TETİK
Vatani görevimi yapmak üzeri usta birliğin deyim, Güney Doğuya gitmek üzeri hazırlanan bir birlikte görev almak istediğim, karargah bölüğüne yazıcı olarak görevlendirilmem nedeni ile hayal olarak kalmıştı. Acil imzalanması gereken bir yazıyı muhatabına ulaştırmak üzeri atış alanına gittiğimde, hedefe takılı olan sigaraya ateş etmekte olan kişinin, bekle işareti ile onu seyrediyorum.Yeni bir şarjör taktı, ateş etmeye başladı, mermiler hedef tahtasında ki bezin sağına, soluna vuruyor ama nedense o mermi hedefteki sigara ile buluşmuyor. ‘’O sigarayı vurabilir misin? ‘’Dedi. Acemi birliğinde nişancılık istasyonun önemli yerlerini hile yaparak geçen ve toplamda 10 mermi atan ben, neye güvenmiş isem ‘’Vurum’’ dedim. Hedefe attığım ilk mermi sigarayı vurmuştu.Yakın zamanda yapılacak atış denetlemesi için adam seçimi yapılırken aynı kişi beni atış grubuna dahil etti ve üçüncü atıştan sonra yazıhaneye geri yolladı. 200 metre de hedefe 9 mermi atmama rağmen bir mermi dahi hedefi vurmamıştı.Birkaç yıl sonra meslek olarak seçtiğim askerlikte ,atış eğitimi için hedefin karşısındayız. Attığım 6 merminin bir tanesi yanlışlıkla dahi siyah kareye denk gelmediği gibi, hedef dışında da bir birine yakın iki vuruş yoktu.Atış öğretmenimiz, beş hedef tahtasının üzerine madeni paraları diktirdi. 5 mermi ile o madeni paraları, ayakta atış yaparak vurdu. ‘’Karakollarınıza gittiğinizde ,boş zamanlarınızda atış yapın, silahınızı tanıyın, eğer silah sizin bir uzvunuz olmuyor ise atıştan başarı beklemeyin ‘’ dedi. Birkaç ay içinde o silah benim bir parçam oldu , nişancılık konusunda diploma alacak kadar da iyi bir yeteneğe sahip olmuştum.Atışın kuralları vardır, onları uygularsınız ama eğer 3 mermi vuruşunuz, hedef üzerinde 3 santimlik bir üçgen oluşturamıyorsa, nişancılığınızda aksayan bir şeyler vardır. İlk attığınız mermi için, uyguladığınız, yatış pozisyonunuz,tüfeğe hakimiyetiniz, aldığınız nefes, tetiğe uyguladığınız basınç , sonra ki mermilerde aynı değilse, istenilen sonucu almanız zaten mümkün değildir. Nefes almanın bile hedef üzerinde sapmaya neden olduğunu bildikten sonra, televizyon ekranlarında her gün gördüğünüz çatışma sahneleri biraz garip gelecektir size. Suriye’de ki çatışmalarda sık gördüğünüz bir görüntü vardır. Adam elinde silah, ayakta hedefe resmen mermi yağdırıyor. O atış hedefte birini vurmak için yapılan bir atış değildir. Karşısında ona silahını doğrultan birisi var ise zaten o adam ayakta atış yapamaz. Olay sadece kameraya poz vermekten başka bir şey değildir. Bir başka görüntüde meskun mahalde bir timin, adım adım ilerleyişinin çeşitli yerlerden yapılan çeki mi var. Evin yanına geldikten sonra kapıya tekme vurarak içeriye hızlı giriş ve her odanın tek tek kontrol edilerek ‘’Temiz’’ diye bağırılması tamamen temizlenmiş ve hedef olmayan bir yerde jenerik çekimden başka bir şey değildir. Çatışma alanında seri yapılan atışlar, hedefi baskı altında tutmak için yapılır. Yüzlerce mermiden birkaç tanesinin hedef ile buluşması da gayet normaldir. Meskun mahallerde bu şekilde sonuç almak sadece gücün psikolojik baskısıdır. Hedefi imha etmek ,o çatışma anında 5 saniye içinde nişan alınıp yapılan tek atışlar ile mümkündür. Yerleşim yerlerinde keskin nişancıların ön plana çıkartılması,keskin nişancıların ve ilerleyen birliklerin araç üzerinden atış yapan silahlar ile desteklenmesi zorunlu bir kuraldır.Çatışmaların planlanması taktik bir başarıdır ki, sahada bunu uygulayan komuta heyeti harekatın mimarıdır. Şam’da Cuma namazı kılarız sözünü fiyasko olarak tanımlayanların görmesi gereken bir ayrıntı var. Doğu Guta ,Şam’ın bir yerleşim yeridir ve yıllardır oraya Suriye ordusu girememişken , sivilleri koruyarak ilerleyen bir birliğin tüneller,hazırlıklı mevziler karşısında ki başarısının, hedef gözetmeden top yekun yapacağı saldırı ile nasıl sonuç alacağını tahmin etmeleri gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.