BİR KEZ DAHA HAKLI ÇIKTIM
Bu güne kadar yazdığım konuların tamamında haklı çıktım, keşke haklı çıkmasaydım da bu tür olumsuzluklar yaşanmasaydı.Altı ay önce bize yapılacak olan operasyonu yazmıştık, aynen dediğimiz gibi çıktı, noktasına virgülüne kadar nelerin sorulabileceğini tahmin ediyorduk tahminlerimiz aynen çıktı, telefonlarımız dinleniyor demiştik, aynen öyle oldu. Bu yaşananlardan rahatsız değilim, her yaşanan sıkıntının mutlak bir karşılığı olduğuna göre detaya girmeye gerek yok. Zaten bugünkü konumuz da bu değil, bu günkü konumuz üzerine basarak söylediğim hatta geçtiğimiz hafta yinelediğim mesleğimizle ilgili şehrimizde yeterli bir cemiyetin bulunmamasıdır.
Bazıları çıkıp nereden çıkardın bunu yıllardır bu şehirde cemiyet var sen hala yok diyorsun, illa da muhalefet mi yapacaksın diyebilirler ancak şimdi anlatacaklarımı okuduğunuzda haklı mı haksız mı olduğumu çok rahat bir biçimde anlayacaksınız. Her meslek kuruluşunda aile boyu çalışanlar vardır, öyle de olmak zorundadır, baba iş yerini kurar çocukları, yakınları yanında çalışır, işletme büyür, dışarıdan da işletmede çalışanlar olur ancak işletmenin çekirdek kadrosunu her zaman aile içinden gelen insanlar oluşturur, biz işletmecilik lisanında buna aile şirketleri deriz. Dünya kurulduğu günden itibaren bu böyledir, kanaatimce kıyamet sabahına kadar da böyle gidecektir.Bu dediklerime itirazı olan varsa söylesin.
Bu konuya neden girdiğime gelince, gazeteyi ilk kurduğumuzda dışarıdan aldığımız personelin tamamını sigortalı yaptık,hala daha yapmaya devam ediyoruz, ailemizden çalışanları sigortalı yapma gereği duymadık, çalışan personel bir müddet çalıştıktan sonra işi bırakınca bu kez yeniden personel alıp sigorta yapıyoruz ancak Basın ilan Kurumunun yönetmeliği gereği muhabir olarak 18 ay sigortalı çalışmayanlar kadroya alınamıyor, 18 ay çalışıp ayrılanlar sürekli sıkıntı olmaya başlayınca iki, üç kişi de aileden sigortalı yaptık, zaten Gazetede fiili olarak çalışıyorlardı, fiili çalışan insanların sigortalı olması da yasal haklarıydı, bu durum Dünyanın her yerinde böyledir, bizim dışımızdaki gazetelerin de bir çoğunda durum böyle olduğu kanaatindeyim. Basın İlan Kurumu yerel basına destek olacağını her fırsatta dile getirmekte, hatta siyasetçiler, bu durumu kamuoyunda sürekli olarak gündeme getirmektedirler. Dün bir arkadaşım Basın İlan Kurumunun Resmi Gazetede yeni bir kararının yayınlandığını söyledi, nedir bu yönetmenlik diye sorunca dedi ki Gazetelerde çalışan aile fertlerinin kadrodan sayılmasına son verildiği yönünde bir yönetmenlik yayınladı. Bunu duyunca açtım Resmi Gazeteyi baktım aynen arkadaşın dediği gibi bir yönetmelik yayınlanmış. Yönetmelikte diyor ki Gazete sahipleri veya tüzel kişiliğin ortakları, aile bireyleri ile birinci derecede sıhri akrabalığı bulunanlar kadroya dahil edilmezler.Bu Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir durumdur, kişi kurduğu şirkete dilediğini alır, çalıştırır, sigortalı yapar, bu insanların Anayasal haklarıdır, buna kimse engel olamaz. Peki yapılmak istenen nedir derseniz buna ben değil siz karar verin.
Bahsettiğim yönetmelik Resmi gazetenin 1 Aralık 2012 Gün ve 28484 sayılı baskısında yayınlandı, Resmi Gazeteyi görünce önce tabelada var olan ancak şu ana kadar meslektaşlarımızla ilgili icraatını göremediğim Cemiyet Başkanını aradım, konuyla ilgili bilgisi olup, olmadığını soracaktım ancak zatı muhterem toplantıdaymış, görüşemedik, daha sonra Basın İlan Kurumu Müdürü Mustafa Bey'i aradım, konudan haberi olmadığını, araştırıp bilgi vereceğini söyledi. Bunun üzerine birkaç meslektaşı arayıp konudan haberdar olup olmadıklarını sordum, hiç kimse konudan haberdar değildi, oysa ki çıkan yönetmelikte çıktığı günden itibaren geçerli olduğunu yazmaktaydı. Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü her yıl Kasım ayında denetim yapmaktaydı, bu yıl belki de bu yönetmenliğin çıkışı beklendi ve Aralık ayına gelinmesine rağmen Denetim yapılmadı. Gerçi bizim denetimimiz yaşadığımız bazı sorunlar nedeniyle sanırım Şubat ayında yapılmıştı ancak konu bu değil. Hülasa_i Kelam Yerel Gazetelerin tamamını ilgilendiren bu kadar önemli bir konuda yönetmelik yayınlanıyor, kimsenin haberi yok, işin daha da enteresan tarafı yayınlanan Resmi Gazetede yönetmeliğin çıktığı günden itibaren geçerli olduğu yazılı, hadi diyelim biz şartlara uyan isimleri bulduk, diğer meslektaşlarımız ne yapacak, bu insanlara yazık günah değil mi? Yasalar ve Yönetmelikler çıkarken belli bir geçiş süresi verilir, burada o kadar entersan bir durum var ki adeta kimse duymadan Genel Kurul Kararı alınmış, Resmi Gazetede yayınlanmış, anında yürürlüğe girmiş. Yapılan bu uygulama Anayasaya uygun bir uygulama olmadığı kanaatindeyim, iki ay içerisinde Danıştay'a dava açılıp, iptali istenebilir. Belli bir süre bekleyeceğim bakalım kimse konuyla ilgili Danıştaya'a müracaat edecek mi? Diyeceksiniz ki başkalarına dar gelen sana bol gelir boş ver. Biz kendimizi resmi ilansız pozisyonlara da hazırladık, geçtiğimiz yıl bunun küçük bir örneğini de yaşadık ancak haksızlık kime yapılırsa yapılsın karşısında duracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Keşke bu şehirde meslektaşlarımızın sorunları ile ilgilenecek bir Cemiyet olsaydı da bu işler bize kalmasaydı. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.