Adam Olana Çok Bile

Samsunspor'un derdi bir değil ki tek nefeste anlatalım. Gündemdeki konuları bir kolaj yapalım deplasmanlarda,forumlarda karşılaştığımız taraftarların fikirlerini burada paylaşalım.
 YEREL YÖNETİMLERİN SAHİPSİZLİĞİ : Giresun,Buca gibi takımlardan alınan ağır hezimetler yine eleştiri oklarını yerel yönetime çevirdi. Çünkü iş artık Samsunspor'u geçti, Samsun kentinin gururu incinmeye başladı. Samsun'daki insanlar bunu bir yere kadar fark edebilir ancak gurbetteki Samsunsporlular için bu durum utanç verici. 46 yıldır İzmir'de taksicilik yapan Samsunlu taksici abimiz de aynı şeyleri söyledi Altay maçında " belediye reisi bu takıma nasıl sahip çıkmaz diye, bu takım Samsun'un namusudur" dedi. Samsun'dan uzakta herkes bu işin farkındayken, biz nasıl fark edemiyoruz anlamak çok güç. Olsun minibüslerin raylı sistemden daha hızlı bir şekilde yolcu taşıyacağı bir kentimiz var ya o bize yeter, Samsunspor olmasa da olur değil mi ey Samsunlu?
 
YÖNETİM ŞEFFAF DEĞİL : Samsunspor'u deplasmanlarda yalnız bırakan ve hemen hemen her konuda yönetim kurulu ile farklı demeçler veren bir başkana sahibiz. Madem bu işi yapacak enerjiniz yoktu, neden oldu-bitti ile bu takıma baskan oldunuz? Yoksa takımın kayyuma kalıp, eski defterlerin açılacağından mı korktunuz? Siz bir hukukçusunuz, benden daha iyi bilrsiniz ki ; kayyum heyeti takımı yönettiği zaman 20 sene öncesinin hesaplarını inceleme hakkına sahip bu da sizin yöneticilik ve başkanlık yaptığınız zamana tekabül ediyor, yoksa bir korkunuz mu var hesapların açılmasından? Bu ağır bir itham biliyorum ama taraftarlar böyle düşünüyor. Peki ya hibe edildi denilen otopark ihalesine ne demeli? Otopark ihalesinin Samsunspor'a verilmesi için, yöneticilerin kendi aralarında bir şirket kurup ihaleyi aldıkları konuşuyor. Bu ihalenin hukuki içeriği kesinlikle taraftarlara açıklanmalı zira yönetim kurulundaki taraftarların ticari itibarına güvenmedikleri bazı isimler var. Malum Samsun kağıt üzerinde büyük ama aslında küçük bir şehir, herkes herşeyi bilir ama söylemez. Bu iki sorumu cevaplarsınız sevinirim sayın yönetim kurulu?
 
YAPILAN TRANSFERLER : Takıma alınan isimler kimin isteği ile alındı bilmiyorum ama Adem dışında takıma katkısı olan bir isim yok aralarında. Turhan hocanın istediği isimler olabileceğini de sanmıyorum çünkü tahta çok geç açıldı. Yeni alınan oyuncuların takıma katkısı sıfır, kaliteleri vasat, geçen sene daha iyi futbol oynuyorduk dar kadromuz ile. Transfer yapamayan Kocaeli ile ayı puandayız, ne demeye bu kadar para harcadık ki? Bu transferler göz boyamak için mi yapıldı, ihtiyaç olduğu için mi? İhtiyaç olduğu içinse eğer, bu takıma neden adam gibi bir sol bek alınamadı, diğer oyuncuların kalitesini tartışmak bir yana.
 
