RAMAZANA GİRERKEN
Son yazdığımız köşe yazısına ve yaptığımız haberlere öyle enteresan yorumlar geldi ki aklınız şaşar. Bunlardan bir kısmını yayınlamakla birlikte bir kısmı da özelden yazıldı. Yayınlamayın denildi, bir kısmı telefon eden dostlarımızdan geldi ama tamamına yakını Vezir Hazretlerine tepkiliydi. ‘Samsun kurtuldu’ manşetimize özelden yorum yazan bir üst düzey bürokrat dostumuz, “Adnan Bey yanlış yazmışsın, Samsun değil Türkiye kurtuldu.” dedi. Gerçekten insanlar çok tepkiliydi. Tanımadığım bir muhtar arayıp, “Ömrümde kimsenin elini öpmedim ama senin elini öpeceğim.” dedi. Ankara’dan üst düzey bir siyasetçi programı seyretmiş ve arayıp, “Adnancığım, bu adamı bu kadar güzel ancak sen anlatırsın, gerçekten dediklerin çok doğru.” dedi. Demek ki sadece benim değil pek çok insanın canını ciddi anlamda yakmış. Başka bir arkadaş aynen şunları yazmış, "Genel başkan yardımcısı olana kadar sürekli arayıp sorardı, ne zamanki genel başkan yardımcısı oldu bırakın arayıp sormayı telefonlarımıza dahi çıkmaz oldu." Demek ki vefa bu arkadaş için İstanbul'da bir semtin dışıda bir şey ifade etmiyormuş. İnsanlar darbeyi yedikten sonra anladı, biz yıllardır anlattık ama anlayamadılar. Adamcağızın altında yedi sekiz milyonluk Audi A8 varmış. Yakıtı, şoforü, tüm masrafları genel merkezden, havası ve yetkisi de buna ilave edilirse gerçekten ciddi anlamda kaybı oldu. Bakalım bu şehirde kimlerin bir bardak çayını içebilecek.
Bu konuyu burada kapatıp yazı başlığına girecek olursak; yarın itibarı ile Ramazan ayına girmiş olacağız, Allah’a şükürler olsun ki böyle güzel bir aya daha erişme şerefine nail olduk. Ramazan ayında ne yapmamız lazım derseniz; normal ibadetlerimizin yanında oruç gibi çok önemli bir ibadeti yaşayacağız. Oruç sadece biz Müslümanlara değildir. Kuran-ı Kerim’de, Rabbimiz, ‘Ya eyyühellezine amenü kütibe aleykümüssıyame kema kütibe alellezine min kabliküm…’ yani “Ey iman edenler, sizden öncekiler farz kılındığı gibi sizlere de oruç farz kılındı.” buyurmakta. Diğer ümmetlerin oruçları daha farklıydı ama her ümmete oruç ve namazın farz kılındığı bir gerçek. Oruç ibadeti çok kolay bir ibadet değildir. Sahurdan akşam ezanı okunana dek aç kalmak zordur ama efendimiz, bir Hadis-i Şeriflerinde “Oruçlunun iki bayramı vardır. Biri iftar vaktindedir, biri de Rabbine kavuştuğu andadır.” buyurmakta. Demek ki oruç Rabbimizin çok ecir verdiği bir ibadettir.
Ramazan ayında oruç tutmanın yanında teravih namazı, sahura kalkmak bedeni ibadetlerimiz arasındadır. Buna bir de Kuran okumayı ekledik mi Ramazan ayını hakkıyla idrak etmiş oluruz. Rabbim bu ayı hakkıyla ibadet ederek geçirenlerden eylesin. Ben şahsen bunu her Ramazan ayında yapmaya çalışıyorum ancak Kuran’ı okuyunca mutlaka manasını da okuyorum. Diyanet İşleri Başkanlığınca bir heyete hazırlatılan Kuran mealini okuyorum. Sizlere de tavsiyem Diyanet’in Kuran mealini okumanızdır. Başka mealleri de okuyabilirsiniz sorun yok ancak ‘Bize Kuran yeter’ diyenlerin meallerini ben şahsen okumam. Neden okumazsın derseniz; Allah-u Teala, insanoğlunu yaratırken meleklere ben yeryüzünde halife yaratacağım buyurmuş, melekler de biz sana ibadet ve itaat yapmaktayız, yeryüzünde fesat çıkaracakları mı yaratacaksın deyince Rabbimiz, benim bildiklerimi siz bilemezsiniz buyurmuş. Yani insanoğlu, Allah’ın yeryüzündeki halifesidir, her dinin bir peygamberi vardır, peygamberi olmayan din yoktur.
‘Bize Kuran yeter’ diyenlerin iyi niyetli insanlar olmadığı kanaatindeyim. Resulullah, Kuran’ın yaşam biçimidir. Kuran’da her şey açıkça yazılmamış genel emirler verilmiş, bu emirlerin en ince detayına kadar hayata geçirilmesi Resulullah tarafından yaşanarak sahabesine ve insanlığa örnek olarak sunulmuştur. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; Kuran-ı Kerim’in pek çok yerinde günün ortasında, başlangıcında, bitiminde namaz kılın ifadeleri vardır. Bu ifadelerin uygulamadaki örneği efendimizdir. Sabah, öğle, akşam, yatsı olarak beş vakit olarak kılmıştır. Hatta Cebrail Aleyhisselam’ın bizatihi öğretisi ile hayata geçirmiştir. Aynı şekilde oruca ne zaman başlanır, ne zaman bozulur noktasındaki Ayet-i Celile’nin yaşama aktarılması da efendimizin uygulamaları ve Hadis-i Şerifleri ile hayata geçirilmiştir. Rabbim, ibadetlerimizi emrine uygun bir biçimde ve efendimizin de rızasına muvafık olarak yapmamızı nasip eylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.