Daha evvel ''MHP İL BAŞKANI OLSAYDIM – 1''  başlığı ile yazmış olduğum yazımda ''2972 Sayılı - Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'' çerçevesinde adayların belirlenme usulünü ve bu konudaki şahsi görüşlerimi yazmıştım. Ancak Yerel Seçim sürecine dair yapılması gerekenler sadece kanuna ve siyasi akla uygun aday tercihi yapmakla sınırlı değil. Başarıya giden yolda yapılması gereken daha bir çok iş var.
                Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar gereği, Milliyetçi Hareket Partisinde yöneticilik yapmak her zamankinden fazla sorumluluk hissi ve bilinci ile hareket etmeyi gerektiriyor. 20 Nisan 2013 tarihinde İzmir Gündoğdu Meydanında yapılan mitingde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli çok net ifadelerle AKP ve PKK'nın eşgüdüm halinde yürüttüğü açılım ihanetine karşı, MHP Teşkilatlarını ve Türk Milliyetçilerini seferberliğe çağırdı. Bu çağrıya Samsun MHP İl Teşkilatları da kulak vermek sorumluluğundadır. Biz Samsun'lu Ülkücüler-Türk Milliyetçileri olarak, AKP ve PKK'nın ''Akil Adamları''na karşı sahaya çıkmak ve her bir vatandaşımıza ,açılım adı altındaki bu politikaların Türkiye için ne anlama geldiğini ,yaratacağı tahribatı, Milletin nasıl kandırılmaya çalışıldığını anlatmak zorundayız. İşte bu seferberliğin karargahı ve kumandasını ifa vazifesi MHP Teşkilatlarının görevi yetkisindedir. Yüzlerce ,binlerce ferdini bu kutsal amaçla sahaya sürmeyi başarabilen bir teşkilatın hem açılım ihanetini yerle bir etmesi, hem de yerel seçim sınavından yüzünün akıyla çıkması mutlak olacaktır.
                Yerel seçimler açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir hususta şudur ; Samsun ili artık Bütünşehir ( Büyükşehir yerine kasten Bütünşehir yazıyorum. Bence daha doğru bir kavram)  statüsündedir. Bütünşehir olması sebebi ile İl sınırları dahilindeki her bir vatandaş Bütünşehir Belediye Başkanına oy verecektir. Dolayısı ile Bütünşehir Belediye Başkan adayının çalışma yapması gereken çok geniş bir alan var. 17 İlçe ve 1000 civarında köy ve beldeye ulaşılması lazım. Bu sebeple en kısa zamanda Bütünşehir Adayı belirlenerek kamuoyuna tanıtılmalı ve çalışmalarına başlamalıdır. Geçen her saat MHP'nin zararına işlemektedir. Tabi bu aday talip olacağı vazifenin gereklerini yerine getirecek niteliklere haiz ve kamuoyunun itibar edeceği bir isim olmalıdır. Bütünşehir adayı belirlendikten sonra daha evvelki yazımda izah ettiğim usul dairesinde ancak Bütünşehir adayı ile uyumlu çalışacak, ekip teşkil edebilecek niteliklerde kaliteli ilçe Belediye Başkan adayları da belirlenerek seçime kadar yoğun bir şekilde çalışılmalıdır. Bütünşehir Belediye Başkan adayı belirlenmeden  İlçe Belediye Başkan adaylarının belirlenmesi ve açıklanmasının sağlıklı bir yol olmadığı çok açık ortadadır. Bütünşehir Belediye Başkan adayının görüşleri ve özellikleri de göz önüne alınarak İlçe Belediye Başkan adaylarının belirlenmesi doğru ve sağlıklı bir yöntem olacaktır.
                 Diğer dikkat edilmesi gereken husus ise şudur ; AKP başta olmak üzere diğer partilerden kazanmaya odaklı bir bakış açısı ile Belediye Başkan adayı ve mevcut başkanların transferi söz konusu olacaksa prensipler baştan net konuşulmalı ve daha sonrasında ortaya çıkacak uyumsuzlukların önüne geçilmelidir. MHP'nin siyasi kriterleri ile belirgin şekilde çelişen hiçbir aday, kazanması garanti bile olsa transfer edilmemelidir. Kısa vadeli başarıların uzun vadede başımıza neler açtığını defalarca yaşayıp gördük.
                 Bu yazımdaki son söyleyeceğim şey ise başta Muhtarlar, Baro, Esnaf Odaları, Ticaret Odaları, Dernekler, Sendikalar ve Vakıflarla kısacası sivil toplum kuruluşları ile acilen sağlıklı ilişkiler geliştirilmelidir. Belki kısa vadede desteği sağlanamasa bile uzun vadeli düşünülmeli ona göre hareket edilmelidir. Zira bu kuruluşlar toplumun organize olmuş kesimleri ve kanaat önderleridir. Saygılarımla…Ne Mutlu Türküm Diyene.