KENDİNİ SORGULAMAK…
Akıllı ve iradeli olarak yaratılan insanoğlu; hayatını her gün ve her an gözden geçirmek zorundadır. Beşer olan insanı; bir çok dünyevi kaygı, menfaat ve çıkar etkilemektedir. İnsan bazen bunların esiri olduğu gibi bazen de insanın eseri olan güzellikler hayata yansımış olur. Geçmişinden ders çıkarmayan insanın gelecekteki hayatı da hatalarla dolu olacaktır. Geçmişin muhasebesini yapmak, özeleştiridir ve kendine güveni olan insanların yaptığı güzel bir duyarlılıktır. Muhasebesini yapan insan geleceğe güvenle bakar, daha da önemlisi kendisine de güven duyar.
Beşer olan insanın, kul olduğunun farkında olması; muhasebesini yaptığı hatalarıyla anlaşılacaktır. Yapılan yanlışlardan vazgeçebilmek için; yanlış olan eylemlerin bilinmesi gerekmektedir. Yanlışını bilmeyen ve kabullenmeyen insanın doğru yapma refleksi de gittikçe azalacaktır. Bu nedenle muhasebe yapmak çok önemlidir. Yapılan yanlışlarda ısrarcı olmak, yapılanın yanlışlığını anlamamaktan geçmektedir. Zira kişi, çoğu kere yaptığının yanlış olduğunu bilmemektedir. Bu nedenle insanın yanlış amellerde ve eylemlerde ısrarcı olduğu görülmektedir. Kötü eylemler insanın gönül dünyasını da kirletmektedir.
Muhasebe yapmak; kötü ameller ve eylemlerin ruh dünyasında kalıcı izler bırakmasının da önüne geçecektir. İnsanoğlunun kendisini hatasız görmesi; nefsine hoş gelmektedir. Bu hoşluk zamanla da kişinin ruh dünyasının bozulmasına, daha sonra da kendisini ilahlaştıracak kadar egoist olmasına neden olacaktır. Şımarıklık, büyüklük taslamak, başkalarını küçük görmek gibi kişinin nefisini ilahlaştırmaya konu olan fiillerin; günlük, aylık ve ömürlük muhasebelerin yapılmamasından kaynaklandığı müşahede edilmektedir. Casiye suresi 23.ayette Yüce Allah; “Nefsinin arzusunu ilah edinen kimseyi gördün mü ?” uyarısıyla; muhasebe yapmayanların şeytanın yolunu takip ederek kendilerini ilahlaştırdıklarını bildirmektedir. Muhasebe yapmak; insanoğlunun ilahını tanımasını sağlamaktadır. Acizliğini kavrayamayan insan kendini ilahlaştıracaktır.
Nemrut, Firavun, Karun gibi Kur’anın anlatımlarına konu olmuş zalimler ve hainler; nefislerini ilah edinenlerdir. “Ben sizin ilahınız değil miyim ?” diye, etrafında olanlara karşı ilahlığının tescilini yaptıran bu hainler; bir gün bile geçmişin ve kendi varlıklarının muhasebesini yapamamışlardır. “Hesap günü gelmeden kendinizi hesaba çekin” Kur’an uyarısı; insanoğlunun kendi muhasebesini yapmak zorunda olduğunu anlatmaktadır.
Güzel ve güvenli bir gelecek için; insanoğlunun mutlaka kendini muhasebe etmesi gerekmektedir. Muhasebe yaparak kendi yanlışlığını görecek olan insan, geleceği için; kendisi, ailesi ve inandığı değerler adına doğru adımlar atacaktır. İbadetler de insanın kendisini muhasebe etmesinin ayrı bir vesilesini içermektedir. Namaz, oruç, zekat ve hac gibi temel ibadetler insana; kendini ve Rabbını, iyiliklerini ve hatalarını hatırlatır. Namazla günlük muhasebe, oruçla yıllık muhasebe, zekatla mali muhasebe, hac ile ömürlük muhasebe yapılmak suretiyle; hata ve kusurların düzeltilmesi ve hayatın doğru şekilde düzenlenmesi sağlanmış olur.
Kendini sorgulamak anlamına da gelen muhasebe; bireyin ve toplumun, devletin ve milletin mutlaka yapması gereken bir değerlendirmedir. Kendini sorgulamayanlar, yaptıkları hataları zamanla davranışa dönüştürürler. Süreç içinde de; bireyler hatadan, toplumlar da felaketten kurtulamazlar. Milletin iradesiyle oluşan devlet idareleri de mutlaka kendini sorgulayacak bir yapı oluşturmalı, böylece ayakta ve güçlü kalmayı başarmalıdır. Kuvvetler ayrılığı bugün için bu nedenle devlet sistemi içinde yer almıştır. Bu yöntem revize edilmeli, daha işlevsel hale getirilerek, milletin gücünü devleti denetlemeye yansıtmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.