Teksas Üniversitesi’nin kütüphanesinde sade bir İngilizce ile yazılmış 118 sayfalık bir kitabın kopyası ele geçirilir. Kitabı ele geçiren bir CIA ajanıdır. Biraz daha dikkatli bakıldığında bunun altında bir oyun olduğu hissedilir. Kütüphanede kimsenin bulamadığını bir istihbaratçı buluyor, biraz uçuk olsa da kitabın özüdür önemli olan.

Kopya kitap muhtemelen 1932 yılında Washington D.C. Kurultay Kütüphanesinde telif hakları müracaatı yapılırken bırakılmıştı. Kitabın adı “The Jewis Utopia” sonra aynı yazar tarafından yayınlanmıştır.

Kitabın büyük bölümünü oluşturan derleme metinler, Yahudi din adamları, Yahudi otoriteler, hahamlar ile yapılan teolojik tartışmalar, Yahudi kutsal kitaplarından, tarihsel Yahudi yazarların derlemelerinde ve Yahudi tarihinin dinamikler inden veriler elde edilerek ortaya konan metinler çağdaş Yahudi hahamların tarafından otoriter metinler olarak kabul edilmiş. 1948 de İsrail devletinin kuruluşundan sonra Yahudi sosyal ve siyasi hayatının teolojik prensipleri ve İsrail devletinin anayasası bu ve benzeri metinlerden oluşturulmuştur.

Siyonizm hakkında  okuduğum kitaplardan en gerçekci bilgileri ,internetin yaygın olmadığı dönemlerde Harun Yahya adıyla yayınlanan bir kaç kitaptan aldım. Daha sonra Harun Yahya adlı yazarın kim olduğunu öğrenmiş olsam da aynı konu ile ilgili okuduğum kitaplarda, Amerika’nın Vietnam da almış olduğu hezimeti , filmlerinde ki destansı anlatımlarla zafer olarak lanse etmesi gibi Siyonizm ve Yahudiliği anlatan her kitap, sayfaları arasına gizlenmiş kibir ile bilinçli propaganda malzemesi olarak yazılmış ve büyük bir güç havası  estirilmiştir.

Mossad ile ilgili bir kitap okuyun, anlatımlar, Mossad'ın kendi operasyonlarının anlatımından yorumlanmadan alındığı için yenilmez ve çok başarılı bir istihbarat örgütü olarak, ona karşı olan kişilerin anlatımında satır aralarında karşınıza çıkacaktır. Tamamıyla propaganda aracı olarak kullanılan bu kitaplarda hiç bir zaman  çuvallamış bir Mossad bulamazsınız.

Kitaba geri dönecek olursak bir konunun ülkemizde yaşanılan  bazı olaylarla benzerliğini göreceksiniz Kitabın 58. Sayfasında ;

“Kutsal kişi o zaman söyle diyecek: Bu çağda bazı insanlar sağlıklı ve yakışıklı, bazıları değil. Fakat gelecek ideal çağda herkes  yakışıklı ve övülmeye değer olacaktır. Bu İşaya'nın kehanetinde göre olacaktır. Gören herkes onu tanıyacak ve onların Tanrı tarafından kutsanmış çocuklar olduğunu bilecekler.”

Kısaca satır aralarına yerleştirilmiş olan  tarihsel hikayelerin kahramanları olan kadınların birer Afrodit, erkeklerinde  Apollo olduğu, güçlü, sağlıklı ,uzun boylu, yakışıklı bir ırktan söz edilmesidir.

Bir televizyon kanalı , fiziksel özellikleri birbirine yakın  karşıt cinslerin ve başlarında olan bir hocanın  “İnşallah, Maşallah”  ile dolu, görselliğin ön plana çıkartıldığı güzel ve yakışıklı insanların boy gösterdiği ,dini motiflerin işlenip sunulduğu programlar eşliğinde yayın hayatını sürdüren bu topluluğun ,kitapta anlatılan o seçkin ırk için bir model görüntüsü olduğu söylemi  ile örtüşe bilir.

Bir dönem 20 Aczimendi tarikatının sarıklı ve bastonlu  mensubunun haber kanallarında yer bulduğu , o yirmi kişinin bütün ekranı doldurup büyük bir güç olarak gösterildiği ve sonunda kullanım süreleri dolduğunda operasyon ile dağıtıldığı grup vardı. Onlarda kendilerini ifade ederken aslında bir oyunun parçası olduklarının farkında değildiler.

Göze hitap eden giyim ve yaşantıları ile bu topluluğun geleceğin Afroditlerinden oluşan topluluğu temsil ettiklerini söylemek mümkündür.
Aynı şekilde erkeklerin ve dini motiflerin ön plana çıkartılması yeni yetişip arayışta olan gençlere nasıl bir yol göstereceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. 

Mezheplerin çıkışına benzemese de sorgulanan bir İslamiyet algısının oluşturulma çalışmalarının olduğu dönemde yıllar önceden programlanmış bir olgunun algı oluşturması olayın vahametini ortaya koymaktadır.