Daha önce bir yazımda yazdığım gibi, her Pazartesi sönen umutlarımız Perşembe gününden itibaren yeşermeye başlıyor ve haftasonuna doğru heyecan dolu bir bekleyiş biz Samsunsporlular'ı bekliyor. Karabük maçında takım tel tel dökülüyorken dahi vardı bir umudumuz ta ki maç sonuna kadar. Alınan 2-1'lik mağlubiyetin teslim bayrağını çekmemiz anlamına geldiğini düşünenlerdendim açıkcası. Bu yönde düşünmeme sevk eden ise takımın kötü oyunuydu ki buna paralel olarak takımdan umudu kestiğime dair bir yazı karalamıştım Karabük maçı sonrası.

 Ama işte gel gör ki, mevzu bahis Samsunspor olunca inançsızlık duygusu en fazla maç sonrası sinirle sınırlı kalıyor. Sakinleşip, derin bir nefes alınca "ya olursa" düşüncesi insanın içini heyecanlandırıyor. Samsunsporlu taraftarlar da benimle aynı düşüncedelerdi sanırım ki bu sezon kaçıncı kez olduğunu dahi unuttuğum bir tesis desteği ile Şirinler'in organizatörlüğünde takımı maça motive etmeye çalıştılar. Tribünde yükünü çeken taraftarlar da cabası.

 Bu olumlu hava, Yenal-Hakan gibi iki sıkıntılı oyuncunun yerini Serdar ve Uğur gibi iki tecrübeli oyuncunun kadrodaki yerini almasıyla, takım için itici güç haline geldi. Hem savunmada hem de hucümda - biraz da Eskişehirspor'un motivasyonsuzluğundan yararlanarak - kusursuza yakın bir oyun sergiledi Samsunspor. Herkes kağıt üstündeki isim fiyakasını sahada futbol olarak sergilediği zaman iyi neticeler elde edilebileceğini görmüş oldu. Ekigho'nun ikinci yarıyla başlayan çıkışını sürdürmesi, Gekas'ın bitiriciiği, Uğur Boral'ın gol sonrası sevinci herkesin elinden geleni yaptığı zaman bu takımın nerelere etki yapabileceğini göstermiş oldu. Tabi Fink ve Murat Ceylan'ın kalitelerine yakışan futbollarını da pas geçmeyelim hele de 3.goldeki ileri görülülükleri takdire şayan.

 Hakemin Gekas'ı neden attığı sorusuna hiçbir cevap bulamıyorum. Bu kadar ucuz 2.sarı kart olmaz. Bu hareket sarı kart ise standartı herkese, her yerde uygulamak gerekir. Galibiyet sevinci ve haftaya rakibimizin Ankaragücü olması nedeniyle geri planda kalacağını düşündüğüm bu konuya yönetimin en üst düzeyde eğilmesi gerekiyor. Çünkü en ufak hatanın dahi sezonu göstürebileceği haftalara girerken hakem hatalarını aleyhimize görmek istemiyoruz.