ACILARI PAYLAŞMAK…

İslam dini, sosyal dayanışma ve yardımlaşmaya büyük önem verir. Bir toplumun huzur ve refah içinde yaşamasının temel şartlarından biri, insanların birbirine yardım etmesi ve acıları paylaşmasıdır. Bu bağlamda, Kur'an ayetleri ve hadisler, Müslümanların hem sevinçte hem de kederde birbirlerinin yanında olmalarını öğütler. Acıları paylaşmanın, Allah katında önemli bir yeri vardır ve bu davranış, hem bireysel hem de toplumsal anlamda pek çok hayra vesile olur. Kur'an, insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eden birçok ayet içermektedir. Acıları paylaşmak, yardımlaşma, sabır ve şefkat kavramlarıyla sıkı bir bağ içindedir. İslam'ın öngördüğü toplum modeli, birbirine destek olan, darda kalanları gözeten ve acılara karşı duyarsız kalmayan bir toplumdur. Hucurat suresi 10.ayette Yüce Allah; “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin” buyurmaktadır. Bu ayet, Müslümanların birbirini kardeş olarak görmeleri gerektiğini ve bu kardeşlik bağının yalnızca sevinçte değil, acıda da geçerli olduğunu vurgular. Kardeşlik, karşılıklı dayanışma ve yardımlaşmayı gerektirir. Fussilet suresi 34.ayeette ise; “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir şekilde sav, o zaman bir bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse candan bir dost gibi olmuştur” buyurulmaktadır. Burada Kur’an, insanlar arasındaki olumsuz duyguların bile iyilik ve anlayışla aşılabileceğini belirtir. Başkalarının acılarını paylaşmak, onları anlamaya çalışmak ve iyilikle karşılık vermek bu ayetin ruhuna uygundur. Ali İmran suresi 134.ayette; “Onlar (müminler), bollukta ve darlıkta Allah yolunda infak ederler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever” buyuran Yüce Allah; Müslümanların hem iyi günlerinde hem de zor zamanlarında birbirlerine destek olmaları gerektiğini bildirmektedir. Darlık zamanında acı çekenlere yardım etmek ve onlarla empati kurmak, bu infak ve yardımlaşmanın bir parçasıdır.

Peygamber Efendimiz (sav) de, sık sık acıları paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini vurgulamıştır. O’nun hayatında sahabelerine karşı gösterdiği sevgi, şefkat ve yardımlaşma örnekleri, müminler için büyük dersler içermektedir. “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerini korumada bir vücuda benzerler. Vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organları da uykusuzluk ve ateş ile ona iştirak ederler” buyuran Peygamberimiz; Müminlerin birbiriyle olan ilişkilerini vücut organlarına benzetir. Bir mümin acı çektiğinde, diğer müminler de o acıya duyarlı olmalı ve o acıyı paylaşmalıdır. Toplum içindeki her bireyin acısı, tüm toplumu ilgilendirir. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Bu hadis”te; Müslümanların çevresindeki insanların sıkıntılarına karşı kayıtsız kalmaması gerektiği net bir şekilde ifade edilir. Komşusunun sıkıntısını görmezden gelen kişi, İslam'ın öngördüğü toplumsal dayanışmadan uzak kalmış olur. “Bir kimse din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Bir kimse bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarından birini giderir” buyuran Peygamberimiz; Müslümanın diğer Müslümanın sıkıntılarını gidermesinin Allah katında büyük bir sevap olduğunu anlatır. Acıları paylaşmak, kişinin hem bu dünyada hem de ahirette kazanacağı karşılıklarla ödüllendirilir.

İslam’da yardımlaşma ve acıları paylaşma, hem bireysel hem de toplumsal huzurun kaynağıdır. Toplumsal anlamda, bireyler arasındaki sevgi ve güven bağlarını güçlendirirken, manevi olarak kişinin Allah’a olan yakınlığını artırır. Başkalarının acılarını paylaşmak, onları anlamaya çalışmak ve yardım eli uzatmak, kişinin huzurunu ve ahiret sevabını artıran önemli bir ibadettir. Acıların paylaşılması sadece maddi anlamda değil, manevi anlamda da gerçekleşir. Bir kişinin acısını teselli etmek, ona sabrı ve tevekkülü hatırlatmak, İslami literatürde büyük bir fazilet olarak değerlendirilir. İslam, acıları paylaşmayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklar olarak değerlendirir. Kur’an ve hadisler, bu konuda pek çok öğüt ve rehberlik sunar. Müslümanlar, başkalarının acılarına karşı duyarsız kalmamalı, bilakis onlara yardım eli uzatmalı ve bu davranışın manevi ödülünü Allah’tan beklemelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR