Okuduğunu anlamayan gazeteci
Sevgili Mehmet Yazıcı, sabah kapım çalındığında biraz mutsuzdum.. Gece gördüğüm bir rüyanın etkisinde kalmıştım.. Suratım asıktı.. Bizim Taco da halimi gördüğünden yanıma yaklaşmadı.. Kapıyı açtım.. Bizim kapıcı Zafer efendi.. Elinde günlük gazeteler, bir ekmek.. Uzattı.. Bir şey söylemeden aldım.. Çalışma odama geçtim..
*
Neşem yok.. Ama biliyorum ki birazdan Sevgili Mehmet Yazıcı'nın hazırladığı sayfayı okuyunca keyfim yerine gelecek.. Yılların usta, tecrübeli, hırçın gazetecisi Sevgili Mehmet Yazıcı.. Hevesle okuyorum yazdıklarını.. Önem veriyorum.. Bir şey söylüyorsa doğrudur diyorum.. O haberin kokusunu alır, okuduğu haberi anlar diyorum. Gözüm kapalı inanırım diyorum.. Taco da dinliyor..
*
Aaaa bir de ne göreyim bizim üstat Sevgili Mehmet Yazıcı nerdeyse yarım sayfayı benim yazdığım gazeteye ayırmış. Ne güzel.. İnce adam Sevgili Mehmet Yazıcı.. Okumaya başlıyorum.. Ne güzel eleştiriyor.. Taco ile birlikte alkışlıyoruz Sevgili Mehmet Yazıcı'yı.. Herkes eleştirme hakkını kullanacak. Kullanıyor da.. Üslubu ne kadar itici olsa da bu onun tarzı..
*
Yukarıda yazmıştım okuduğu haberi anlar demişim.. Bu sözümü geri alıyorum.. Anlamıyormuş.. Aklınca bizim gazetenin haber müdürüne çamur atmak istemiş ama olmamış.. Gazetecilik maya ve kumaşları farklı olduğundan yazdıkları havada kalmış.. Bahsettiği haberi ön yargısız okumuş olsa, haberin iskeletinin "İlkadım Belediyesi Teftiş Kurulu'nun üzerine kurulduğunu görür..
*
Bakalım ne demiş Sevgili Mehmet Yazıcı: "Başlık, "İlkadım'da İÇ DEPREM".. Neden ilk adım küçük de İÇ DEPREM büyük harflerle yazılmış, onun (r.a:onu demek istemiş)bilemem.. Ama asıl önemlisi... Haberde öyle anlatım bozuklukları var ki... Demek ki önce başlığı verilmiş, altına haber doldurulmuş... Haberin spotundaki iddiaya bakın siz... Diyor ki: "Bu uygulamayla Demirtaş, "adeta yargısız infazın altına imza attı' yorumlarının yapılmasına neden oldu"
Hah hah ha!... Allah sizi ne etmesin... Yahu ne yargısız infazı... Haberde diyorsunuz ya... "Demirtaş, İlkadım Belediyesi Teftiş Kurulu'nu harekete geçirerek, 6 eski yöneticiyi kurulun hazırladığı raporla görevlerinden aldı." Ee! Nasıl yargısız infaz bu.." diyor Sevgili Mehmet Yazıcı..
*
Sevgili Mehmet Yazıcı'nın da dediği gibi hem savcı hem hakim olunmaz.. Bu haberde bu eleştirilmiş. Bu kurul tarafsız değil denmiş.. Okuduğunu anlamamış Sevgili Mehmet Yazıcı..
*
İkinci bir önemli nokta.. Diyemiyor ama eskiden yaptığı işi bizim haber müdürünün üzerine yıkmak istiyor.. Başkası mı yazdırıyor diyor.. İnsaf.. İnsaf..
*
Yıllar önce söylemiş, bu şiirin hikayesi de var.. Zamanı gelince anlatırım. Yürekli şair Nazım, gazete sayfasından salyalarını akıtarak, küfrederek, aklınca alay ederek, büyüklük taslayarak, sığınmış, yüreksiz bir muharrire cevap verirken tarihe kalacak şu dizeleri düşüyor:
"Sana gelince
Yazıyorsun
Okuyorum
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum"
*
Ki, Sevgili Mehmet Yazıcı büyüğümüzdür.. Ağabeyimizdir.. Bu yazılar onu anlama çabamızdandır..
*
Hamiş 1: Bir dönem Janset Gazetesi'nin (pardon, ağız alışkanlığı.. bir dönem Sevgili Mehmet Yazıcı Muhterem A. Yener Cabbar'ın o güzelim, dönemin tek muhalif gazetesi için bu tanımlamayı kullanıyordu) sahibi, şimdilerde Gazeteniz Halk'ın Genel Yayın Yönetmeni Muhterem A. Yener Cabbar'ın o dillere persenk olmuş unutulmaz vecizesini hatırlatmış: "Yener Cabbar'ın gazetede işe başlayanlara ilk sözü şudur" diyor Sevgili Mehmet Yazıcı ve ekliyor: "Size yanlış ya da yalan bir haber yaptırmak istersem karşı durun, yapmayın. Bu sizin en doğal hakkınınzdır..." diye bitiriyor Sevgili Mehmet Yazıcı.. Sonra da aba altından sopa: "Yargı." Daha önce söylemiştim tekrarlama ihtiyacı duyuyorum: Sana yakışıyor Sevgili Mehmet Yazıcı.. Havaleci hocanı örnek alıyorsun. Hey gidi yılların ustası. Yargı karşısında boynumuz kıldan ince.. Güzel gözlerinden öperim Sevgili Mehmet Yazıcı..