YAH

Önceki hafta gazeteleri karıştırırken bir haber ile karşılaştım, içimde tarifi imkansız bir sevinç oluştu. Şahsımı ilgilendiren bir haber değildi, özel menfaat getirecek bir haberde değildi bu. Bütün değerlerimden üstün  tuttuğum  vatanım ile ilgili bir haberdi. Devlete direk bir faydası olacak mı  ? oda tartışma konusudur.

Haberin özeti, yeni Genelkurmay Başkanı askeriyede yapılan yemek duası için ‘’ Tanrımıza’’ ibaresinin kaldırılıp yerine  ‘’Allah'ımıza’’ ibaresinin kullanılacağını bildirmiş. Yüzeysel olarak aynı manaya gelen iki kelimenin değişmesinde ki sevinç kaynağı ne olabilirdi.

1990 yılında vatan görevimi yapmak için askerdim. Yapılan yemek dualarında kullanılan  ibare dikkatimizi çekmiyordu. Sıraya girer duamızı eder, yemeğe girerdik. O dönemler ordu üzerinde bir baskı yoktu. Büyük kışlaların hepsinde bir cami veya mescit mevcuttu. Yapılan yemek duasında herkes o iki kelimeden birini kullanırdı ve duayı yaptıranlar tarafından aradan çıkan bir Allah kelimesinin her hangi bir mahsuru olmadığı için üzerinde de kimse durmazdı.

1992 yılının sonlarına gelindiğinde ise   bir baskı kendini hissettirmeye başlamıştı. Sınır karakolunda karakol komutanıyım, yemek saati geldiğinde dua yaptırılıyor ve ben sadece ‘’Afiyet Olsun’’ diyorum çocuklar yemeğe giriyor. Her ne kadar yemek duasında şu ibare kullanılacak denilse de bana ters olan bu basit tartışmanın hiçbir önemi yoktu. Kendi kara kolumda olması gereken duayı ettirecektim yinede. İlerleyen dönemlerde bunun baskısının arttığını batı birliklerine geldiğinde hissetmeye başladık.

2011 yılında Ankara’da bir birlikte yapılan duada istenilen tabir kullanılmadı diye, kar  altında bekleyen çocuklara ‘’TANRI’’ kelimesi söylet ilene kadar tekrar yaptırıldı. Yapılan veya istenilen yemek duası  ‘’ TANRIMIZA HAMDOLSUN, MİLLETİMİZ VAR OLSUN’’, nöbetçi duaya başladığında ‘’TANRIMIZA HAMD OLSUN’’dediğinde,  karşısında ki topluluktan çok büyük oranda ‘’ ALLAHIMIZA HAMD OLSUN’’ kelimesi çıkardı, rütbeli nöbetçi kimse, duayı durdurur, ‘’TANRIMIZA’’ denmeden yemeğe girilmeyeceğini belirtirdi. 2 ve 3 söylemden sonra sayının yok denecek kadar azaldığı görülürdü. Bazen tek ses bile sorun olurdu.

Allah yerine Tanrı kelimesi bize ne kazandıracaktı. Bu bir inanç meselesidir. Her ne kadar her gece evlerimize kadar giren Amerika kültüründe haç, kilise ,Amerikan bayrağı motiflerinde söylenen Tanrı kelimesi olsa da halk arasında bu kelime Allah’tır. Bir inancı belirtir. Siz insanların içinde ki inancı köreltir seniz farkında olmadan kutsal saydığı şeylere karşı olan sevgisini de azaltırsınız. Vatan kutsaldır bu kutsala bir inanç ile bağlılık vardır.

Her spor hareketinin, süngüleşmenin,yakın boğuşmanın başlangıcı ve son hamlesi ‘’ALLAH’’ kelimesi iken,‘’ALLAH ‘’yerine  ‘’YAH’’ kelimesini monte edilmeye çalışılıyordu.  Düşünün Çanakkale’de ,Kurtuluş savaşında yağan mermiler karşısında ‘’ALLAH ALLAH ‘’ diye bağırarak ölüme koşanların ‘’YAH ,YAH’’ diye bağırarak koştuğunu, onları orada ölüme koşturacak inancı yakalamanız mümkün olur mu ?

Bu anormalliği gören birileri duayı ‘’ALLAHIMIZA HAMD OLSUN, MİLLETİMİZ VAR OLSUN ‘’ diye değiştiriyor. Bu değiştirilmeden önce Tanrı kelimesi kullanılırken bir kelime kimsenin dikkatini çekmiyor HAMD, yeter, şükür anlamında Arapça bir kelime. Tanrı kelimesini değiştirirken bunu neden değiştirmeyerek kendinizle çelişi yordunuz.

Bu ülkede şeriat bekleyenlerin oranı, komünist ideolojiyi savunanlar kadardır.Ülke genelinde   komünist  partinin toplam oyu, 13.732 kişi iken bu oyun ülke genelindeki oranı ise % 0.02 dir, şeriat diye ayağa kalkanların oy oranı da bu çerçevededir. Bunu göremeyip şeriat adı altında aslında temel değerleri bozma olan bu saçmalığa son verilmesi beni mutlu etmişti.