Ruhsuz Ruhlar
İhtilalden sonra ki dönemlerde mantar gibi bitmeye başladıklarında , çevrelerinde bir tehlike olmadığını fark ettikten sonra yavaş yavaş sesleri çıkmaya başlamıştı.
T.C, T.C . Devleti, T.C. Askeri ,diye
Bunu söyleyen insanlara bakardım, oldukça hararetli çıkardı ağızlarından bu kelimeler. Bir öfkeyi kusuyordular, onlara öğretilen bir öfke, onu kusarken bir şeyi sorgulamıyordular. Bu topraklar üzerinde yaşıyordunuz. Devlet sizi koruyor, haklarınızı arıyordu. Bu kin ve nefretle neden, onun tüm imkanlarından yararlanıyorsunuz ?
T.C .Askeri dediğinizde bir karalama, bir basite alma havası var yüzünüzde. O askerler sizler için zamanı geldiğinde gerekirse şehit olacak, Çanakkale’de olduğu gibi, Kurtuluş savaşında olduğu gibi. Onlarda vatanları için şehit olurken bir ruh bir inançları vardı, sizde olmayan, ruh, sizin anlayamadığınız inanç onların damarlarına işlemişti.
O ruh vatan ruhuydu, millet olma ruhuydu, ölüme gözünü kırpmadan koşma arzusuydu. O ruh birlikten, beraberlikten doğan bir ruh idi.
Şimdi halk için mücadele ediyoruz diye yutturulan uyuşturucunun etkisiyle, beğenmediğiniz halk için nasıl bir mücadele sergileye bileceksiniz ? Halk dediğiniz unsurların, giyim tarzları size uzak, yaşam tarzları size uzak, siz onlara tepeden bakıyorsunuz ve onlar adına mücadele edeceksiniz ?
Nasıl bir birlik ruhu oluşturacaksınız, Stalin gibi milyonları öldürerek mi birlik sağlayacaksınız. Toplam miktarınız ülkenin % 0.2 sini geçmiyor. Yoksa onların karşı olduğu emperyalizmin en etkin kuklaları olarak devletine karşı gelerek mi oluşturacaksınız bu ruhu. Yada başka unsurları destekleyeceksiniz, birlikte halk savaşı vereceksiniz, size tabi olmayan halkları kurtarıp, kendinize tabi edeceksiniz, buna yaklaş mayanı da imha edeceksiniz,
Daha sonra Güney Doğuda bu kelimeleri duymaya başladık. Ardına baktık yine bir satılmış ruh hali. Onlarda halk için diye yutturulan uyuşturucunun etkisiyle hareket ettiler, şimdi ise ayrılık üzerine edebiyatlar yapmaktadırlar.
Bu T.C söylem ruhunu taşıyanların,devletin tüm faaliyetlerinde veya zayıflatılması adına yapılan planlamalarda başkaları tarafından kullanıldıklarına şahitlik etmekteyiz. Hiçbir varlık gösteremeseler şurada katliam var diye gürültü çıkartırlar.
Bunları kabullenmişken, ileri demokrasi çalışmaları meyvelerini vermeye başladı.
TAĞUTUN DEVLETİ
TAĞUTUN ASKERİ
Allah'ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluşların tümü, Allah'ın indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur. Kime diyorlar bu sözleri, içinde bulundukları devlete.
Daha önceleri neredeydiniz ? Yeni mi fark ettiniz bu konuyu ? Suriye’ye baktınız mı ? Bir camide toplanıp namaz kılabiliyorlar mı ? Siz bu topraklar üzerinde bu kadar rahatta konuşabiliyorsunuz , her yerde ibadetlerinizi yapabiliyorsunuz.
Hepiniz kandırılmışsınız vatana ihanet ettirilmekte siniz. En iyi cihadınız, yüz yıllarca dünya üzerinde söz sahibi olamayan dini ,teknoloji, ekonomi, bilim konularında dünya üzerinde söz sahibi yapmak adına mücadele etmek olmalı. Eğer güçlü birlik içinde olmaz böylesi ayrılıkların peşinde koşarsanız, Cihad adı altında başkalarının kuklası olur,onların amaçlarına hizmet edersiniz farkında olmadan..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.