İşimiz gücümüz bitti, oturuyoruz su zammı, kalkıyoruz su zammı… Şimdi de elektrikle akaryakıt eklendi bakalım bizim aklı evvel bazı meslektaşlar ne yazacaklar. Elbette bu zamları savunmuyoruz, herkesten çok bu zamlar bizi etkiledi işletmelerimizin toplamda aylık 10 bin liranın üzerinde elektrik parası, bir o kadar da su parası ödemeleri oluyor. Buna % 15 ilave olunca neredeyse asgari ücretlinin bir aylık maaşı kadar ödeme fazlalığı oluyor. Zammı değil ben, Allah kulu tasvip etmez. Hele hele şu ekonomik darboğazda paranın piyasadan çekildiği bir dönemde bu tür zamlar insanları fevkalade rahatsız eder. Ancak su zammını bizim camianın ısrarla gündemde tutma nedeni bu anlattıklarım değil. Daha önce de defalarca yazdığım gibi alışageldikleri belediyeleri hortumlama operasyonlarının bitmesidir. İstanbul seçimlerini Samsun’daki su zammına bağlayacak kadar ileriye giden bazı zavallılar, aradaki 806 bin farkın Samsun’da kullanılan oyların neredeyse tamamına yakın olduğunu düşünmeden yazıp çizmeleri onları ne kadar gülünç duruma düşürdüğünü de anlamıyorlar.

Büyükşehir Belediyesi merhum Muzaffer Önder’den Mustafa Demir’e kadar sürekli sosyal demokrat kafayla yönetildi. Arada 11 aylık Zihni Şahin dönemi olduysa da onu çok fazla ciddiye almamak lazım. Zira Zihni Şahin ağzım gözüm diyene kadar aday olmadığını öğrendi. Atakum’dan aday oldu ama ekibini ve meclis üyelerini yanlış kişilerden oluşturdular, neticede seçimi kaybetti. Mustafa Demir’in bu şehre yapacağı en büyük katkı Büyükşehir’de köhneleşmiş, kokuşmuş, her türlü şaibeye bulaşmış insanları oradan temizleyip belediyeyi mütedeyyin, inançlı, dürüst insanlarla yönetmektir. Bugüne kadar görevden aldıklarının tamamı alınması gereken insanlardı. Hatta bu almalar devam etmeli. Hâlâ daha görevde olan Ramazan Aydın’dan tutun da Kadir Koçak’lara, bermuda şeytan üçgeni olarak adlandırdığım ve ileride isimlerini vereceğim kişilere dek görevden alınması gereken pek çok isim var. 

Göreve getirdiği kişilerle ilgili sadece tek bir kişi hariç, hiçbirisi ile ilgili kötü bir şey duymadım. Hakkında tüm kamuoyunun olumsuz kanaati olan kişi geçmişte yaptığı yanlışlar yüzünden yer değiştirmeler yaşamış sıkıntılı bir isim. Umarım Başkan Demir bu ismi bir an önce görevden alır. Zira bu isim yapılan temizlik harekâtına gölge düşürmekte. Kime onun ismini sorsam ‘‘şu falanca yüzde oncu bilmem kim mi?’’ diye sorunca canım sıkılıyor. Umarım bir an önce gereği yapılır. Geçtiğimiz Cuma günü görevden alınan Sefer Arlı ile ilgili biz gazete olarak geçmişte günlerce haberler yapmıştık. Adam SAMULAŞ’ta görev yaptığı dönemlerde yaptığı usulsüz sınav sonucunda kızını, damadını ve akrabalarını işe almıştı. Yayınlarımız sonucunda ilk yapılan sınav iptal edilse de o yine bildiğinden şaşmamış vezir hazretlerinin kanatlarının altında yedi sülalesini belediyeye doldurmuştu. Sadece belediyeye doldurmakla kalmamış Avukat Necat Yılmaz’ın oğluyla kendi oğlu bir şirket kurarak sürekli olarak ihalesiz belediyeden doğrudan teminle iş almışlardı. Necat Yılmaz’la Sefer Arlı’nın eşi akraba olduklarından Sefer Arlı sürekli olarak Necat Yılmaz’la işbirliği yapmaktan kaçınmıyordu. Biz bunları defalarca yazdık ama vezir hazretlerinin işine gelmediğinden gereğini yapmamıştı.

Mustafa Demir’i su zammıyla ilgili eleştiren arkadaşlar tam 30 yıldan beri sosyal demokrat zihniyetle yönetilen ve yönetime alınan gerek üst düzey gerekse alt düzeydeki personelin büyük bir kısmı gezici zihniyetine sahip olmalarına rağmen, onlarla ilgili en ufak bir yorum yapmaktan kaçınırken sadece ve sadece su zammını gündemlerinde tutmaları onlara yakışan bir hareket. Onlar ömrü hayatlarında ceplerinden bir lira elektrik su parası vermemiş insanlar. Hatta ve hatta içtikleri rakıların dahi paralarını başkalarına ödeten bitmiş insanlar olduklarından su zammını anlamaları söz konusu dahi olamaz. Keşke az akıllı olsalardı da seslerini çıkarmadan bir müddet olup biteni seyredip ondan sonra yazmaları gerekenleri yazsalardı ama onlarda o kadar akıl ne arar? Akıllarını ya gülen adama kiraya vermişlerdir ya da botoksluya… O yüzden onlara bir şey dememek lazım. Bu arada bizim kılkuyruk da Büyükşehir’e nasıl girerimin hesabını yapıp yalayıp yıkamalara devam ediyor. Bakalım başkan Demir bu yalayıp yıkamalardan etkilenecek mi?

Ezcümle Büyükşehir’deki 30 yıllık köhneleşmiş yapıyı yıkan kim olursa olsun sonuna kadar yanında olurum. Keşke daha önce bu köhneleşmiş yapı bozulsaydı ama vezir hazretlerinin masonik kafası değil o yapıyı bozmak, o yapıyı daha da güçlendirmek için elinden gelen ne varsa yapmıştır. Merak ediyorum onun ölümü nasıl olacak? Bu şehirde ahını aldığı başta ben olmak üzere bunca insanın ahından Allah’a nasıl hesap verecek. Sözlerime son verirken bir husustaki üzüntülerimi beyan etmek isterim. Samsunspor kongresinde bizim Hacı garsona istediği yer verilmemiş. Adam 40 bin kişiyi temsil ediyor, ona yer verilmeyecek de kime verilecek öyle değil mi(!)... Üzüntülerimi beyan ederek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.