Mezoterapi uygulaması kişinin ihtiyacına yönelik olarak uygulanır. Uygulamadan önce kişiye ilk olarak fiziksel muayene yapılır. Hastanın fiziksel muayenesinin yapılmasının ardından hastanın hangi bölgesinde rahatsızlığı bulunuyorsa bu konuda kesin teşhis konulur. İnsülin iğnesinden daha ince nitelikte olan bu iğneler, mezoterapi iğnesi olarak da adlandırılmaktadır. Tek ya da karışım halinde bölgesel olarak uygulanan mezoterapi yönteminde, tedavi mikroenjeksiyonlarla sağlanmaktadır. Uygulama yapılmadan önce anestezik bir kremle yapılacak bölge iyice uyuşturulur ki böylelikle ağrı ve acı en az seviyede hissedilsin.
Mezoterapinin en sık kullanım alanları bölgesel zayıflama ve selülit tedavisindedir. Bu işlemin, yağ hücrelerinin azaltılmasını sağladığı düşünülmektedir. Yapılan mezoterapi uygulamalarından elde edilen sonuçlar doğrultusunda, mezoterapi uygulamasının hücresel nekroza yol açarak yağ dokuyu azalttığı bilinmektedir.
Mezoterapi uygulaması, tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olması bakımından vücudun bütünsel sağlığını amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, kişinin dolaşım sisteminde bozukluk olması durumunda, mezoterapi yöntemiyle bozulmuş olan dolaşım sistemi düzeltilmektedir. Akut ve kronik ağrı kontrolünün sağlanmasında önemli rol oynayan bu tedavi özellikle migren tipi ağrı sendromlarının ve diğer pek çok akut kronik ağrı sendromlarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Ek olarak estetik tıpta oldukça ünlenmiş olan mezoterapi; akne tedavisi, akne izi tedavisi, zona, skar tedavisi, hiperpigmentasyon ve anti-aging yüzey kırışıklıkları tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle selülit tedavisinde etkin şekilde kullanılan mezoterapi yöntemi, miyozitler ve bursitlerin tedavisinde de kullanılmaktadır.
Romatizmal hastalıklarda da sıklıkla kullanılan mezoterapi, özellikle tüm vücut bölgelerinde meydana gelebilecek kireçlenmeler ve akut romatizmalarda etkili şekilde kullanılabilmektedir.
Sporcular için de önem taşıyan mezoterapi, spor yaralanmaları ve sakatlıklarında da kullanılabilir. Bu yöntem, tendon, kas, bağ ve kemik yaralanmaları ile, kıkırdak lezyonları ve eklem çevresi doku lezyonları durumlarında da kullanılmaktadır.
Damar hastalıklarında mikro dolaşım sorunları, varisler, flebit, lenfödem ve alt ekstremite dolaşım yetersizliği durumlarında mezoterapi yöntemi kullanılmaktadır.
Jinekolojik, ürolojik ve nörolojik bazı hastalıklarda da mezoterapinin önemi büyüktür. Özellikle, kadınlarda sıklıkla görülen ağrılı adet durumları, menopoz semptomları, erkeklerde iktidarsızlık, idrar kaçırma ya da yapamama durumları üriner enfeksiyonlar, mezoterapi uygulamasıyla tedavi edilebilmektedir.
Mezoterapi çeşitli ilaç, bitki özü, vitamin ve eser element karışımlarının çok sayıda ve küçük hacimde enjeksiyonlarla intradermal ya da subdermal bölgeye uygulandığı bir tedavi şeklidir. İlk kez 1952 yılında uygulanan bu teknik 1970’lerden günümüze kadar gelmiştir. Mezoterapi, kozmetik dermatoloji ve estetik tedavide yaygın olarak kullanılmakta olan bir yöntemdir. Latince “meso” ve “terapi” kelimelerinden türetilerek ortaya çıkmış bir kavramdır ve Türkçe karşılığı orta deri tedavisi şeklindedir. İğneler yardımı ile cildin orta tabakasına aminoasit, mineral, enzim ve vitaminlerin bazen tek başına bazen de birbirleri ile karıştırılarak 4 ila 13 milimetre çapında olan iğneler ile derinin alt kısmına enjekte edilmesi işlemine mezoterapi denilmektedir.
Saçlarımız, ilk izlenimi belirleyen önemli unsurlardan bir tanesidir. Ancak, genetik ve çevresel faktörlerden dolayı saçlarımızın sağlığı ve görünümünün zaman içerisinde kötüye gittiğini gözlemleyebiliriz. Saç dökülmesi, incelmesi, saç köklerinin zayıflaması gibi sorunlarla karşılaşan birçok kişi için bu durum sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal olarak da zorlayıcı olabilir. Saç mezoterapisi, saç sağlığını iyileştirmek ve saçların daha güçlü, gür ve sağlıklı bir şekilde çıkmasını sağlamak için etkili bir çözüm sunabilir. Bu uygulama, saç köklerini besleyerek, kan dolaşımını artırarak ve saç büyümesini teşvik ederek saçların doğal güzelliğini geri kazandırabilir.
Saç Mezoterapisi, vitamin, mineral ve amino asit gibi besleyici maddelerin saç derisine enjekte edilerek saç köklerinin güçlenmesini ve saç büyümesinin teşvik edilmesini sağlar. Bu uygulama, saç dökülmesini azaltır ve incelen saçların kalitesini artırarak saçların daha dolgun ve sağlıklı bir görünüme kavuşmasını destekler. Genellikle 4 ila 6 haftalık aralıklarla birkaç seans halinde uygulanır ve kişinin saç durumuna ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları sunulur. Uygulama, lokal anestezi altında yapılır ve genellikle ağrısızdır. Tedavi sonrasında kişiler günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Saç Mezoterapisi, saç dökülmesinin yanı sıra saçın yağlanması, kepeklenme gibi saç derisi sorunlarının da tedavisinde etkilidir. Bu yöntem, cerrahi olmayan bir seçenek olduğu için minimal risk taşır ve genellikle güvenli bir şekilde uygulanabilir.
Bireyin genetik yapısı, çevresel etmenler ve yaşam koşulları gibi faktörler yaşlanma sürecini etkiler. Cilt yaşlandıkça kırışıklıklar ortaya çıkar ve mezoterapi bu kırışıklıkların tedavisinde etkili bir yöntem olarak öne çıkar. Mezoterapi, yaşlanma ile azalan maddelerin cilde yeniden kazandırılmasını sağlar. Mat, cansız, soluk ve yorgun görünen cildi canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüme kavuşturur. Göz altlarında bulunan şişlik, morluk ve kızarıklık gibi cilt sorunlarını ortadan kaldırır. Bölgesel olarak depolanan yağları eritir. Cilt yüzeyinde meydana gelen selülitleri tedavi eder. Ciltte yaşın ilerlemesi ve fazla mimik kullanımından meydana gelen kırışıklık görünümünün giderilmesini sağlar. Cilt yüzeyinde bulunan yaralar, ciltte meydana gelen çatlaklar ve cilt yüzeyinde bulunan lekeleri tedavi eder. Cilt renginde meydana gelen farklılıkların düzeltilmesini sağlar. Cildi neme doyurarak sağlıklı, parlak, dolgun ve sıkı görünmesini sağlar.