleri yapanlar, kimin silahı ile cihat yapacak sizce? Ülkemiz silah yapacak dendiğinde buna ilk tepkiyi kim veriyor sizce,’’ Tabi ki iktidar karşıtı halk, bu karşıtlık sadece günümüze ait değil, geçmişe bakın her iktidar döneminde yaşanmıştır bunlar.
Cihat diyenlerin, başkasının silahı ile yine başka bir Müslüman’ı öldürmenin dışında bir şey yapmadığına tanık olduk mu ? Bunca para ağaya akıtılırken bu ülkelerin kendi silahlarını yapma ihtimali var mı ?
Biz Züğürt Ağa filmine dönelim ve onun ile mutlu olalım, yoksa kötü bir gelecek bizi bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.