15 TEMMUZ ve "ILIMLI İSLÂM"
"Dinler Arası Diyalog" çalışmalarıyla, "Ilımlı İslâm" adı altında, itikatsız, ibadetsiz ve ahlaksız bir din inşa edilecekti. Böylece, İslam medeniyeti, batı medeniyetinin içinde eritilecekti. Siyonizmin karşısında da her hangi bir güç kalmayacaktı. Bu görev, 15 Temmuz'da taşeron olarak kullanılan Feto Terör örgütüne verilmişti. Dinler arası diyalog çalışmalarıyla bunu başaramayacağını anlayan Siyonist zihniyet, yetiştirdikleri taşeron örgütü kullanarak silah zoruyla bunu yapacaktı. 15 Temmuz, ayrıca bunun girişimiydi. Haçlıların, içerden yaptıkları bu harekâtı, ortadan kaldırmayı hesap ettikleri İslam’ın müntesipleri engelledi. Çanakkale'de 250 bin şehit verilerek engellenen girişim, 15 Temmuz'da 250 şehitle engellenmiş oldu.
Dinler arası diyalog ihanettir. 15 Temmuz, bu ihanetin silahlı hâli olmuştur. Hak ve Batıl mücadelesinde, hakkın merkez üssü Anadolu topraklarıdır. Dünya Müslümanlarının hamisi ve abisi de milletimizdir. Hak ve Batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecektir. Bu süre içerisinde Anadolu topraklarına Siyonist güçler hakim olamayacak, Anadolu Müslümanları Siyonizmin idaresine girmeyecektir. Bu, 15 Temmuz'da bir kere daha görülmüştür. Allah dinini tamamlamış, din olarak da İslamı seçmiştir. İslâmın "Ilımlısı veya Ilımsızı" yoktur. Allahın Kur'an yolu ile gönderdiği, Peygamberimizin kurallarını hayata yansıttığı İslâm vardır. Bunu değiştirmeye, Siyonizmin ve uşakları olan çetelerin gücü yetmeyecektir.
15 Temmuz İşgal Girişimi, aynı zamanda, “Ilımlı İslâm Projesi”nin de bir parçasıdır. Ülkemizin yeniden inşasında, imam-hatip neslinin önünü kesmek de bu girişimin amaçları arasında vardır. “Ilımlı İslam Projesi”nin önündeki en güçlü engel imam-hatip neslidir. Kırk yıldır altın nesil olarak yetiştirdiklerini söyledikleri ve bu sayiklerle milletimizin elinden ve evinden çaldıkları en zeki çocuklarını millete ve devlete karşı ihanet edecek kodlarda yetiştirdiler. Aynı zamanda, adına “altın nesil” dedikleri son kırk yılın neslini, yalana ve harama itiraz etmeyecek şekilde formatladılar. Farz olan ibadetlerin yapılmaması, yasaklanan haramların da yapılmasında her hangi bir sorun olmayacağını söylediler. Bunu da sözüm ona, dini duyarlılık ve İslam devletinin kurulması için yaptıklarını ileri sürdüler. İslam için, İslamı yozlaştırmaya çalıştılar. Bunun adına da “Ilımlı İslam” dediler. 15 Temmuz işgal girişiminin önemli bir amacı da, “Ilımlı İslam” anlayışının, iki milyara yakın İslam alemine dayatılması içindi. Son yıllarda imam-hatip neslinin önünün açılması, imam-hatip okullarının çoğalması ve tüm okullarda Kur’an ve siyer derslerinin müfredata konması, ılımlı İslam projesinin gerçekleşmesine engel olabilecek önemli girişimlerdi. Feto’nun varlık ve korunma nedeni olan; ılımlı İslamın dünyaya tanıtılması, halkı Müslüman olan ülkelerin ılımlı islamla tanıştırılması görevi böylece saf dışı kalacaktı.
Ülkemizin son yıllarda, dünya ilklerinin arasına girme yarışında olması, her konuda varlığını göstermeye çalışması, ortadoğunun şekillenmesinde belirleyici olduğunu hissettirmesi gibi nedenlerle dikkatleri üzerine çekmişti. Dünya Müslümanlarının gözü de, kulağı da ülkemizdeydi. Bu durum, normal yollarla, “Feto Çetesi” üzerinden gerçekleştirilmesi düşünülen ılımlı islama geçit vermeyecekti. Bunun için de, aynı çete kullanılarak, işgal yolu ile islam medeniyeti, batı medeniyetinin kulu haline getirilecekti. Ancak planlar tutmadı. Çünkü imam-hatip ruhu çoktan sokağa, hayata ve milletin gönlüne hakim olmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.