TAKIM İÇİ DİSİPLİNSİZLİKLER ve ADALETSİZLİKLER : Takım içinde bir huzursuzluk olduğu aşikar, bunu saha içindeki pas trafiğinden yakalamak mümkün. Kadro dışılar, para cezaları, kaptanlık alınması gibi oyuncuyu demoralize edecek yaptırımlarda takımı ayağa kaldırmadı. Volkan son maçlarda inanılmaz isteksiz, Turgut gamsız, Sercan'ın - oyundan alınması yanlış olmasına rağmen- oyundan çıkarken hocasına yaptığı hareketler, Hakan Koçarslan'ın 4-0 geride olduğumuz bir maçta, rakibi sakatlama pahasına gördüğü gereksiz kırmızı kart, Samsun'a geleli daha 3 ay olmayan ve taraftar sitelerinde yapılan "kaptan kim olsun" oylamasında sıfır oy alan Can Özgür'ün Giresun maçına kaptan çıkması verebileceğimiz örneklerden sadece birkaçı. Serkan Eyüboğlu'nun sadece Adana maçındaki kötü oynamasına rağmen hemen harcanması, stoperlerimizin hepsi rezil haldeyken geçen sene çok beğendiğimiz isimlerden olan genç İsmail'in takımda düşünülmemesi, diğer forvetlere verilen şansın belki de takım içinde en çok ihtiyacımız olan gol vuruşunu kadroda en iyi yapan Chelidze'ye verilmemesi ve - Altay maçında fark ettim ki- kendisini pas alış-verişinde tercih etmeyerek takımı sabote eden oyuncuların olması da takım içi adaletsizliğe verebileceğim örnekler.
 
HÜSEYİN KALPAR ve HOCA SEÇİMİ : Hoca seçimi süresince yönetim içerisinde "bu sefer hocayı ben seçeceğim" gibi komik konuşmaların geçmesi işin ciddiyetsizliğini ortaya koyuyor zaten. Yönetimin Samsunlu hoca istememesinin nedeninin " hocanın can güvenliği olmaz, camia karışık" diye açıklaması gülünç değil mi? Onu alacağız bunu alacağız derken, kaç zamandır çalışmayan ve Samsunspor'un durumundan bihaber olan Hüseyin Kalpar'ı takıma getirmek mantıklı mı? Zaten hocanın yardımcısı Bahattin Güneş olunca hocayı kimlerin getirdiğini anlamak zor değil, " parayı veren düdüğü çalar." diye bir atasözümüz var ya hani. Hüseyin hoca ilk geldiğinde sitede yaptığım yorum şu olmuştu : " bu hoca ile en iyi ihtimalle ligde kalırız, devre arasında takıma transfer ister muhtemelen de alamayız ve çeker gider. Diyelim ki aldık, aldıkları isimler kendi istediği,anlaştığı adamlar olur. 30 kişilik -geniş- ama lig sonuncusu kadromuz biraz daha şişer, huzursuzluklar,gruplaşmalar daha da artar. Sonra hoca yolunu yapar ve çeker gider. İnşallah başarılı olur da şu takımı ligde tutar, biz felaket tellalı değiliz, Samsunsporluyuz takımımız başarılı olsun isteriz. Bu arada Besim hocanın gelmemesine çok üzüldüm, hocam beni neden seçmediler diye düşünme "can güvenliğin yokmuş" , yönetim seni senden daha çok seviyormuş haberin yok.
 
ALINAN CEZALAR : Kendisini Samsunsporlu zanneden aslında amacı şov yapmak olan ve aslında birkaç kendini bilmez diye de geçiştirilmemesi gereken, bu tip olayların altında derin durumlar var diye düşündüren ve her maç alışkanlık haline gelen "sahaya atlama" merakı Giresun maçında da devam etti. Sahaya atlayan arkadaş amacına ulaştı mı bilmem ama Samsunspor'un kasasından 5000 lira daha çıktı. Allah'tan maçın gözlemcisi Samsun Yolspor'un eski futbolcularından, F.Bahçe'de gol krallığı yaşamış olan, Bay Gol lakaplı Osman Arpacıoğlu imiş. Muhtemelen içindeki Samsunspor sevgisi biraz daha görmezden gelmesini sağlamıştır. Hadi o taraftarı anladık bir yere kadar peki bu yönetime ne demeli. Aldığımız ikinci ceza olan 3000 lirayı bakın neden yemişiz :

"SAMSUNSPOR Kulübünün, sporcularının ve teknik sorumlusunun flash röportaj vermemelerinden ve basın toplantısına teknik sorumlu ile futbolcu katılımını sağlayamamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 3.000.- TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına," yani, bizim yönetimin şu koşulları sağlayamaması yüzünden cebimizden giden 3000 lira daha, belki de 3-4 personelin bir aylık maaşı. Bravo sizlere, bravo ciddiyetinize!
 
Daha fazla yazmak gelmiyor insanın içinden, bazı şeyler de bize kalsın. Adam olana çok bile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR