Büşra Yıldız

Büşra Yıldız

Probiyotik gıdalar

İnsan vücudunda trilyonlarca mikroorganizma bulunur, bu mikroorganizmaların büyük çoğunluğu bağırsak içerisinde yaşar ve denge içerisinde olmaları tüm beden sağlığını direkt olarak etkiler. Sağlıklı bağırsaklar, güçlü bir bağışıklık, daha iyi bir ruh hali, daha iyi bir beden demektir. Bağırsak içerisindeki yararlı bakterileri tanımlamak için kullanılan bir terim olan probiyotik kavramı da burada önem kazanır. Probiyotikler bağırsak mikrobiyotasını destekler, vücut için zararlı mikroorganizmalarla savaşır.
Probiyotikler vücuda besinler yoluyla alınabilir. Turşu, sirke, yoğurt, kefir, boza, tarhana gibi besinler probiyotik içerirler. Fakat besinlerin yapılış aşamasında, özellikle market raflarında satılan ürünlerde, dayanıklılığı ve lezzeti artırmak gibi amaçlarla bu gıdaların içerisine çeşitli bileşenler eklenir, bu da probiyotik etkinin azalmasına neden olur.
Alkali Beslenme
Alkali diyet, insan vücudunun pH seviyesini değiştirme vaadiyle popüler hale gelmiştir. Bu diyetin temel prensibi, alkali oluşturan gıdalarla beslenmenin vücut pH'ını daha alkali hale getirdiği ve böylece sağlığı iyileştirdiği iddiasıdır. Ancak bu iddiaların arkasındaki bilimsel gerçekler neler? Alkali diyet gerçekten vücut pH'ını etkileyebilir mi, yoksa sağlık faydaları başka faktörlere mi dayanır?
Birçok insanın alkali beslenmenin temel faydası olduğunu düşündüğü şey yanlıştır. Alkali diyet, kanın pH'ını diyetle değiştirmenin mümkün olduğu fikrini teşvik eder. Ancak bu yanlıştır ve kan pH'ındaki büyük değişiklikler yaşamı tehdit edici olabilir. Diyetle idrar ve tükürüğün pH'ını değiştirmek mümkündür. Ancak bu sıvıların pH'ı değiştiğinde, kanın pH'ı aynı kalır.
Alkalinite, bir şeyin pH'ının 7'den yüksek olduğu anlamına gelir. İnsan vücudu doğal olarak hafif alkalidir ve kanın pH'ı 7.4 civarındadır. Mide asidiktir, bu da yiyeceklerin sindirilmesine yardımcı olur. Tükürük ve idrarın pH'ı diyete, metabolizmaya ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Bazı araştırmalar, kanser hücrelerinin asidik ortamda daha hızlı büyüdüğünü gösterir. Alkali diyeti destekleyenler bu araştırmalara dayanarak, yüksek kan pH'ının kanseri önleyebileceğini öne sürerler. Ancak alkalilik ve kanser üzerine yapılan çalışmalar genellikle insan vücudu yerine petri kabında gerçekleştirilen kanser hücrelerini içerir. Ayrıca alkali diyetin teşvik ettiği yiyecekler, sağlıklı vücut ağırlığını korumaya yardımcı olabilir. Bu, diyabet gibi kilo ile ilgili sağlık sorunlarının önlenmesine katkıda bulunabilir.
Birçok strateji kilo kaybını destekleyebilir. Temelde kilo kaybı, yakılandan daha az kalori alınmasına bağlıdır. Yağ ve kalori oranı düşük diyetler kilo kaybını teşvik edebilir, ancak bu genellikle fiziksel olarak aktif kalmayı ve çeşitli, sağlıklı bir diyet yapmayı gerektirir.
Alkali diyet, kalorisi düşük olma eğilimindedir çünkü işlenmiş ve yağlı gıdaları sınırlandırarak meyve, sebze, baklagiller ve tam tahıllara ağırlık verir. Bu, kalori alımının azalmasına ve kilo kaybının desteklenmesine yardımcı olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Büşra Yıldız Arşivi
SON YAZILAR